Coşkun Çelik müzikle iç içe büyüyen bir isim, hem dedesi hem de babası müzisyen… Çelik, 6 yaşında piyano çalmaya başlıyor, 12 yaşında pek çok sanatçıya piyanosuyla eşlik ediyor. Enstrümana olan tutkusu onu çok genç yaşta kanunla buluşturuyor. Daha çocuk denecek yaşta kendi orkestrasını kuruyor ve pek çok kurumsal etkinlikte kendi orkestrası ile sahne alıyor.

Yıllar içinde müziğe olan tutkusu enstrümanla sınırlı kalmıyor ve solist olarak da sahne almaya başlıyor.

 

Coşkun Çelik müzik hayatındaki dönüm noktasını ise şöyle anlatıyor;

“Çağırın Gelsin” herkes gibi benim de içime işleyen bir şarkıydı ama ülkenin en önemli seslerinden biri, Ebru Gündeş’in albümünden bir şarkı olunca söylemeye cesaret etmesi pek de kolay olmadı”

“Uzun süredir sadece orkestramla değil, solist olarak da sahnedeydim ve artık müzik yolculuğuma bir “tekli” eklemenin vaktinin geldiğini düşünüyordum. Şebnem Sungur ve Gökhan Tepe imzası taşıyan “Çağırın Gelsin” herkesin söylemek isteyeceği muhteşem bir eser ama Ebru Gündeş gibi bir sanatçıdan sonra söylemek de cesaret işi, uzun süre düşündükten sonra bir demo yaptım. Hem kendi çevremden hem de eserin sahiplerinden aldığım güzel yorumlardan sonra, şarkıyı son haline getirdik. Aranje, pek çok sevilen sanatçının albümünde büyük emeği olan Aydın Kara’ya ait. Geçen hafta şarkıyı sosyal medyada ve tüm dijital platformlarda yayınlamaya başladık, bir hafta gibi kısa bir sürede aldığım geri dönüşler beni daha da cesaretlendirdi. “Çağırın Gelsin”in müzik hayatımda bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum” sözleriyle ifade ediyor.

Coşkun Çelik’in yolculuğu hız kesmeden devam edecek, Yakında yine Şebnem Sungur ve Gökhan Tepe imzası taşıyan ama bu defa yeni bir tekli ile müzikseverlerle buluşacak.