ÇUKUROVA'DA KURAKLIK ALARMI
Türkiye'nin en verimli tarım havzalarından biri olan Çukurova, bu yıl hem don felaketi hem de şiddetli kuraklıkla karşı karşıya kaldı. Adana'nın tarımsal üretim açısından stratejik ilçelerinden Kozan'da, barajlardaki su seviyesinin kritik düzeylere inmesi binlerce dönümlük narenciye bahçesini tehdit ediyor. Bölgedeki üreticiler, kuruyan ağaçlarını kurtarmak için çare arayışında.

Nisan ayında etkili olan zirai don, birçok narenciye ağacında ciddi meyve kaybına neden oldu. Bu olayın etkileri henüz atlatılamamışken, yaz aylarında yağışların beklenenin çok altında kalması tarımsal üretimde ikinci bir darbe vurdu. Özellikle Kozan Barajı’ndaki su seviyesi, son yılların en düşük noktasına gerileyerek sulama planlarını altüst etti.
Barajdaki Su Seviyesi Kritik Noktada
Normal şartlarda sulama kanalları aracılığıyla dört kez verilmesi planlanan su, bu yıl yalnızca bir kez sağlanabildi. Bu durum, sulama yapılamayan bahçelerde ağaçların hızla kurumaya başlamasına yol açtı. Havadan çekilen görüntüler, barajdaki çekilmenin boyutunu gözler önüne seriyor. Bölgedeki üreticiler, önümüzdeki haftalarda yapılması planlanan sulamaların da belirsizliği nedeniyle endişeli.
Uzmanlar, kuraklığın sadece bu yılın değil, küresel iklim değişikliğinin uzun vadeli bir sonucu olduğuna dikkat çekiyor. Artan sıcaklıklar, azalan yağışlar ve buharlaşma oranındaki yükselme, tarımsal sulama kaynaklarını ciddi biçimde tehdit ediyor.
Don ve Kuraklık Çifte Darbe Vurdu
Bu yıl yaşanan don olayında birçok narenciye ağacı meyvesiz kaldı. Meyve veren ağaçlar ise, yeterli sulama yapılamadığı için ürünlerini büyütemiyor. Bu durum, hem rekolteyi hem de ürün kalitesini olumsuz etkiliyor. Donun etkilediği ağaçların kendini yenileyememesi, kuraklığın yarattığı stresle birleştiğinde, üretim kapasitesinin hızla düşmesine yol açıyor.
Bölgedeki üreticiler, geçmişte yaşanan su sorunlarının bugünkü kadar ciddi olmadığını belirtiyor. 2005-2006 yıllarında baraj kapağı arızası yaşandığında bile sulama imkanlarının bu kadar kısıtlanmadığı ifade ediliyor. Bugünkü durum, birçok üreticiye göre “son yılların en büyük su krizi” olarak değerlendiriliyor.
400 Bin Tonluk Üretim Tehlikede
Resmi verilere göre Kozan’da 150 bin dönüm alanda tarımsal üretim yapılıyor. Kayıt dışı sebze ve meyve bahçeleri de eklendiğinde bu rakam çok daha yüksek bir üretim alanını işaret ediyor. İlçenin yıllık narenciye üretimi yaklaşık 400 bin ton seviyesinde. Ancak bu yıl don olayının etkisiyle rekolte 100 bin tona kadar düştü. Şimdi kuraklık ve su sıkıntısı nedeniyle bu miktarın bile korunması zor görünüyor.
Bazı üreticiler, tankerlerle sulama yaparak ağaçlarını ayakta tutmaya çalışıyor. Ancak bu yöntem, hem yüksek maliyet hem de suyun sınırlı bulunabilirliği nedeniyle uzun vadede sürdürülebilir değil.
Çözüm Arayışları ve Olası Adımlar
Uzmanlar, bölgedeki su krizinin çözümü için kısa ve uzun vadeli planların eş zamanlı uygulanması gerektiğini vurguluyor. Kısa vadede, baraja alternatif su kaynaklarının yönlendirilmesi ve acil sulama desteğinin sağlanması öneriliyor. Orta ve uzun vadede ise yağmur suyu hasadı, modern damla sulama sistemleri, kuraklığa dayanıklı çeşitlerin üretimi ve su kullanım verimliliğini artıracak teknolojilerin yaygınlaştırılması önem taşıyor.
İklim değişikliğinin etkilerinin her geçen yıl daha da belirginleştiği Çukurova’da, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için devlet, yerel yönetimler ve üreticiler arasında koordineli bir planlama yapılması zorunlu hale gelmiş durumda. Aksi takdirde, hem ülke ekonomisi hem de milyonlarca tüketicinin gıda güvenliği ciddi tehdit altına girecek.
Bölgede yaşayan üreticiler, tek umutlarının önümüzdeki aylarda yağışların artması olduğunu söylüyor. Ancak uzmanlar, iklim koşullarının bu umudu karşılamayabileceği konusunda uyarıyor. Bu nedenle, Çukurova’daki su krizi sadece bölgesel bir sorun değil, ülke genelinde tarım ve gıda sektörünü etkileyecek stratejik bir mesele olarak görülüyor.