Günümüzde hızla ilerleyen teknoloji, lojistik sektöründe büyük bir dönüşümü tetikliyor. Dijitalleşme ve yenilikçi teknolojiler, lojistik firmalarının operasyonel verimliliğini artırmak, maliyetleri düşürmek ve müşteri memnuniyetini yükseltmek için önemli fırsatlar sunuyor. Bu bağlamda, lojistik sektöründeki dijital dönüşüm, sadece teknoloji kullanımını değil, aynı zamanda tedarik zinciri yönetimi ve operasyonel stratejileri nasıl şekillendirdiğimizi anlamamızı sağlıyor.

Ali Demircan, 20 yılı aşkın tecrübesiyle Lanes Lojistik’in Operasyon Direktörü olarak, sektördeki dijital dönüşüm uygulamalarını değerlendiriyor. Lojistik firmaları, hızla değişen taleplere yanıt vermek ve verimlilik sağlamak amacıyla çeşitli teknolojilere yöneliyor.

ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU

Lojistik şirketleri, depo işlemlerinde ve malzeme taşıma süreçlerinde robotik sistemleri aktif olarak kullanmaya başladı. Otomatik paketleme, yükleme/boşaltma ve stok düzenleme işlemleri, insan müdahalesini en aza indirgeyerek operasyonel verimliliği artırıyor. Bu teknolojiler, özellikle yoğun iş temposu altında çalışan lojistik şirketleri için büyük avantajlar sağlıyor. Robotlar, hassas görevleri hızlı ve hatasız bir şekilde yerine getirerek zaman ve iş gücü tasarrufu sağlıyor.

Blockchain teknolojisi, lojistikte tedarik zinciri yönetiminde şeffaflığı ve güvenilirliği artırarak önemli bir rol oynuyor. Bu teknoloji, ürünlerin kaynağından nihai kullanıcıya kadar olan takibini sağlayarak tedarik zinciri süreçlerini hızlandırıyor. Blockchain'in dağıtık yapısı sayesinde, verilerin değiştirilmesi zorlaşıyor, bu da bilgilerin doğruluğunu sağlama konusunda önemli bir avantaj sağlıyor.

Lojistik firmaları, personel eğitimleri ve operasyonel bakım süreçlerinde artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisinden faydalanıyor. AR, çalışanların eğitim kalitesini artırırken, bakım süreçlerinde de sorun gidermeyi ve ekipman performansını iyileştirmeye yardımcı oluyor. Bu teknoloji, operasyonel personelin gerçek dünya senaryolarını simüle ederek pratik yapmalarını sağlıyor.

Lojistik firmaları, çevresel sürdürülebilirlik odaklı olarak elektrikli ve hibrit araçlar gibi sıfır emisyonlu teslimat yöntemlerini benimsemeye başladı. Bu yaklaşım, hava kalitesini iyileştirirken teslimat süreçlerinin verimliliğini artırıyor. Elektrikli araçlar, geleneksel yakıtlı araçlara kıyasla daha az çevresel etkiye sahip olmalarıyla dikkat çekiyor.

Lojistik sektöründeki dijital dönüşüm, teknoloji ve inovasyon odaklı yaklaşımlarla hız kazanıyor. Bu dönüşüm, hem operasyonel verimliliği artırmakta hem de müşteri memnuniyetini sağlamada önemli bir rol oynamaktadır.