Dolar $
34.02
%0.22 0.07
Euro €
38.04
%0.5 0.19
Sterlin £
45.07
%0.95 0.42
Çeyrek Altın
4516.36
%1.25 55.1
SON DAKİKA
Turizm Pazar 25 Ağustos 2024 02:27

CHAMO GÖLÜ

Yolunuz günün birinde Afrika'nın bu bölgesine düşerse muhakkak Büyük Afrika Rift'ini ve bölgedeki gölleri görmeye gelmenizi tavsiye ederim. Sizi burada birbirinden ilginç yaşadıkları ortama uygun hayvanlar bekliyor.

Chamo Gölü

Deniz DİKMEN

Afrika coğrafyasında bazen yol koşulları ve genel ortam zor da olsa, gezmeyi ve keşfetmeyi, oldum olası çok sevmişimdir. Bu gezi yazımda Jeep konvoyumuzla Omo Vadisi’nden çıkıp Etiyopya’nın Büyük Rift Vadisi’ne geliyoruz. Bu alan Dünya’nın en büyük fay hattıdır. Afrika’da Etiyopya’nın kuzeyinden başlayıp Mozambik’in ortalarına kadar uzanan 6000 km uzunluğunda bir jeolojik kırıktır. Vadinin genişliği yer yer otuz ile yüz kilometre arasında değişmektedir. Derinliği de değişkendir. Bazı yerlerde yüzlerce metreyken, bazı yerlerde bin metreye kadar yükselir. Vadinin milyonlarca yıllık jeolojik yapısı ile birlikte çukurlar da buradaki coğrafyada meydana gelmiştir ve günümüzde bölgedeki gölleri oluşturur.

Büyük Rift Vadisi’nin devamı Kızıldeniz’e, Ölüdeniz’e ve Amik Ovası üzerinden Türkiye’ye ulaşır ve Türkiye’nin Doğu Fay Hattı ile birleşir.

yerli-3

Doğa için de bu nedenle büyük önem taşımaktadır zira bu bölge yerel flora ve fauna açısından özel bir yaşam alanı olmakla birlikte örneğin Afrika’dan Avrupa’ya göç eden kuşlar için bir yol göstericisidir, yol güzergahıdır. Göçmen kuşlar bu vadinin içinden uçarak kuzeye doğru yol alırlar.

Çok sağlam ve güçlü araçlarımızla Omo Vadisi’nden bu yöreye geliyoruz ve Konso ile Arba Minch’e doğru yol alıyoruz. Yol üzerindeki doğa yemyeşil. Yüz yıllık ağaçlarla dolu  ormanlar, coğrafyası o kadar farklı ve büyüleyici ki anlatmak çok zor. Dağlık alanlara doğru tırmanıyoruz. Yukarıdaki bir seyir noktasından vadiyi tepeden görme fırsatımız oluyor. Doğa ne kadar etkileyici, vadi ne kadar devasa bir fay. Burada çok farklı duygular hissediyor insan.

Yeni durağımız Konso oluyor. Konso’nun en büyük özelliklerinden biri halk tarafından tarım alanı olarak kullanılan terasların bu bölge üzerinde olması. Aralarından geçip Arba Minch kentindeki otelimize varıyoruz.

Burada Büyük Rift Vadisi’nin güneyinde Arba Minch’de Etiyopya’nın en büyük gölleri olan Chamo Gölü ve Abaya Gölü bulunuyor. Bölgedeki diğer benzer göller Zway Gölü, Shala Gölü, Koka Gölü, Langano Gölü, Abijatta Gölü ve Awasa Gölü de bulunuyor. Hepsi 1200 ile 1500 metre arasında konumlanıyor.

yerli-6

Cennetin Köprüsü

Otelimizin terasından inanılmaz güzel bir manzaramız var. Terasımız bulunduğu tepelik alandan bütün Chamo Gölü’nü, Abaya Gölü’nü ve çevredeki yemyeşil dağlık alanları görüyor. Burası bölgede ‘Cennetin Köprüsü ‘olarak da anılıyor zira panoramalar gerçekten nefes kesici. Yolun yorgunluğunu atmak ve bu manzaraların hakkını vermek için günümüzün sonunu bu terasta geçiriyoruz, yemeğimizi yiyoruz, içeceklerimizi yudumluyoruz. Renkli güneş şemsiyelerimizin altında mis gibi havayı soluyoruz ve gözlerimiz çevredeki güzelliğe, yeşile ve bu harikulade göl manzarasına doymuyor gerçekten. Hava da şansımıza çok güzel.

