SON DAKİKA
Lojistik Perşembe 19 Eylül 2024 02:21

DEPO DOLULUK ORANLARI %90'A ULAŞTI SEKTÖR KRİZE GİREBİLİR

Lojistik sektörü, depolama krizi riskiyle karşı karşıya. Depolardaki doluluk oranları yüzde 90'a ulaşırken, depo kiraları son bir yılda yüzde 96 arttı ve kiralama işlemleri de %138 oranında yükseldi. Bu durum, sektördeki firmaların iş yapma yeteneğini tehdit ediyor

Depo doluluk oranları %90'a ulaştı sektör krize girebilir

Uluslararası ticaret rotalarındaki aksamalar, iç pazardaki daralma ve ürünlerin bekleme süresinin uzaması, depolama tesislerindeki doluluk oranlarını kritik seviyelere çıkardı. Uzmanlar, bu durumun operasyonel zorluklar yaratabileceğine, maliyet artışlarından sevkiyat gecikmelerine kadar geniş bir yelpazede olumsuz etkiler doğuracağına dikkat çekiyor. Türkiye’deki depolama sorununu etkileyen birçok neden bulunuyor; bunlar arasında talep daralması ve enflasyonist ortamda ürün fiyatlamasını dengede tutma çabaları öne çıkıyor. Şirketler, artan maliyetlerle birlikte envanter yönetiminde zorluklar yaşıyor ve bu da depolama ihtiyacını artırıyor.

ARZ YETERSİZ KALDI

Pandemi sonrası değişen tüketici alışkanlıkları, pazarı doğrudan etkiledi. E-ticaret pazarındaki büyüme, depo arzındaki artışın gerisinde kalınca önemli sorunlar baş gösterdi. Özellikle çevrimiçi alışverişin yaygınlaşmasıyla birlikte, lojistik sektöründeki talep hızla arttı. Ancak, bu talebe karşılık gelecek kadar depo kapasitesi oluşturulamaması, büyük bir kriz ortamı doğurdu.

İstanbul ve çevresindeki lojistik toplam stok arzının, 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 11 milyon metrekare seviyelerine ulaşması bekleniyor. Ancak mevcut doluluk oranları ve kiralama artışları, sektördeki talebin arzı aştığını gösteriyor. Depoların dolu olması, ürünlerin zamanında sevk edilmesini zorlaştırarak, tedarik zincirinin aksamalarına neden olabilir.

Bu durum, lojistik firmalarının operasyonel verimliliğini olumsuz etkileyebilir. Uzmanlar, firmaların karşılaştığı bu zorlukların, iş süreçlerini yeniden gözden geçirmeye ve alternatif çözümler geliştirmeye yönlendirebileceğini belirtiyor. Örneğin, depo otomasyon sistemlerinin ve veri analitiği çözümlerinin kullanımı, işletmelerin daha verimli çalışmasına yardımcı olabilir.

Ayrıca, depo kiralarının artışı, küçük ve orta ölçekli işletmeleri de zor durumda bırakıyor. Yüksek maliyetler, bu işletmelerin rekabet gücünü azaltırken, büyük firmalar ise daha kolay bir şekilde bu zorlukları aşabilir. Dolayısıyla, sektördeki dengelerin değişmesi, özellikle KOBİ’lerin varlığını tehdit edebilir.

Lojistik sektöründeki depo doluluk oranları ve kiralama artışları, önümüzdeki dönem için önemli bir sorun teşkil ediyor. Firmaların bu durumu aşmak için yeni stratejiler geliştirmesi ve sürdürülebilir çözümler arayışına girmesi kaçınılmaz görünüyor. Aksi takdirde, depolama krizi, sektörde daha derin sorunlara yol açabilir.