Hakan ÖZBAY

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin artan enerji talebi, arz güvenliği stratejileri ve vatandaşa sunulan enerji desteklerinin geleceğine ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Dünyada ve Türkiye’de değişen enerji dinamiklerine dikkat çeken Bayraktar, özellikle yapay zeka teknolojileri, yaygınlaşan veri merkezleri ve elektrikli araç sayısındaki hızlı artışın enerji talebinde ciddi bir yukarı yönlü baskı oluşturduğunu ifade etti. Bakan Bayraktar, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını en aza indirmek ve uluslararası iklim hedeflerine uyum sağlamak adına 2026 yılının hem üretim hem de yatırım anlamında bir dönüm noktası olacağını vurguladı.

FATURA DESTEKLERİNDE "GERÇEK İHTİYAÇ SAHİBİ" DÖNEMİ

Toplantının en çok yankı uyandıran başlığı, enerji faturalarında uygulanan devlet desteklerindeki yeni modelleme oldu. Mevcut sübvansiyon sisteminin daha adil bir yapıya kavuşturulması gerektiğini savunan Bakan Bayraktar, desteklerin finansal açıdan güçlü ve tüketimi yüksek olan kesimlere değil, gerçekten ihtiyaç duyan dar ve orta gelirli vatandaşlara odaklanması gerektiğinin altını çizdi.

Bu kapsamda alınan yeni kararı kamuoyuyla paylaşan Bayraktar, düzenlemenin detaylarını şu ifadelerle aktardı: "Ülkemizde bir hanenin ortalama aylık elektrik tüketimi yaklaşık 200 kilovatsaat seviyesindedir. Biz, devlet olarak sağladığımız desteklerdeki üst limiti yeniden ele aldık. Hali hazırda yıllık 5 bin kilovatsaat olarak uygulanan sübvansiyon limitini, 2026 yılı itibarıyla 4 bin kilovatsaate düşürmüş bulunuyoruz. Bu düzenlemenin mantığı şudur: Eğer bir abone 2025 yılı içerisinde toplamda 4 bin kilovatsaatin üzerinde bir tüketim gerçekleştirmişse, 2026 yılından itibaren devletin sağladığı destek grubunun dışında kalacaktır. Bu durumdaki vatandaşlarımız elektriği gerçek maliyeti neyse o bedel üzerinden ödeyeceklerdir."

2,5 MİLYON ABONE ETKİLENECEK İSTİSNALAR KORUNACAK

Yeni düzenlemenin etki analizini de paylaşan Bakan Bayraktar, yaklaşık 2,5 milyon abonenin bu limitin üzerinde kalarak destek kapsamından çıkmasının öngörüldüğünü bildirdi. Ancak sosyal devlet anlayışı gereği istisnai durumların gözetileceğini de belirten Bayraktar, "Vatandaşımızın tüketimi hasbelkader bu limiti geçmiş olabilir ancak maddi durumu bu maliyeti karşılamaya yetmiyor olabilir. Gerçekten ihtiyaç sahibi olan vatandaşlarımız, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na başvurmaları halinde gerekli incelemeler yapılarak destek almaya devam edebileceklerdir" diyerek mağduriyetlerin önüne geçileceği mesajını verdi.

Elektrikteki bu modelin bir benzerinin doğal gaz için de hazırlandığını belirten Bayraktar, doğal gaz tüketiminde illerin iklim şartlarının belirleyici olacağını söyledi. Erzurum’daki bir hane ile Antalya’daki bir hanenin ısınma ihtiyacının aynı olamayacağına işaret eden Bakan, her il için ayrı bir "aylık ortalama tüketim" değeri belirleneceğini ve bu ortalamaların üzerinde tüketim yapanların 2026’da destek sistemi dışına alınmasının planlandığını ifade etti.

70 YILLIK NÜKLEER RÜYA 2026’DA GERÇEK OLUYOR

Türkiye’nin enerji arz güvenliği açısından en stratejik projelerinden biri olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) hakkında da konuşan Bayraktar, bakanlık olarak projede 7 gün 24 saat esasıyla çalıştıklarını belirtti. Bayraktar, projedeki son durumu şu sözlerle özetledi: "2026 yılı, Akkuyu NGS’nin birinci reaktörünün devreye alınacağı ve fiilen elektrik üretimine başlayacağımız yıldır. Türkiye’nin 1950’li yıllarda başlayan nükleer enerji serüveni, tam 70 yıl sonra nihayete erecek ve ülkemiz nükleerden elektrik üreten ülkeler ligine yükselecektir."