Ertesi gün araçlarımızla Chamo Gölü’ne inip çevreyi yakından keşfetmek istiyoruz. Gölde iki tane tekne bizi bekliyor. Yarım gün boyunca burda gölü gezeceğiz. Chamo Gölü Afrika Rift’in içinde yaklaşık 1200 metre yükseklikte Guge Dağların doğusunda ve Amaro Dağları’nın batısında bulunuyor. 551 kilometre karelik bir alana sahip dev bir göl. Bu su havzası onbinlerce hayvan ve bitki için doğal bir yaşam alanı. Abaya Gölü ise 1160 kilometre karelik büyüklükte. Her iki göl bölgedeki Nech Sar Milli Parkın içinde yer alıyor. İki gölün arasında ise Arba Minch Kasabası bulunuyor. ‘Arba Minch’ Amharca Dili’nde ‘Kırk pınar’ anlamına geliyor ve ismini bölgedeki su kaynaklarından alıyor.

yerli-5

Bölgedeki bu dev göller aynı zamanda yerel halk için birer balık cenneti ve gelir kaynağı. Yerliler buralara balık avlamaya geliyorlar. Nil Levreği gölün gözde balık türlerinden. Göl aynı zamanda büyük su aygırı ve timsahların yüksek popülasyonlarından dolayı çok ünlü. Gölün kıyısına inince yayvan göl teknelerimize biniyoruz ve rehberimiz ile birlikte Chamo Gölü’nün pırıl pırıl mavi sularında süzülmeye başlıyoruz. Kıyıya yakın bölgelerde sazlıklar yükseliyor, suyun bazı yerlerinde ağaç dalları ve kovukları suyun üstünde görünüyor. Ağaçların arasında suyun üzerinde uçuyormuş gibi yol alıyorsunuz. Gölün derinliği ortalama 14 metre civarında ve göl binlerce Su aygırına, Nil timsahına ve bilumum sürüngen hayvana ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en büyük dört timsah türü bu bölgede yaşıyor ve boyları yedi metreyi bulabiliyor. Su aygırları ise kıyılarda otluk alanlarda veya suyun içinde saklanıyorlar. 

Hızlı su aygırları

Teknemizle gölün kıyı şeridine yakın bir çizgiden gidiyoruz çünkü hayvanları buralarda görmemiz daha olası. Bir anda suda bir sıçrama sesi geliyor. Otluk alandan büyük bir su aygırı göle atlamış olmalı fakat su aygırları o kadar hızlılar ki bazen takip etmek çok güç oluyor. Hayvanın hangi bölgede suya atladığını tahmin ederek gözlerimizle gölün yüzeyini tarıyoruz. Uzun bir mesafede bir anda dev kafası suyun üstüne çıkıyor ve hemen gene kayboluyor. O ara şansıma güzel bir fotoğraf karesi yakalayabiliyorum. Su aygırların dünyada en çok insan ölümüne sebep olan hayvan türü olduğunu biliyor muydunuz? Bize fizikleri ile çok tombiş ve şirin görünen bu hayvanlar, insana saldırdıklarında pek yaşam şansınız olmuyor. Zira çene ve ağız yapıları o kadar büyük ve o kadar güçlü ki. Baş etmesi güç. Su aygırların yaşam alanına girdiğinizde ve onları rahatsız ettiğinizde sizi teknenizde bile rahatlıkla kovalayabiliyorlar çünkü suyun içinde inanılmaz hızlılar. Su aygırları timsahlarla da kolaylıkla savaşabiliyor. Bu nedenle özellikle Afrika’nın genelinde su aygırların olduğu bölgede hem çok dikkatli olmak hemde çok sakin davranmak lazım. Rehberimiz de bu konuda bizi güzel yönlendiriyor ve göldeki hiç bir hayvana rahatsızlık vermeden çok sessiz ve sakince gölde ilerlememizi sağlıyor. Bir başka koyda ise güneşte dinlenen timsahlara ve monitörlere denk geliyoruz. Tekneyi kıyıda durdurup uzunca bir süre bu hayvanları izliyoruz. Göl o kadar tenha ve sessiz ki ama her an tetikte olmak lazım.

