Gökgöz, "Bankacılık Söyleşileri" kapsamasında yaptığı değerlendirmede, jeopolitik ve politik gelişmelerin dünya ekonomisi üzerindeki etkilerinin belirgin hale geleceği dinamik bir döneme girildiğini söyledi.

ABD seçimleri sonrası vergi indirimleri, göç kontrolleri ve ithalat vergileri gibi konuların öncelikli olmasının beklendiğini belirten Gökgöz, seçimlerin ardından ABD Merkez Bankasının (Fed), aralık toplantısında 25 baz puanlık bir indirime daha gittiğini anımsattı.

Alper Gökgöz, küresel ekonomi için şu değerlendirmelerde bulundu:

"ING’ye göre, ABD Başkanı Trump'ın uygulamayı planladığı politikada ne kadar ileri gideceği ve ne kadar hızlı hareket edeceği, ayrıca istihdam piyasasının gerçekte ne kadar hızlı soğuduğu ve bunun enflasyon için ne anlama geldiği konularında netlik olmaması 2025’te faizlerin seyri konusunda belirsizlik yaratıyor. Avro Bölgesi’nde ise enflasyon olumsuz baz etkileri nedeniyle son dönemde yeniden yükseliyor. Enflasyon eğilimi hala aşağı yönlü olsa da artan gıda fiyatları gibi bazı faktörler görünümü daha oynak hale getirecek. Bu da aralıkta bir kez daha faiz indiren Avrupa Merkez Bankasını kademeli bir gevşeme yolunda tutmaya devam edebilir."

-"Net faiz marjındaki toparlanmada, TL mevduat ve kredi fiyatlaması dengesi kritik rol oynayacak"

Gökgöz, uygulanan politikaların ekonomik görünümdeki risklerin azalmasına katkı sağladığını belirterek, YP varlıklardan TL varlıklara geçiş, rezerv birikimi, dış dengede kaydedilen iyileşme ve enflasyon tarafındaki belirginleşen düşüş eğiliminin de bunu gösterdiğini söyledi.

Gökgöz, yıllık büyümenin üçüncü çeyrekte ivme kaybettiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Sıkı parasal ve finansal koşullar, iç talebi dolayısıyla büyüme kompozisyonunu etkilemeye devam ediyor. Merkez Bankasının son açıklamaları, kademeli bir faiz indirim döngüsüne yaklaştığımızı ve aralıkta faiz indirimine gidilmesinin bir olasılık olduğunu ortaya koyuyor. Faiz indirimlerine rağmen sıkı parasal duruşun devam edeceğini düşünüyor ve bu yıl GSYH büyümesini yüzde 2,8 olacağını, gelecek yıl ise yüzde 2,6’da kalacağını tahmin ediyoruz."

Merkez Bankasının uyguladığı makroihtiyati tedbirlerin kredi büyümesini kontrol altında tutarken mevduat faizlerinin yüksek seviyede devam etmesini sağladığını aktaran Gökgöz, sıkı duruşun süreceğini, TL varlıklara yönelimi cazip kılacak şekilde mevduat faizlerinin yüksek kalacağını ve kredilerde hızlı bir büyüme beklenmemesi gerektiğini kaydetti.

Gökgöz, bankacılık sektöründe, müşteri odaklı çözümlerle zahmetsiz bankacılık deneyimi sunmak ve sürdürülebilir finansman sağlamanın kritik öneme sahip olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Doğru stratejik yatırımlarla Türkiye’nin bankacılık sektörü potansiyelinden faydalanan bankalar, hızlı ve sürdürülebilir bir büyüme ivmesi yakalayacak. Sektör dinamiklerine baktığımızda, Türk lirası cinsinden kredi büyümesinin yüzde 25-30 bandında artış göstermesi bekleniyor, TL mevduat tarafındaki büyümenin ise bu oranın biraz üzerinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu süreçte, aktif kalitesine bağlı olarak kredi riski maliyetlerinde artış yaşanabilir. Özellikle faiz oranlarında beklenen düşüşle birlikte, net faiz marjındaki toparlanmada TL mevduatın fiyatlaması ile kredilerin yeniden fiyatlanması arasındaki denge kritik bir rol oynayacak."

-"2024 mevduat büyümesi açısından iyi bir yıl oldu"

ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, bankanın üstün müşteri değeri yaratmak ve sürdürülebilirliği iş süreçlerinin merkezine almanın stratejik öncelikleri arasında yer aldığını söyledi.

