Çin’in Wuhan kentinden çıktıktan sonra dünya geneline yayılarak 10 binlerce insanın ölümüne yol açan yeni tip korona virüs ile mücadele kapsamında hayatın bir çok alanında kısıtlamalara gidilmişti. Başta alışveriş merkezleri olmak üzere insan kalabalığının yoğun olduğu alanlara giriş ve çıkışlar kapatıldı. Türkiye’de ise yaklaşık 50 gün sonra 11 Mayıs’ta AVM’ler ilk kez kapılarını vatandaşlara açtı. AVM’lerin açılması ile bu kez akıllara kapalı alanlarda korona virüs ile nasıl mücadele edileceği geldi. Bu noktada da kapalı alanlarda sağlıklı bir hava ortamının da Ultraviyole UVC teknoloji ile sağlanabileceği konuşulmaya başladı.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Daşdağ, ultraviyole UVC ışınlarının uygulandığı ortamdaki mikroorganizmaları yok edeceğini belirterek, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu gelecekte ülkemiz için alternatif bir model olabilir. Ultraviyole UVC koronavirüsler de dahil olmak üzere öldürücü etkisi vardır. Ultraviyole UVC ışınları ile sterilizasyon üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.Kontrollü bir şekilde kullanılabilir. Özellikle kapalı alanlarda bunlara ihtiyacımız olabilir. Kimyasal dezenfeksiyonlara göre daha az risklidir. Bugün camiler, kapalı alanlar ve alışveriş merkezleri başta olmak üzere diğer kapalı alanlarda bu konu ile ilgili AR-GE çalışmaları yapılması gerekir.”

Acıbadem Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tanıl Kocagöz de “Yıllardır bunu hastanelerde yapıyoruz. Verem hastalarının odalarına göze gelmeyecek şekilde ultraviyole lambaları konuluyor. Havaya karışan basiller ultraviyole ile öldürülüyor. Böylece hava sterilize ediliyor. Buradaki sistem bu virüslerin yani virüsün bulunduğu havaların temizlenmesi için de kullanılabilir. Bazı hastanelerin havalandırma sistemlerinde bulunan boruların içerisinde şuanda zaten ultraviyole var. Bu tür uygulamalar alışveriş merkezlerinde de kullanılabilir. İçeriye giren ve çıkan hava karşılaştırıldığı zaman bu daha net görünecektir. Bu sistemler bir yerlerde var. Korona virüs ile mücadelede de kurulup kullanılabilir” görüşünü kaydetti.

Plaza & Rezidans binasında uygulayan ilk yer Süzer

Kapalı ortamlarda çok yaygın olmayan bu teknolojiyi Türkiye’de ilk uygulayan yerin İstanbul’daki Süzer Plaza olduğu belirtildi.Süzer Plaza’da hali hazırda su hijyeninde bu sistemin çok uzun zamandır kullanıldığı da kaydedildi.

Konuyla ilgili bilgi veren Süzer Plaza Genel Müdürü Sevilay Kaya Günlüler, “Biz ofis ve yaşam alanlarımızda salgın öncesinde de hijyen uygulamalarımızı çok sıkı bir şekilde yürütüyorduk.Koronavirüs salgını sonrası da toplum sağlığını koruyacak ilave tedbirleri ve beraberinde yatırımlarımızı da en üst seviyeye çıkardık. Bunlardan en önemlisi de klima santrallerimiz için Amerika’dan getirttiğimiz UVC yani Uvlight-ultraviole sistemimizdir. Yüzde 100 taze hava ile beslediğimiz iç mekanlarımızın hava kalitesini artırmak ve bu mekanları virüs ile bakterilerden arındırarak havadaki dezenfeksiyonu sağlamak amacı ile klima santrallerimiz içerisinde bir UVLIGHT-ULTRAVIOLE sistemimiz bulunmaktadır. Yüksek verimle çalışan UVC-ULTRAVIOLE sistemlerini Türkiye’de hayata geçiren ilk binayız. Bu sistem sayesinde başta koronavirüs olmak üzere, grip, soğuk algınlığı, Sars, kızamık ve Alman Kızamığı gibi virüslere karşı yüzde 99,7 oranında etkili bir koruma sağlanıyor. Ortak alanların dezenfektasyonu için de uygulandığı alanda 3 ile 6 ay arasında koruyuculuğu bulunan nano gümüş iyon teknolojisinden yararlanılıyoruz. Aynı zamanda ozon cihazlarımız ile ozon teknolojisinden faydalanarak yine ortam havasının kalitesini arttırıyoruz. Sıvı el sabunlarının anti-bakteriyel özelliğe sahip olmasına dikkat ederken, el ve cilt dezenfektanları ile tüm yüzey temizleyicilerinin de yüksek oran alkol içeriğine sahip olmasına özen gösteriyoruz. Maskesiz girişlere izin vermiyor, ortak alanların ve asansörlerin kullanımlarında sosyal mesafenin korunması için gerekli çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

UVC, virüs ve bakterilere karşı en etkili yöntem

Süzer Plaza Teknik Hizmetler Direktörü Cem Kantik ise, “Bilindiği üzere COVID-SARS gibi virüslerin damlacık büyüklüğü 0,001 – 100 mikron aralığındadır, bu aralıktaki mikroorganizmaları havalandırma santrallerinde standart olarak kullandığımız F7 Torba ve G7 kaset filtreler ile tamamen tutma imkanımız bulunmamaktadır. Bu noktada çözüm olarak tüm dünyaca kabul gören Amerikan ısıtma soğutma ve iklimlendirme mühendisleri derneği ASHRE’nin de literatürlerine girmiş bulunan UV teknolojisidir. Özellikle UV grubu ışınlar içinde UVC olanı “C” ile kısa dalga boyunu (200-280 nanometre) ifade eder ve hem virüs hem de bakterilere karşı en etkili yöntemlerin başında gelmektedir. Bu kapsamda binamızda uzun yıllardır kullanma suyunda aktif olarak kullandığımız UV teknolojisini şimdi de binamızın taze hava ihtiyacını sağlayan tüm klima santrallerine montajını yaparak dışarıdan içeriye alarak dağıttığımız taze havayı % 99,7 oranında virüs ve bakterilerden arındırmış bulunmaktayız. Böylece virüs ve bakterilerin havadaki yayılımını ayrıca bulaşma riskini de en üst düzey önlemiş bulunuyoruz. Kullandığımız bu sistem aynı zamanda Türkiye’de ilk defa ISO 14001 ve ISO 9001 sertifikasına sahip UVC ürünleridir” dedi.