SON DAKİKA
GÜNDEM Cuma 25 Haziran 2021 02:02

DEV YATIRIMCILAR GELMEYE HAZIR

MÜSİAD Genel Başkanı Kaan, Türkiye'nin yeni konjonktürle birlikte üretim ve lojistik merkezi olma yolunda uluslararası önem kazandığını, birçok yabancı iş insanının Türkiye'ye yatırım yapmak için uygun şartlar beklediğini söyledi. Kaan, "Şimdi yatırımcıyla ilgilenecek kurumlara ihtiyacımız var" dedi.

Dev yatırımcılar gelmeye hazır

Sedat YILMAZ

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, yeni normal ve pandemi süreciyle birlikte Türkiye’nin üretim ve lojistik olarak uluslararası bir merkez haline gelmeye başladığını, birçok yabancı iş insanının üretim dahil yatırımlarını Türkiye’de değerlendirmek istediğini söyledi.

MÜSİAD’ın “Şehirleri Özgün Değerleri İle Kalkındırma ve Markalaştırma Projesi”ni tanıttığı toplantıda konuşan ve Türkiye’de son ekonomik gelişmeleri değerlendiren Abdurrahman Kaan, bünyelerindeki Diplomatik İlişkiler Komitesi, Dış Ekonomik İlişkiler Komitesi, Ticareti Geliştirme ve Eşleştirme Komitesi ile MÜSİAD Global ve MÜSİAD Meclis çalışmalarını anlattı.

Dünyada yeni bir dönemin başladığını ve her şeyde olduğu gibi yatırım kavramının da kabuk değiştirdiğine vurgu yapan Kaan, bu noktada Türkiye’yi dünyanın yatırım pazarı haline getirme mantığını benimsemenin ve dünya çapında yaygın bir yatırım ağı kurmanın önemli olduğunu dile getirdi. Kaan, “Bu değişimi iyi takip etmediğimiz ve dünya çapında doğru bir yatırım ağı kuramadığımız sürece maalesef doğrudan yatırımlar konusunda eksi hanemiz, milli sermaye stokumuzdaki erimeyi de tetikleyecek” dedi.

Yüzde 70’i gelişen ülkelere

Küresel doğrudan yatırımların yüzde 70’inin gelişen ülkelere gittiğini, ancak Türkiye’nin bu yatırım akınından gereği üzere faydalanamadığını anlatan MÜSİAD Genel Başkanı Kaan, “Geçen yıl Asya’ya giden doğrudan yatırım miktarı 476 milyar dolar. Türkiye 2020’de 6,8 milyar dolar doğrudan yatırım çekebildi. Bu süreçte Çin, 163 milyar dolar ile dünyanın en fazla doğrudan yatırım çeken ülkesi oldu. Bize gelen yatırımların biri Katar’ın Borsa İstanbul’dan yüzde 10 hisse satın alması diğeri ise Londra merkezli biri Metric Capital Partners ve Yamma Investments’ten gelen iki yatırım. Maalesef dünyadaki değişimi iyi takip edemiyoruz. Dünya çapında uluslararası bir yatırım ağı kurmalıyız” dedi.

Açıkladıkları projenin Türkiye odaklı yatırım stratejilerini şekillendirmeyi hedeflediğinin altını çizen MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, ülkenin kendine özgü varlıklarıyla gelişmeye ve büyümeye elverişli şehirlerini, şehir markaları oluşturma felsefesiyle yapılandıracaklarını ve söz konusu şehirlerin varlık envanterlerini belirleyerek uygun olan şehirleri dünyadaki muadilleriyle kıyaslayacaklarını ve hangi eylem planlarını uygulayarak hedefe ulaşacaklarını analiz edeceklerini belirtti.  

Doğru yatırımı teşvik edeceğiz

Türkiye’nin potansiyel ve kapasitesine göre daha fazla yatırım çekmesi gerektiğine vurgu yapan MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, gelecekte devletlerin değil şehirlerin ekonomide ve diğer alanda yarışacağına dikkat çekti.

Söz konusu süreçte MÜSİAD’ın devletin doğru şehre, doğru yatırım yapmasını teşvik edeceklerini belirten Kaan, “Türkiye’nin her biri kendine özgü varlıkları ile gelişmeye ve büyümeye elverişli şehirlerini, şehir markaları oluşturma felsefesiyle yapılandıracağız. Bu şehirlerin varlık envanterlerini belirleyerek, uygun olan şehirleri dünyadaki muadilleri ile kıyaslayacağız” dedi.

Türkiye’deki şehirlerin diğer dünya şehirlerinde olduğu gibi benzer girdileri yüksek gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) niçin çeviremediğini gözlemleyip, bu noktada nasıl bir aksiyon planı alınması gerektiğini belirleyeceklerini belirten MÜSİAD Genel Başkanı Kaan, yapacakları çalışmalarla öncelikle devletin; doğru şehre, doğru yatırım yapmasını teşvik edeceklerini kaydetti.

