Yapı stoğunu incelediğimde;

*1980 öncesi yapılmış, 529 binası toplam yapı stoğunun %2’sini

*1980-2000  arasında yapılmış 13,813 binası toplam yapı stoğunun %66’sını

*2000 yılı sonrası yapılmış 6605 binası toplam yapı stoğunun %32’sini oluşturur.

Bu verilerden toplam yapı stoğunun %68’i depremden önce yapılmış eski tip binalardan oluştuğunu söyleyebiliriz. 

Toplam yapı stoğunun,%72’si,1-4 katlı olan bu binaların %89’u betonarme olarak inşa edilmiştir.

Vs30 kayma dalgası hızlarına göre ilçenin tamamını incelediğimde, 

%80’i Vs30: 600-1000 m/sn. arasında yani orta üstü iyi bir zemin

%20’si Vs30 : 200-500 m/sn. arasında yani orta ve altı zayıf zemin

*PGA(En yüksek yer ivmesi)- 0,046-0,20 g arasında, 

*PGV(En yüksek yer hızı)  - 5,3 cm/s – 20 cm/s arasındadır.

Yapı stoğunun %68’i eski binalardan oluşan ayrıca zeminin %20’si  orta  altı zayıf zemin olan 264,508  vatandaşımızın ikamet ettiği bir ilçede beklenen büyük İstanbul depremi olursa sonuç ne olacaktı?

İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesinin hazırlamış olduğu en son rapor olan Haziran 2020 verilerine göre;

*Çok ağır hasarlı yıkılabilecek 16 bina,

*Ağır hasarlı, en kötü deprem sonrası yıkılacak 113 binaya göre,

*Olası minimum can kaybı 1 kişi,

*Ağır yaralı olmayacağı öngörülmüş.

Bu sonuçlara göre oluşabilecek geçici barınma ihtiyacı ise 3978 hane.

Bu sonuçtan sonra Çekmeköy’de ikamet eden vatandaşlarımızın aklından geçen soru ise sanırım, en çok can kaybı olabilecek mahalleler hangileridir ? 

Ömerli mahallesinde muhtemel can kaybı diğer 20 mahalleye göre daha fazla olacaktır.

Bu mahallede oturan vatandaşlarımızın binalarını detaylı analiz ettirmelerini tavsiye ederim.

Çekmeköy’de 1km²’ye düşen insan sayısı 1787 kişi ile İstanbul ortalamasının altındadır. Zeminin %80’inin iyi olması da buna eklenince can kaybı sayısının çok az olacağını söyleyebiliriz. 

Ancak yine de bu ilçede yaşayan vatandaşlarımız rehavete kapılmasınlar ve deprem acil eylem planlarını hazırlasınlar.