2024’te dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odağında başarılı sonuçlar elde edilen bir yıl geçirdiklerine işaret eden Gökgöz, üçüncü çeyrekte sektör ortalamasının üzerinde büyüme rakamlarına ulaştıklarını, ülke ekonomisine önemli katkılar sağladıklarını ve bu başarıda yüksek faiz marjı, sağlam aktif kalitesi ve düşük kredi risk maliyetlerinin önemli bir paya sahip olduğunu bildirdi.

Alper Gökgöz, yılın 9 ayında net karın geçen yılın aynı dönemine kıyasla iki kat artarak 2,2 milyar liraya ulaştığını ifade ederek, kredi desteğinin büyük bir kısmının bireysel kredilerden sağlandığını ve yıl sonuna kıyasla bireysel kredilerde yılın 9 ayında yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme kaydettiklerini belirtti.

2024’ün ING Türkiye için mevduat büyümesi açısından iyi bir yıl olduğunu aktaran Gökgöz, şöyle devam etti:

"Üçüncü çeyrekte mevduat büyüklüğümüz 124 milyar lira olarak gerçekleşti. Bireysel TL mevduatlarda da sektörün üstünde bir büyüme gerçekleştirdik. Bu büyümenin büyük bir kısmı da amiral gemimiz olan Turuncu Hesap’la birlikte geldi. Temmuz ayında hayata geçirdiğimiz Turuncu Hesap’ta 'Bitmeyen Hoş Geldin Faizi' yapısının da katkısıyla geçen yılın sonuna göre, Turuncu Hesap hacmimizi 2 katına çıkardık. 5 ay gibi kısa bir süre içerisinde Turuncu Hesap müşterilerinin yaklaşık yüzde 60’ı bu ürünlerin herhangi birini kullanarak ek faiz almaya hak kazandı ve birikimlerini daha hızlı büyüttü."

Gökgöz, Türkiye’de kurumsal bankacılığın sürdürülebilir finansman tarafında aksiyon liderlerinden biri konumunda olduklarını ve Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğunu desteklediklerini söyledi.

ING Grubu tarafından Türk firmaları ve finansal kuruluşlar için sağlanan ya da aracılık edilen sürdürülebilir finansman hacminin 2023'te yaklaşık 4 kat artışla 5 milyar avroyu aştığını belirten Gökgöz, 2024'te ise bu hacmin 3,8 milyar avroya ulaştığını ve Türkiye'nin sürdürülebilirlik dönüşümüne katkı sağlamaya devam edeceklerini vurguladı.

-"Üretken yapay zeka gibi dönüştürücü teknolojileri yakından takip ediyoruz"

Gökgöz, ING Türkiye olarak global DNA’dan aldıkları güçle, dijitalleşmeyi stratejilerinin merkezine yerleştirerek kapsamlı bir dijital dönüşüm yolculuğu geçirdiklerini ve tamamen dijital hale geldiklerini dile getirdi.

ING Mobil’i ve internet bankacılığını yenilediklerine anlatan Gökgöz, "Cebimdeki Danışman" ile müşterilere görüntülü görüşme ile haftanın 7 günü gece 22'ye kadar uzaktan bankacılık hizmeti sunduklarını belirtti.

Alper Gökgöz, ING KOBİ Dijital çözümleriyle işletmelerin şubelere gitmeden bankacılık işlemlerini dijitalden yapabilmelerini sağladıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Şahıs işletmeleri ve limited şirketler dijitalden müşterimiz olabiliyor. Müşterilerimizin yüzde 70’i dijital kanallardan müşterimiz oluyor, kredilerin ise yüzde 76’sı dijital kanallardan kullandırılıyor. Yapay zeka destekli akıllı bankacılık robotumuz INGo ile canlı destek kanalının hizmet saatini 7/24 olarak genişlettik. Attığımız tüm bu adımlarla, dijital deneyimi ve müşteri memnuniyetini üst seviyeye taşımayı hedefledik. Bununla birlikte üretken yapay zeka gibi dönüştürücü teknolojileri yakından takip ediyoruz. ING Grubu olarak müşteri iletişimi, müşterini tanı sistemi, kurumsal bankacılık, yazılım mühendisliği ve pazarlama içerikleri olmak üzere 5 alanda bu teknolojiyi test ediyoruz. Hedefimiz Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olmak, bu kapsamda mobil bankacılığı önceliklendirerek yatırımlarımıza devam edeceğiz."

Gökgöz, Türkiye’nin en sevilen dijital bankası olma yolunda, müşterilere yüksek değer sunarken, sürdürülebilirliği işlerinin merkezine almayı, eşsiz bir çalışan deneyimi oluşturmayı ve "turuncu kültürüyle" fark yaratmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.