SON DAKİKA
SAĞLIK Çarşamba 04 Aralık 2024 09:21

ÇİN TUZUNDA BÜYÜK TEHLİKE

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk; "Monosodyum Glutamat (MSG) yani Çin tuzu, Pakistan'da yasaklandı, birçok ülkede kullanımı kısıtlandı, Dünya Sağlık Örgütünün 'en zararlı yiyecekler' listesi içeriklerinde yer alıyor fakat Türkiye'de hala tehlike saçmaya devam ediyor."

Çin tuzunda büyük tehlike

Anne karnındaki bebekten erişkinlere kadar sağlık üzerine zararlı etkileri araştırmalarla ortaya konulan MSG’ın, etki alanı tahmin edilenden çok daha fazla. Hipertansiyon ile obezite, sindirim sistemi rahatsızlıkları, beyin ve sinir sistemi hasarları, üreme ile endokrin organ fonksiyon bozuklukları, bu etki alanının sadece genel hatları.

Birçok alanda hem böbrek ilişkili hastalıklar hem de toplum yararına koruyucu hekimlik çalışmaları yürüten Türk Böbrek Vakfı; MSG-Çin Tuzu tehlikesine dikkat çekiyor. TBV Başkanı Timur Erk: “Monosodyum Glutamat (MSG) yani Çin tuzu, Pakistan’da yasaklandı, birçok ülkede kullanımı kısıtlandı, Dünya Sağlık Örgütünün ‘en zararlı yiyecekler’ listesi içeriklerinde yer alıyor fakat Türkiye’de hala tehlike saçmaya devam ediyor. Vakıf olarak sürdürdüğümüz beslenme eğitimi projesinde gördük ki Edirne’den Hakkari’ye kadar bütün çocuklar MSG içeren birçok paketli gıdayı günlük, düzenli olarak tüketiyor. Bireysel bilinçlenme ve girişimde çocuklara etiket okuma alışkanlığı kazandırmanın sağlıklı bir gelecek için zaruri olduğunu düşünüyoruz. Toplumsal girişim olarak ise Türkiye'de 2 milyona yakın çocuk obezin olduğu ve bu rakamın her yıl yüzde 8 oranında arttığı gerçeğinden yola çıkarak; MSG içeren paketli gıdalara çocukların kolay bir şekilde ulaşması engellenmelidir. Aileler bu konuda daha bilinçli olmalı, kendi büyüdükleri şekilde doğal gıdalara, mevsiminde yer vererek çocuklarını daha sağlıklı büyütmelidirler.” dedi.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı Başkanı ve Türk Böbrek Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aydın Türkmen: “MSG’ın eklendiği gıdalarda gerçeğinden daha fazla protein var algısı yaratabilir. Bu durum, lezzet algısını bozarak ya da yanıltarak o gıdaların daha çok tüketilmesine neden olabilir yani bir tür bağımlılık yaratabilir. Glutamatın zararlı etkilerini gıdaların içindeki serbest formu belirler. Bu kısım ani olarak çok yükselirse zararlı etkiler ortaya çıkar. Diğer aminoasitlere bağlı olan formlarında emilim ve metabolizma yavaş olduğundan bu zararlı etkiler az görünür. Bunun yanında glutamat, beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişime aracılık eden önemli bir uyarıcıdır.

“HİPERAKTİVİTE VE OTİZM TEHLİKESİ”

Glutamat fazlalığının baş ağrısı, migren, istemsiz hareketler, hiperaktivite ve otizme neden olabildiğine, iskelet kas sistemine ilişkin yaygın ağrılarla karakterize, fibromiyaljiye yol açtığına dair de çalışmalar olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. Aydın Türkmen: “Doğal gıdalardaki glutamatın tüketilmesi vücudun bu aminoasit ihtiyacını karşılayacak düzeydedir. Dolayısı ile endüstriyel glutamat içeriği yüksek olan gıdalardan özellikle çocukların erken yaştan itibaren uzak tutulması son derece önemli. Özetle, bu tip tuz içeren gıda katkılarının en önemli yan etkilerinin hipertansiyon olduğu ve hipertansiyonla ilişkili olabilecek kronik böbrek yetersizliği ve kalp yetersizliği gelişimini hızlandırabileceği bilinmeli. Unutulmamalı ki ülkemizde ve dünyada diyaliz tedavisi gören ileri evre böbrek yetersizliği hastalarının en önemli iki nedeninden birisi hipertansiyon, diğeri de diyabettir. Bu nedenle bu iki önemli hastalıkla savaşta hem erişkinlerde, hem de erken yaştan itibaren çocuklarımızda, yoğun MSG ve şeker içeren gıdaların mümkün olduğunca az tüketilmeleri çok önemlidir.

TBV Diyetisyeni Gökçen Efe Aydın ise MSG’ın en sık görüldüğü gıdalara dikkat çekiyor: “Paketlenmiş ve işlenmiş gıdalar en çok MSG içeren ürünlerdir. Özellikle noodllelar, hazır çorbalar, cipsler, işlenmiş et ürünleri (sucuk, salam, sosis), krakerler, dondurulmuş gıdalar ve fast food ürünleri MSG içerebilir. Bu tür yiyecekler çocuklar için lezzetli ve çekici görünse de dikkatsizce tüketimi uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabilir. Çocuklara sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam boyu sağlıklı kalmalarına zemin oluşturmak için mevsiminde doğal ve katkısız gıdalar olmazsa olmazdır.