DARİN UĞULTU - 28: MALTEPE DEPREM RİSKİ
Yüzölçümü 53 km² olan 18 mahallesiyle 513,316 nüfusa sahip olan Maltepe. İstanbul'un merkeze en uzak ilçelerinden biridir.

Serhat DURMUŞ
Yapı stoğunu incelediğimde;
*1980 öncesi yapılmış 6541 binası toplam yapı stoğunun %23’ünü
*1980-2000 arasında yapılmış 18,144 binası, toplam yapı stoğunun %63’ünü
*2000 yılı sonrası yapılmış 4057 binası ,toplam yapı stoğunun %14’ünü oluşturur.
Bu verilerden toplam yapı stoğunun %86’sının depremden önce yapılmış eski tip binalardan oluştuğunu söyleyebiliriz.
Toplam yapı stoğunun,%57’sini 1-4 katlı olan bu binaların %80’i betonarme, %18.5’i yığma olarak inşa edilmiştir.
Vs30 kayma dalgası hızlarına göre ilçenin tamamını incelediğimde,
%85’i Vs30: 500-1000 m/sn. arasında yani orta üstü iyi bir zemin
%15’i Vs30: 200-400 m/sn. arasında yani orta ve altı zayıf zemin
*PGA (En yüksek yer ivmesi) - 0,105-0,45 g arasında,
*PGV (En yüksek yer hızı) - 5,3 cm/s – 30,1 cm/s arasındadır.
Yapı stoğunun %86’sı eski binalardan oluşan ayrıca zeminin %15’i orta ve altı kötü olan 513,316 vatandaşımızın ikamet ettiği bir ilçede beklenen büyük İstanbul depremi olursa sonuç ne olacaktı?
İBB DEZİM ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesinin hazırlamış olduğu en son rapor olan Haziran 2020 verilerine göre;
*Çok ağır hasarlı yıkılabilecek 237 bina,
*Ağır hasarlı, en kötü deprem sonrası yıkılacak 690 binaya göre,
*Olası minimum can kaybı 234 kişi,
*Ağır yaralı 130 kişi olacağı öngörülmüş.
Bu sonuçlara göre oluşabilecek geçici barınma ihtiyacı ise 20,102 hane.
Bu sonuçtan sonra Maltepe’de ikamet eden vatandaşlarımızın aklından geçen soru ise sanırım, en çok can kaybı olabilecek mahalleler hangileridir?
-Bağlarbaşı
-Cevizli
-Feyzullah
-Yalı
-Altıntepe mahallelerinde muhtemel can kaybı diğer 13 mahalleye göre daha fazla olacaktır.
Bu mahallelerde oturan vatandaşlarımızın binalarını detaylı analiz ettirmelerini tavsiye ederim.
Kıymetli okurlarım, rezidans tarzında yapılmış yeni tip binalarda genelde tercih edilen ve deprem olduğunda hayati önem taşıyan bir husustan bahsetmek istiyorum.
Deprem olduğu saniyelerde binaya gelen ilk deprem dalgasını algılayarak elektrik ve doğalgaz sistemini anında kapayan, deprem sonrasında olası yangınları engelleyecek akıllı bir sistem bu. Bina deprem sensörü adı verilen bu sistem,1. ve 2. Dereceden deprem bölgelerinde bina yüksekliği 51,50 m. geçen yapılarda kullanılması yönetmelik gereği zorunludur. Yaklaşık olarak 17 katı geçen binalar bunlar. Elbette ki çok katlı siteler için önemlidir bu sistem şöyle düşünelim 15 katlı bir blokta,1 katta 6 daire olsa toplam 90 daire yapar her dairede 4 kişi yaşasa 360 kişinin yaşadığı bir yapıda deprem olduğunda doğalgaz yada elektrik sisteminden kaynaklanacak bir yangın önemli midir?
Elbette ki hayati önem taşıyan bir konudur bu. Ancak buradan yetkililere sormak isterim neden 51,50 m. şartı aranıyor. Bu sistem 12,50 m. olan 5 katlı binalarda da zorunlu olsa fenamı olur. Zira bu tarz binalarda da en az 20 kişi yaşamaktadır.
Şunu anlamış değilim!
Gerçekten faydalı olduğuna inandığımız bir uygulama için neden üst sınır konulmaktadır?
Felsefeci yanımın bu konuyu tuhaf bulduğunu belirtmek isterim. Herkesin yararına olan bir sistemin zorunlu olmasının kime ne zararı olabilir?
Bu sistemin kurulum maliyeti, toplam bina maliyetinin binde biridir. Bana göre her tür binada bu tür sistemlerin yaygın olarak kullanılması vatandaşlarımızın menfaatine olacaktır.
İstanbul’da beklediğimiz deprem , Mw = 7,2 – 7,6 aralığında olduğu için bu çalışmada senaryo depremimiz Mw = 7,5 kabul edilerek gerekli çalışmalar yapılmıştır.