Serhat DURMUŞ

Yapı stoğunu incelediğimde;

*1980 öncesi yapılmış 460 binası, toplam yapı stoğunun %2’sini

*1980-2000 arasında yapılmış 15,873 binası, toplam yapı stoğunun %52’sini

*2000 yılı sonrası yapılmış 13,962 binası, toplam yapı stoğunun %46’sını oluşturur.

Bu verilerden toplam yapı stoğunun %54’ü depremden önce yapılmış eski tip binalardan oluştuğunu söyleyebiliriz. 

Toplam yapı stoğunun %68’i,1-4 katlı olan bu binaların %89’u betonarme, %10’u yığma olarak inşa edilmiştir.

Vs30 kayma dalgası hızlarına göre ilçenin tamamını incelediğimde, 

%65’i, Vs30: 500-1000 m/sn. arasında yani orta üstü iyi  bir zemin

%35’i Vs30: 200-500 m/sn. arasında yani orta ve altı zayıf zemin

*PGA (En yüksek yer ivmesi) - 0,046-0,28 g arasında, 

*PGV (En yüksek yer hızı) - 5,3 cm/s – 20 cm/s arasındadır.

Yapı stoğunun %54’ü eski binalardan oluşan ayrıca zeminin %35’i  orta ve  altı zayıf zemin olan 436,733 vatandaşımızın ikamet ettiği bir ilçede beklenen büyük İstanbul depremi olursa sonuç ne olacaktı?

İBB DEZİM ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesinin hazırlamış olduğu en son rapor olan Haziran 2020 verilerine göre;

*Çok ağır hasarlı yıkılabilecek 84 bina,

*Ağır hasarlı, en kötü deprem sonrası yıkılacak 416 binaya göre,

*Olası minimum can kaybı 48 kişi,

*Ağır yaralı 24 kişi olacağı öngörülmüş.

Bu sonuçlara göre oluşabilecek geçici barınma ihtiyacı ise 12,967 hane.

Bu sonuçtan sonra Sancaktepe’de ikamet eden vatandaşlarımızın aklından geçen soru ise sanırım, en çok can kaybı olabilecek mahalleler hangileridir? 

-Akpınar

-Osmangazi

-Veysel Karani Mahallelerinde muhtemel can kaybı diğer 17  mahalleye göre daha fazla olacaktır.

Bu mahallelerde oturan vatandaşlarımızın binalarını detaylı analiz ettirmelerini tavsiye ederim.

Sancaktepe’de 1 km²’ye düşen insan sayısı 7159 kişi ile İstanbul ortalamasının neredeyse 3 katıdır. Buna rağmen zeminin %65’inin iyi olması ve deprem sonrası ilçedeki dönüşümün %46 olması ilçeyi deprem riski açısından minimalize etmiş durumda.

Kıymetli okurlarım dün akşam Hamingway’in yazmak üzerine yaptığı bir ropörtajı okurken çok tuhaf bir paragraf okudum. Alıntıyı İrlanda asıllı Amerikalı efsane yazar F. Scott Fitzgerald’dan yapıyordu.

‘Kişisel trajedini unut. Başta hepimiz berbat durumda oluruz, özellikle de ciddi bir şekilde yazabilmek için korkunç bir şekilde incinmiş olmak gerekir…’

Bu sözü birkaç defa okuduktan sonra, deprem ve insanlar üzerindeki öldürücü, yok edici etkisine karşı neden bu kadar takıntılı olduğumu düşündüm…

İstanbul’da beklediğimiz deprem , Mw = 7,2 – 7,6 aralığında olduğu için bu çalışmada senaryo depremimiz Mw = 7,5 kabul edilerek gerekli çalışmalar yapılmıştır.