CARİ DENGEYİ OLUMLU ETKİLEYECEK
Petrol fiyatlarındaki sert düşüşün Türkiye'nin enerji ithalatını önemli ölçüde azaltacağı ve ekonomik verilere olumlu yansıyacağı öngörülüyor. AA Finans Analisti Haluk Bürümcekçi: "Geçen yıl petrol fiyatlarının yıllık ortalaması 65 dolardı, şu anda ise 35 dolar seviyesinde. Bu rakam 45 dolar olursa, 2019'da 40 milyar doları aşan enerji ithalatı faturası 12 milyar dolar düşecektir". Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu: "Petrol fiyatlarındaki 20 dolarlık düşüşün enflasyonu 0,5 -1 puan aşağı çekebileceğini düşünüyorum". İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener: "Geçen yıl 263 milyon varil petrol ithalatı için 17 milyar dolar ödendi. Bu yıl aynı miktardaki ithalata 35 dolardan yapılan hesaplamayla 8 milyar dolar daha az ödenecek". Rystad Energy Kaya Petrolü Araştırma Başkanı Artem Abramov: "İkinci çeyreğin sonuna doğru OPEC ve Rusya'nın yeniden anlaşması durumunda, Brent petrolün varil fiyatı yıl sonunda 40-45 dolara çıkabilir". Price Futures Group Kıdemli Piyasa Analisti Phil Flynn: "Yılın büyük kısmında petrol fiyatları için 40 dolar normal seviye olacak"
Küresel piyasalarda yaşanan "petrol şoku"nun ardından, ham petrolün varil fiyatının yıllık ortalama 35-45 dolar seviyesinde olması beklenirken, fiyatlardaki 20 dolarlık düşüşün Türkiye'nin enerji ithalatını yaklaşık 12 milyar dolar, enflasyonu ise 0,5-1 puan aşağı çekebileceği öngörülüyor.
Petrol fiyatlarının hafta başında yaklaşık yüzde 30 kayıpla son 4 yılın en düşük seviyesine gerilemesi, fiyatların bu yılki seyri, üretici ülkelerin petrol ihracına bağlı bütçeleri ve petrol ithal eden ülkelerin ekonomileri hakkındaki soruları gündeme taşıdı.
Suudi Arabistan liderliğindeki Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütüyle (OPEC) Rusya önderliğindeki bazı OPEC dışı petrol üreticisi ülkeleri kapsayan OPEC+ grubunun, 6 Mart'ta Avusturya'nın başkenti Viyana'da sona eren toplantısında, petrol üretimlerinde ek kesinti kararı çıkmaması ve Suudi Arabistan'ın gelecek ay ihraç edeceği ham petrol için hafta sonu büyük indirimler yaparak "fiyat savaşı" başlatması, petrol fiyatlarında büyük düşüşlere neden oldu.
OPEC+ toplantısında ek üretim kararı çıkmaması nedeniyle nisan ayından itibaren küresel petrol piyasasında günlük 2,1 milyon varillik üretim fazlası oluşması beklenirken, bu durum fiyatlar üzerinde arz yönlü baskı oluşturdu. Öte yandan, yeni tip koronavirüsün (Covid-19) küresel ekonomiyi olumsuz etkilemesiyle petrol talebinin düşeceği beklentileri de ortaya çıktı. Böylece petrol fiyatları üzerinde hem arz hem de talep tarafında baskıya sebep oldu.
Dünya genelinde en yaygın kullanılan Londra Brent türü ham petrolün varil fiyatı 9 Mart'ta 31,27 dolara, ABD'nin Batı Teksas (WTI) ham petrolünün varil fiyatı da 27,34 dolara kadar gerileyerek 12 Şubat 2016'daki en düşük seviyeyi gördü. Her iki petrol türünün günlük yüzde 30'luk kaybı ise Ocak 1991'deki Körfez Savaşı'ndan bu yana en büyük yüzdelik düşüş olarak kayıtlara geçti.
"Pompa fiyatında yüzde 12-13 indirim beklentisi var"
Finans Analisti Haluk Bürümcekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, petrol fiyatlarındaki düşüşün pompa fiyatına ne kadar yansıyacağının henüz açıklanmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Pompa fiyatında yüzde 12-13 indirim olacağı yönünde beklentiler var. Bu varsayımla akaryakıttaki düşüş enflasyonu 0,5 puan aşağı çekebilir. Cari denge açısından bakıldığında, geçen yıl petrol fiyatlarının yıllık ortalaması 65 dolardı, şu anda ise 35 dolar seviyesinde. Bu rakam 45 dolar olursa, yani petrol fiyatlarının 2020 yıllık ortalamasında 20 dolarlık indirim yaşanırsa, 2019'da 40 milyar doları aşan enerji ithalatı faturası 12 milyar dolar düşecektir."
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye'de cari dengeyi ve enflasyonu olumlu etkileyeceğini ifade etti.
Geçen yıl büyümenin yüzde 1'in altında kaldığına, bu nedenle enerji ihtiyacının normalin altında olduğuna işaret eden Aslanoğlu, "Türkiye'de yüzde 5 büyüme varsayımı altında, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık düşüşün cari açığı 4 milyar dolar azaltması gibi bir tez var. Geçen yılki verileri dikkate alırsak, düşük büyüme olduğu için çok doğru sonuca varamayabiliriz. Bu nedenle ben bu yıl için hedeflediğimiz yüzde 5 büyüme kapsamında, petrol fiyatlarındaki 20 dolarlık düşüşün cari açığı 7-8 milyar dolar aşağı çekebileceğini düşünüyorum."