Olmazsa olmaz 4 kriter

Pandemiyle birlikte ekonomide yatırım, üretim ve ticarette farklı değişimler olduğunu hatırlatan ve artık yakın coğrafyalarda üretimin önemli hale gelmeye başladığının altını çizen MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, yatırımcının öncelikle kendisi için, en avantajlı bölgeleri araştırdığını, kendi sektörü için dünyadaki en iyi çalışacağı ülkeleri seçtiğini ve sonra bu ülkelerdeki iş yapma kolaylıklarına baktığını söyledi.

Mekansal sorunların en az olduğu, girdi maliyetlerin en az oluştuğu, kurulum giderleri ve prosedürlerin en elverişli işlediği ülkelerin daha fazla yatırım çektiğine vurgu yapan Abdurrahman Kaan, “İş gücü niteliği ve maliyetlerinin optimizasyonu, hukuki prosedürlerin kendi açısından güven vericiliği, alt yapı problemlerinin kendisine zaman içinde sorun oluşturmayacağı bölgeleri kendi yatırım risk primini düşürmek adına gözden geçirir. Dünyadaki yeni yatırımcı trendinde, büyük girişimci markaların girdikleri ülkelerde bazı alanlarda ciddi büyüme yaşandığını görüyoruz. Biz de markalaşma potansiyeli olan firmalarımıza destek vererek uluslararası marka çıkarmayı hedefliyoruz" bilgisini verdi.

Yeni dönem yatırım sistematiğinin olmazsa olmaz dört kriter var. Bunlar; her ülkede şube açma, tek elden yatırımın yönetilmesi, ekonomik ve ticari istihbarat sistemi ve yatırımcı avı. Yatırımın sürdürülebilir olması için hem devlet stratejisi hem de sanayi örgütlerinin ortaklaşa oluşturacakları bir işbirliği şart” ifadelerini kullandı.

Görüşmeler yapıyoruz

MÜSİAD bünyesindeki Ticareti Geliştirme ve Eşleştirme Komitesi hizmetlerinden bahseden Genel Başkan Abdurrahman Kaan, yurt dışına bakıldığında Türkiye’ye yatırım isteğinin yüksek seviyede olduğunu bildirdi.

Abdurrahman Kaan, “Olayı yakından takip ediyoruz. Hatta birçok iş insanıyla görüşme halindeyiz. Çin’de 90 milyar dolar yatırıma sahip yıllık cirosu 25 milyar dolar olan ABD’li bir yatırımcı, yatırımlarının Türkiye’ye kaydırmak istiyor. Ayrıca Çin’de çip üretimi yapan Pakistanlı bir firmanın tercihi de Türkiye’den yana. Türkiye’de yaşayan birçok Ortadoğulu iş insanı Türkiye’de yatırım için uygun fırsatları bekliyor. Bu insanlar sadece yatırımda değil üretim ve ticarette önlerinin açılması beklentisi içinde. İşte bu noktada sadece yatırım açısından değil üretim ve ticaretin her alanında Türkiye’ye gelmek isteyen yabancı yatırımcılarla ilgilenecek kamu ve özel sektör destekli yeni bir kuruma ihtiyaç var” diye konuştu.

Marka şehirler ve kalkınma

Türkiye’nin cazip bir yatırım ortamına sahip olması için şehir  markası ve eşleştirmelerinin öne çıktığını anlatan Abdurrahman Kaan, yeni dünyada şehirleri konumlandırmanın devleti konumlandırmaktan daha kolay ve efektif olduğunu, dolayısıyla gelecekte devletlerin değil şehirlerin yarışacağını söyledi.

“Şehirleri Kendi Özgün Değerleri ile Kalkındırma ve Markalaştırma Projesi”ni daha da geliştirerek yüksek katma değerli varlık ve sermaye üretimini teşvik ettiklerini ve iki modelle yola çıktıklarını dile getiren MÜSİAD Başkanı Kaan, 6 Kriterli Şehir Performans Ölçümü ile şehirleri 6 ayrı kategoride topladıklarını ve şehirleri kendilerine özgü nitelikleriyle birbirleriyle kıyasladıklarını ve gereken yol haritasını belirlediklerini kaydetti.

 “Global Şehir Endeksine Göre Birbirini Tamamlayan Şehirler Modeli” ile önemli bir aşamaya geldiklerini belirten Abdurrahman Kaan, “Bu modelde şehirleri, mükemmel şehirler ve gelişimi hızlı olan şehirler olmak üzere iki gruba ayırdık. Gelişimi hızlı olan şehirler dört alt kriter çerçevesinde kendini bir üst lige taşıyor. Mükemmel şehirler ise iş hayatının canlılığı, insan kaynağı, bilgi alışverişi, kültürel deneyim, siyasi hayata angaje olma gibi 5 temel kriterin en yaygın olarak görüldüğü şehirleri kendi arasında gruplandırıyor. Bu temel başlıkların altında çeşitli alt kriterler ile ana faktöre ulaşması yani eşleştirilmesi en olası ve kolay şehir belirleniyor. Biz çalışmamıza altyapı oluştururken ve eylem planlamamızı yaparken her iki modelin de temel unsurlarından faydalandık” bilgisini verdi.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR

garanti sol
garanti sağ