DERİN UĞULTU - 23: GÜNGÖREN DEPREM RİSKİ
Yüzölçümü 7,14 km² olan 11 mahallesiyle 289.441 nüfusa sahip olan Güngören. İstanbul'un şirin ilçelerinden biridir.

Yapı stoğunu incelediğimde;
*1980 öncesi yapılmış, 2513 binası toplam yapı stoğunun %23’ünü
*1980-2000 arasında yapılmış 7287 binası toplam yapı stoğunun %67’sini
*2000 yılı sonrası yapılmış 1114 binası toplam yapı stoğunun %10’unu oluşturur.
Bu verilerden toplam yapı stoğunun %90’ının depremden önce yapılmış eski tip binalardan oluştuğunu söyleyebiliriz.
Toplam yapı stoğunun,%79’u,5-8 katlı olan bu binaların %96’sı betonarme olarak inşa edilmişti. Ancak %10’luk kısmının deprem sonrasında inşa edilen binalar, maalesef yaklaşan büyük İstanbul depremi için pek de güvenilir değildir.
Vs30 kayma dalgası hızlarına göre ilçenin tamamını incelediğimde,150-350 m/sn. hızların hakim olduğunu ve zeminin orta altı kötü olduğunu söyleyebilirim.
*PGA (En yüksek yer ivmesi)- 0,20 g -0,45 g arasında,
*PGV (En yüksek yer hızı) - 25,1 cm/s - 35 cm/s arasındadır.
Yapı stoğunun %90’ı eski binalardan oluşan ayrıca zeminin tamamı orta altı kötü olan 289,441 vatandaşımızın ikamet ettiği bir ilçede beklenen büyük İstanbul depremi olursa sonuç ne olacaktı?
İBB ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesinin hazırlamış olduğu en son rapor olan Haziran 2020 verilerine göre;
*Çok ağır hasarlı yıkılabilecek 342 bina,
*Ağır hasarlı, en kötü deprem sonrası yıkılacak 611 binaya göre,
*Olası minimum can kaybı 754 kişi,
*Ağır yaralı 415 kişi olacağı öngörülmüş.
Bu sonuçlara göre oluşabilecek geçici barınma ihtiyacı ise 24,478 hane.
Bu sonuçtan sonra Güngören’de ikamet eden vatandaşlarımızın aklından geçen soru ise sanırım, en çok can kaybı olabilecek mahalleler hangileridir?
-Merkez
-Güneştepe
-Mareşal Fevzi Çakmak
-Abdurrahman Nafiz Gürman
-Genç Osman
-Güven mahallelerinde muhtemel can kaybı diğer 5 mahalleye göre daha fazla olacaktır.
Bu mahallelerde oturan vatandaşlarımızın binalarını detaylı analiz ettirmelerini tavsiye ederim.
Maalesef Güngören’in deprem sonrası dönüşümün çok gerisinde olduğunu söyleyebilirim. Toplam yapı stoğunun %90’ı eski tip binalardan oluşan ve zemini orta altı kötü olan bir ilçede deprem sonrası can kaybının azaltılması için öncelikle bir dönüşüm planı yapılmalı sonrada yıkılması kesin olan binaların tahliyesi sağlanarak yıkılmalıdır.
Güçlendirme yapılarak kurtulabilecek binalar belediyenin gözetiminde işlemleri hızlandırılmalıdır. Ayrıca zemini çok kötü olan bölgeler imara kapatılarak park haline dönüştürülmelidir.
Elbette ki bu işlemlerin maliyeti vardır. Ancak Güngören ilçesinde bulunan toplam 10,914 binadan sadece 1114’ünün depremden sonra yapılmış. Zemin etüdü olan, yapı denetim hizmeti alarak denetlenmiş ,hazır beton ve nervürlü donatı kullanılmış bina sayısı neredeyse %10’da kalması 20 yıllık bir süre için çok yetersizdir.
Bu nedenle deprem kapımızı çalmadan dönüşüm süreci hızlandırılmalıdır.
Aksi takdirde yukarıda belirttiğim can kaybı ve yaralı sayılarının minimum rakamlar olduğunu üzülerek hatırlatmak isterim.
İstanbul’da beklediğimiz deprem , Mw = 7,2 – 7,6 aralığında olduğu için bu çalışmada senaryo depremimiz Mw = 7,5 kabul edilerek gerekli çalışmalar yapılmıştır.