SON DAKİKA
GÜNDEM Salı 07 Haziran 2022 02:12

DEMET'İN TANGOLARI GEÇMİŞE GÖTÜRÜYOR

Tango ülkemizde unutulmaya yüz tutuyor. Eğer tango seviyorsanız "Demet'in Tangoları"nı da seveceksiniz. Demet Tekin, "Türk sanat müziğini Tango tarzında çeşitlemelerle sunmak istedim" diyor

Demet'in Tangoları geçmişe götürüyor

Röportaj: Hakan DİKMEN

Tango ülkemizde unutulmaya yüz tutuyor. Seyyan Hanımın söylediği siyah gözlere yazılmış tango yaşı 60 civarında olan kişilerin rahatlıkla hatırlayacağı bir eser, daha yakın zamanda halkın sevgisini kazanan Şecaattin Tanyerli’nin söylediği yine gözleri anlatan “Gözlerine Bakarken” tangosu unutulur mu? Ya Celal İnce, unutulmaz tango eseri Mazi Kalbimde Bir Yaradır Yaşar Güvenir, Fehmi Ege, Esin Engin’i aklınıza getirmez mi? Eğer tango seviyorsanız “Demet’in Tangoları”nı da seveceksiniz. Çok yönlü sanatçı Demet Tekin ile sanatını ve tangoyu konuştuk. 

Çocukluğum Türk Sanat Müziği ile geçti

Besteci Söz yazarı ve yorumcu kimliğinize baktığımızda Türk Müziğine olan ilgiliniz lise yıllarında başlamış. Türk Müziği alanında eğitim almak sizin tercihiniz miydi? Yoksa ailenizin yönlendirmesi miydi? Neden Türk Müziği eğitimi almayı seçtiniz?

Babamın Türk Müziği aşkı sayesinde tüm çocukluğum Türk Sanat Müziği şarkıları dinleyerek geçti. Sanırım içimdeki melodi birikimi buradan geliyor. Müzik eğitimine geçişim ise evet lise döneminde Üsküdar Musıki Cemiyeti’ne girmemle başlıyor. O dönem okuluma daha yakın olduğu için Üsküdar’da oturan ablamın yanında kalmaya başlamıştım. Ablamın evine yürüme mesafesindeki Üsküdar Musıki Cemiyeti’ne gitmemi ailem desteklemişti. Aslında okulumda fen bölümünde okuyordum. Lakin cemiyete giderken Türk müziği ile bütünleşince konservatuara girme kararını hiç düşünmeden verdim. Sınıfımdaki herkes üniversite sınavında mühendislik, tıp ve diğer fen bölümlerine girmiş iken bir tek ben konservatuara girmiştim. Ailem ise Türk müziğini çok sevdiği için bu durumu memnuniyetle karşıladılar.

demet-i

Günümüz kuşağı tanımıyor olabilir

Nevzat Atlı, Selahattin İçli, Alâeddin Yavaşça, Nevzat Sümer ve İnci Çayırlı, Can Etili,  Taşkın Doğanışık gibi TSM ve THM ‘inde değerli çalışmaları bulunan hocalardan eğitimler aldınız. Bu konuda neler paylaşmak istersiniz? 

Günümüz kuşağı gençlerin bu değerli hocaları tanımıyor olabilirler. Türk Sanat Müziğimiz olsun Türk Halk Müziğimiz olsun geçmişten günümüze hoca çırak eğitimi ile gelmiştir. Tecrübelerden faydalanmak her zaman bir öğrenci için çok büyük bir nimettir. Kendi alanında çok değerli olan hocalarımızın bir tavrı, bir sözü, bir yorumu çok önemli bilgiler içerir. Benim dönemimin öğrencileri olarak bizler çok şanslı bir nesildik ve birbirinden kıymetli olan pek çok hocamızdan eğitim alma şansı bulduk. Onları tanımış olmaktan ve engin bilgilerinden faydalanmış olmaktan dolayı mutluluk duyuyorum.

Yüksek Lisans programınızda “Yavuz Selim’e Yazılmış Kitab-ı Edvar” adlı bir tez yazdınız. Tezin içeriğinden bahseder misiniz? Ve sonra bu tez Kültür Bakanlığı tarafından digitalde yayımlanmak üzere seçilen bir tez oldu. Geçen yıl kitap olarak yayınladınız. Neler anlatmak istersiniz bu konuda?

Yüksek Lisans tezimde XVI. Yüzyıla ait ve daha önce bilinmeyen bir edvâr (müzik teorileri kitabı) olan, Yavuz Sultan Selim’e yazılmış, bir yazma eser üzerinde çalıştım. Bu eser Sultan Selim Hân döneminde Makamî tarafından müsvedde olarak yazılmış bir yazmadır. Yavuz Sultan Selim’in sekiz yıl kadar kısa bir dönem tahtta kaldığı düşünülürse, bu padişah zamanında yazılmış olduğu bilinen tek nazariyat eseri olması sebebiyle önem taşımaktadır. Türk müzik kültürünün tarihsel kaynakları olan edvarlar üzerine çalışma hazırlayan Kültür Bakanlığımız Güzel Sanatlar Bölümü olarak benim tezimi de digital platformda yayınlanmak üzere seçmiştir. Böyle kıymetli bir çalışmaya imza atmaktan dolayı mutluluk duymaktayım ve tez çalışmam geçen yıl “Makamî’nin Edvarı - 1518” adıyla kitap olarak da yayınlanmıştır.