Bakan ayrıca, nükleer enerjinin geleceği olarak görülen Küçük Modüler Reaktörler (SMR) konusunda da çalışmaların sürdüğünü, bu teknolojinin hukuki altyapısını oluşturacak kanun taslağının 2026 yılı içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulmasının hedeflendiğini kaydetti.

KARADENİZ GAZINDA HEDEF ÜRETİMİ İKİYE KATLAMAK

Petrol ve doğal gaz arama-üretim faaliyetlerinde de vites yükselttiklerini belirten Bayraktar, Sakarya Gaz Sahası’ndaki mevcut üretimin 2026 yılında iki katına çıkarılacağını dile getirdi.

Deniz üstüne kurulacak devasa bir yüzer üretim platformu (FPU) ile kapasite artışına gidileceğini aktaran Bayraktar, "Bu teknolojik hamle sayesinde üretimimizi ikiye katlayacağız. Ulaşacağımız bu üretim seviyesi, yaklaşık 8 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacının tamamen kendi yerli gazımızla karşılanması anlamına geliyor. Ekonomik açıdan bakıldığında ise bugünkü rakamlarla yıllık 3,2 milyar dolarlık enerji ithalatının önlenmesi demektir" değerlendirmesinde bulundu.

KAYA PETROLÜ HAMLESİ

Şırnak Gabar’daki petrol üretiminin günlük 80 bin varil bandına oturarak bir platoya ulaştığını hatırlatan Bayraktar, yeni hedefin Diyarbakır olduğunu açıkladı. Diyarbakır’da ABD’li ortaklarla yürütülen özel bir çalışmaya değinen Bakan Bayraktar, bölgede "kaya petrolü" potansiyeli taşıyan sahalarda yeni nesil yöntemlerin deneneceğini duyurdu.

Bayraktar, "2026 yılında bu sahada yatay sondaj ve hidrolik çatlatma (fracking) yöntemlerini uygulayacağız. Eğer bu teknikte başarılı olursak, bu gelişme Türkiye petrolcülüğünde kelimenin tam anlamıyla 'oyun değiştirici' bir etkiye sahip olabilir" ifadelerini kullandı.

BAKANDAN SANAYİCİYE MÜJDE

Yenilenebilir enerji alanındaki uzun vadeli hedeflerine de değinen Bayraktar, 2035 yılı için toplam 120 bin megavatlık rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücüne ulaşmayı planladıklarını hatırlattı. Sanayi sektörünün uzun süredir beklediği ve kendi enerjisini üretmesine olanak tanıyan "öztüketim" düzenlemesi için tarih veren Bayraktar, sanayicilere şu müjdeyi iletti: "2026 yılının başından itibaren sanayicilerimiz için yeni kapasiteler açacağız. Ocak ayı itibarıyla bu süreci netleştirmiş olmayı hedefliyoruz. Önceliğimiz, fabrikasının çatısına güneş santrali kurarak kendi elektriğini üretmek isteyen sanayicilerimizi desteklemek olacaktır."

Eti Maden’in vizyonunun genişlediğine dikkat çeken Bayraktar, kurumun artık sadece bor madeniyle sınırlı kalmayacağını, bir "Milli Maden Şirketi" olarak konumlandırılacağını belirtti. 

KIŞ SAATİ UYGULAMASINDAN 27 MİLYAR TL TASARRUF

Tartışmalara neden olan kış saati uygulaması ile ilgili de açıklamada bulunan Bakan Bayraktar, “Uygulamanın başladığı 2016 yılından itibaren 113 milyar kilovat saat enerji tasarrufu olmuş. Toplamda da aşağı yukarı 27 milyar liralık bir enerji tasarrufu olmuş” uygulamanın başladığı tarihten itibaren elde edilen tasarruf rakamlarını açıkladı.