Küresel ısınma, karbon salımı, su kaynaklarının azalması ve sanayi atıklarının çevreye verdiği zararlar, sanayi bölgelerinin daha çevre dostu hale getirilmesini zorunlu kılıyor. Bu çerçevede, Türkiye’de Yeşil Organize Sanayi Bölgeleri (Yeşil OSB) konsepti giderek daha fazla önem kazanıyor. Yeşil OSB’ler, sanayi tesislerinin çevre dostu üretim yapmasını teşvik eden, enerji verimliliğini artıran ve doğal kaynak kullanımını optimize eden sanayi alanları olarak öne çıkıyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde başlatılan Yeşil OSB sertifikasyon süreci, sanayi bölgelerinin daha sürdürülebilir hale gelmesini sağlayan bir dizi kriteri zorunlu hale getiriyor. Bu kriterler arasında enerji verimliliği, su yönetimi, atık geri dönüşümü, yenilenebilir enerji kullanımı ve karbon salımının azaltılması gibi başlıklar bulunuyor. Yeşil OSB’ler, bu kriterleri yerine getiren sanayi bölgelerine verilen bir statü olmanın ötesinde, Türkiye’nin yeşil dönüşüm politikalarının da bir parçası olarak görülüyor.

Yeşil OSB’lerin yaygınlaşması, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ekonomik kalkınma açısından büyük bir fırsat sunuyor. Geleneksel sanayi bölgeleri, yüksek enerji tüketimi, su israfı ve çevre kirliliği gibi problemlerle boğuşurken, Yeşil OSB modeli bu sorunları minimize etmeyi amaçlıyor. 

Türkiye, Yeşil OSB konusunda önemli adımlar atmış durumda. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonunda başlatılan projelerle, mevcut OSB’lerin yeşil dönüşüme tabi tutulması ve yeni sanayi bölgelerinin Yeşil OSB kriterlerine uygun olarak kurulması sağlanıyor. Türkiye’deki OSB’ler, belirli sürdürülebilirlik kriterlerini karşılamak şartıyla Yeşil OSB statüsü kazanabiliyor.

Yeşil OSB kriterleri, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu olarak hazırlanıyor. Bu bağlamda, çevre dostu üretim süreçleri benimsemeyen ve karbon salımını azaltmayan sanayi tesisleri, gelecekte ihracatta ciddi zorluklarla karşılaşabilir. Avrupa Birliği, sınırda karbon düzenlemesi gibi mekanizmalarla, sanayi üretiminde çevre dostu uygulamaları teşvik ediyor. Türkiye’deki sanayicilerin de bu dönüşüme ayak uydurması, uluslararası rekabet güçlerini korumaları açısından büyük önem taşıyor.

Türkiye’nin sanayi politikalarında Yeşil OSB konsepti, giderek daha merkezi bir hale geliyor. Önümüzdeki yıllarda, tüm organize sanayi bölgelerinin belirli bir süre içinde yeşil dönüşüme tabi tutulması bekleniyor. Sanayi üretiminde enerji verimliliği, geri dönüşüm ve yenilenebilir enerji kullanımı gibi kriterlerin zorunlu hale getirilmesi planlanıyor.

Bu süreç, sanayiciler açısından hem bir fırsat hem de bir sorumluluk anlamına geliyor. Yeşil OSB modeli, işletmelerin çevreye duyarlı üretim yapmasını sağlarken, aynı zamanda maliyetlerini optimize etmelerine de yardımcı olabilir. Uzun vadede enerji tasarrufu, su tüketiminin azaltılması ve atık yönetimi gibi süreçler, işletmelerin operasyonel giderlerini düşürebilir.