Her aşama bana heyecan verir

Türk müziği alanında eğitim aldığınız şimdi üretim aşamasında yer aldığınızı da görüyoruz. Seslendirdiğiniz eserleriniz tüm besteleri ve bazı şarkılarında sözleri size ait. Çalışmalarınızın hangi alanında olmak sizi heyecanlandırıyor diye sorsak ne dersiniz?

Bir şarkıyı yapmaya karar verdiğim andan itibaren benim için yeni bir macera başlıyor demektir. Bir şarkının kayıt yapılmış haline gelene kadarki her aşaması bana ayrı ayrı heyecan verir. Lakin aşamalardan birini seçmek durumunda kalırsam, sanırım en yoğun duyguyu yaşadığım beste yapma anını seçerim.  Beste anı evrenle bütünleştiğim ve tatlı bir huzur duygusunun içimi sardığı bir andır. Sonrasında eserin tamamen oluşması ve kayıt yapılıp albüm haline gelmesinin her evresinde ayrı bir mutluluk duyarım. Sonuna geldiğimde görevi tamamlamış olmanın huzuru ve bir üretme duygusunun hazzını yaşarım. Albümü insanlara sunduğum anda aslında benim için yol bitmiş demektir. Görev tamamlanmıştır ve ben yeni bir maceraya adım atmaya başlarım. 

“Bir Demet İlahi” “Demet Nağme” “Demet’in Çocuk Şarkıları”- “Demet’s Songs for Children” “Bir Demet Anadolu” “Demet Nağme 2” “İki Yaka Bir Demet” (Türkçe ve Yunanca) “Demet’in Tangoları ” yaptığınız albümlerle müziğe olan katkınız değerlendirirsek neler söylemek istersiniz? Bu çalışmalar nasıl gerçekleşti? Ve bu çalışmalarınızla neler yapmak istediniz?

İnsanlar ismi ile müsemma derler. Ben de beste yapmaya başladığımdan beri hayattaki her tarzı kucaklayıcı duruşumun şarkılarımda da yansımasını gördüm.  Okulda ana dalım Türk sanat müziği idi ve bize halk müziği ve batı müziği eğitimleri de verildi. Bestelerim öncelikli olarak tabi ki başımın tacı olan sanat müziğiyle başladı. Lakin yavaş yavaş farklı tarzlarda da şarkılar yapmaya başladım. Önceleri farkında olmadan ürettiğim bu çeşitlilik zamanla misyonum oldu. Müzik evrenseldir ve ben de kendi çapımda evrensel müziğin ya da çoklu sanatın bir temsilcisiyim diyebilirim. Her albümde farklı bir tarz çıkartırken aslında bu durumun insanları şaşırttığını, ama ne yapmaya çalıştığımı zamanla anlayacaklarını biliyorum. Her tarzın bir güzelliği olduğunu, içlerindeki o güzelliği görmek gerektiğini düşünüyorum. Çeşitliliği ve çok renkliliği seviyorum. Şarkılarım tek bir gönülde bile bir kıvılcım yaratıyorsa bu benim için büyük mutluluktur. 

Türk müziği ile renkleniyor

Yeni çalışmanız “Demet’in Tangoları” albümü bizi geçmişin ruhuna götürüyor. Türk Müziği ezgileri ile renklenen bir çalışma. Bu çalışmanızdan bahseder misiniz? Böyle bir çalışmayı gerçekleştirmenizin bir amacı var mı?

Daha önce de söylediğim gibi okuldaki ana dalım ve çocukluğumdan beri yüreğimdeki bir aşktır Türk sanat müziği. Değişik türlerde beste yapmayı sevsem de mutlaka arada sanat müziğine geçiş yapıyorum. Bu albümde dinleyicilerimize Türk sanat müziğini Tango tarzında çeşitlemelerle sunmak istedim. Tango batı kaynaklı bir müzik türü olmasına karşın Türk müziği ile çok güzel uyum sağlamıştır. Yaklaşık yüz yıl evvel başlayan Türk müziği tangolarında çok güzel şarkılarımız bulunmaktadır. Her sanat dalına büyük ilgi duyan bir insan olarak, dans ile sanat müziğini birleştiren tangoyu çok beğendiğimi ve bu sebeple böyle bir çalışma yapmak istediğimi söyleyebilirim. Bu sayede Demet’in Tangoları isimli sanat müziği Tango çeşitlemeleri albümümüzü zevkle hazırladım ve dinleyicilerimize sundum. 

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı? Demet Tekin Türk Müziği alanında üretime nasıl devam edecek, neler üretecek?

Demet’in müzik yelpazesini renklendirmeye ve geliştirmeye devam edeceğim inşallah. Yeni projeler, yeni tarzlar, doğu ya da batı müziği ve elbette daima sanat müziği eserleri ile üretmeye devam etmeyi düşünüyorum.