Aslanoğlu, petrol fiyatlarının enflasyona etkisinin akaryakıttan alınan vergilere bağlı olduğunu vurgulayarak, "Kamunun vergi politikasını net göremediğimiz için net bir şey söylemek kolay değil ama enflasyonun 0,5-1 puan düşebileceğini öngörüyorum." ifadesini kullandı.
"Petrolde 35 dolar kalıcı olursa enflasyon yüzde 1 düşer"
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener ise geçen yıl gerçekleştirilen 263 milyon varil petrol ithalatı için 17 milyar dolar ödendiğini anımsatarak, şöyle konuştu:
"Bu yıl aynı miktarda ithalat yapılacağı varsayılırsa 35 dolardan yapılan hesaplamayla 8 milyar dolar daha az ödenecek. Petrol fiyatları 35 dolar seviyesinde kalırsa, bunun enflasyonu yaklaşık yüzde 1 düşüreceğini düşünüyorum. Öte yandan, 35 dolar seviyelerindeki petrol fiyatlarının tüketicinin kullandığı benzin fiyatlarına yüzde 10-15 indirim olarak yansıyacağını düşünüyoruz. Petrol faturasında ise 4-4,5 milyar dolarlık katkı bekliyoruz. Düşen petrol fiyatlarının yanında koronavirüsle beraber Türkiye'den taleplerin artması üretimi olumlu etkileyecektir. Dolayısıyla ara malı üretimine de 3 milyar dolarlık katkı öngörüyoruz."
"Petrol fiyatlarının daha da düştüğünü görebiliriz"
Norveç'teki bağımsız araştırma kuruluşu Rystad Energy'nin Kaya Petrolü Araştırma Başkanı Artem Abramov, piyasadaki görünümün olumsuz yönde olduğuna dikkati çekerek, "Gelecek günlerde ve haftalarda petrol fiyatlarının daha da düştüğünü görebiliriz. Hatta, aylarca düşük fiyatlar görmemiz mümkün. Brent türü ham petrolün varil fiyatının ikinci çeyreğin sonuna kadar 30 dolar bandında seyretmesini bekliyoruz." dedi.
OPEC ve Rusya'nın anlaşma sağlayamayarak ekonomilerine ve bütçelerine zarar vereceğini vurgulayan Abramov, ikinci çeyreğin sonuna doğru bu iki ülkenin yeniden üretim kesintisi anlaşması yapması durumunda ise Brent petrolün varil fiyatının yıl sonunda 40-45 dolara çıkabileceğini aktardı.
Abramov, her iki ülke için 45-50 dolar fiyat seviyesini "makul" olarak değerlendirirken, bu seviyenin üzerine çıkılması durumunda ise Rusya ve Suudi Arabistan'ın ABD'li kaya petrolü üreticilere pazar paylarını kaptırabileceklerinin altını çizdi.
ABD kaya petrolünün düşük fiyatlardan olumsuz etkilenmesinin 6-9 ay sürebileceği bilgisini paylaşan Abramov, son çeyrekte ise ABD'nin ham petrol üretiminde düşüş beklendiğini bildirdi.
"Son çeyrekte fiyatlar yeniden 40-45 dolar seviyesine ulaşabilir"
Chicago'daki broker firması Price Futures Group'un Kıdemli Piyasa Analisti Phil Flynn ise düşük petrol fiyatları ve borç yükümlülükleri nedeniyle Amerikan petrol şirketlerinin bazılarının iflas etmesinin olası olduğunu söyledi.
Flynn, düşük petrol fiyatlarının Suudi Arabistan ve Rusya'da da ekonomik sıkıntılar doğuracağına işaret ederek, petrol fiyatlarıyla ilgili öngörülerini paylaştı.
Fiyatların gelecek iki ay 30-35 dolar bandında seyretmesinin öngörüldüğünü aktaran Flynn, "Yılın büyük kısmında petrol fiyatları için 40 dolar normal seviye olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Flynn, büyük ekonomilerin merkez bankalarının aldığı canlandırıcı adımların küresel petrol talebini artırmasıyla, yılın son çeyreğinde petrol fiyatlarının yeniden 40-45 dolar seviyesine ulaşmasının beklendiğini kaydetti.
Türkiye geçen yıl 31 milyon ton ham petrol ithal etti
Ekonomik büyümenin en önemli gereksinimlerinden olan enerji, ithalatçı ya da ihracatçı konumundaki ülkelerin dış ticaretinde önemli yer tutuyor.
Bu konuda yapılan çalışmalar, petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların, ülkelerin enflasyon, işsizlik, büyüme ve cari açık gibi makroekonomik değişkenler üzerinde önemli etkiye sahip olduğunu kanıtlıyor.
Enerjide önemli ölçüde dışa bağımlı olan Türkiye'de de petrol fiyatlarındaki aşağı ya da yukarı yönlü hareketin ödemeler dengesi ve enflasyon üzerindeki etkisini inceleyen araştırmalar, söz konusu değişkenler arasında doğru orantılı ilişkinin olduğunu gösteriyor. Buna göre, petrol fiyatlarındaki azalışlar, cari işlemler dengesi ve enflasyonda düşüşü beraberinde getiriyor.
Araştırmalarda, petrol fiyatlarıyla cari işlemler dengesi arasındaki ilişkinin ise yüzde 75 gibi yüksek oranlara çıkabildiği görülüyor. Petrol fiyatlarındaki her bir birimlik değişimin, cari dengeyle enflasyon üzerindeki etkisinin uzun ve kısa vadeli olarak gözlenebildiği dikkati çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye'nin geçen yıl enerji ithalatı olarak özetlenen "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar" kalemine ödediği tutar 41,2 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Geçen yıl ham petrol ithalatı ise 31 milyon ton düzeyinde gerçekleşti.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) verilerine göre, petrol fiyatlarının geçen yılki ortalaması varil başına 64,4 dolar olarak kayıtlara geçti.