yerli-2

Bir müddet sonra teknemizle yolumuza devam ediyoruz. Bu sefer gölün içindeki ağaç dalların üstüne tünemiş bir sürü deniz kartalına denk geliyoruz. İnanılmaz güzel bir görüntü oluşturuyorlar. Bir kısmı gölde keskin pençeleri ile balık avlıyor. Adeta bize gösteri yapıyorlar. Bu vahşi kuşlar, siyah beyaz renkleri ve sarı gagaları ile çok etkileyici. Deniz kartalın yanı sıra gölde renkli yalı çapkınına, büyük beyaz pelikanlara, sarı gagalı leyleklere, Kelaynaklara, balıkçıllara ve karabataklara denk gelebilirsiniz. Öğleye kadar Chamo Gölü’nü keşfettikten sonra öğleden sonra ise, Arba Minch’e yakın konumlanan Dorze köyünde Dorze kabilesini ziyarete gidiyoruz. Etiyopya’nın kabileleri gerçekten birbirinden çok farklı ve çok renkli. Dağların yamaçlarından araçlarımız ile tepelik bölgelere doğru ilerliyoruz. Köye ancak toprak yollardan ulaşabiliyoruz. Dorze Kabilesi bizi çok sevecen bir şekilde müzikleri ve dansları ile karşılıyor. Çok güler yüzlüler ve diğer kabilelere göre genel olarak daha temizler, daha bakımlılar.

Dorze Kabilesi’nin daveti

Palmiye ve ağaç yapraklarından kendi hazırladıkları içeceklerini bize ikram ediyorlar. Oturdukları evler çok ilginç çünkü yüksek çatısı ve iki penceresi ile evler birer file benziyorlar ve bu nedenle fil ev olarak ta tanımlanıyorlar.

Bize köyde güzel bir karşılama seremonisi hazırlamışlar, elleriyle hazırladıkları yerel desenli tekstil ürünlerini bize gösterip satmaya çalışıyorlar, diğer yandan şarkı söylemeye ve dans etmeye ve bize yerel lezzetler ikram etmeye devam ediyorlar. Dorze Kabilesi gerçekten çok keyifli bir topluluk. Belki de dağlardaki yaşam kendilerini Omo Vadisi’ndeki yaşayan diğer kabilelerden ayrıştırıyor. 

Dorze Kabilesi’nin bu güzel davetinden birkaç saat sonra tekrar otelimize dönüyoruz ve muhteşem terasımızda yerimizi alıyoruz. Manzarayı seyrederek günün güzel anlarını bu harika lokasyonda özümsemek ne hoş. Gölü ve bu doğal ortamda gördüğümüz güzellikleri özümsüyor ve burada yaşanılanları düşünüyorum. Umarım bu doğal hazineler milyonlarca yıldır günümüze kadar geldiği gibi bundan sonra da aynı şekilde binlerce canlıya huzurlu ve bereketli birer yaşam alanı olmaya devam eder. Bu duygular ve düşüncelerle birlikte terasımızdan Chamo Gölü’nü ve kıpkırmızı Afrika güneşin muhteşem bir şekilde ufukta gölün üstünde batışını meşhur Etiyopya kahvemizi yudumluyarak izliyoruz.

yerli-7

Yolunuz günün birinde Afrika’nın bu bölgesine düşerse muhakkak Büyük Afrika Rift’ini ve bölgedeki gölleri görmeye gelmenizi tavsiye ederim. Sizi burada birbirinden ilginç yaşadıkları ortama uygun hayvanlar bekliyor.