CARİ DENGE VE BÜTÇE İSTİKRARIN ANAHTARI
Ekonomi dünyası, fiyat istikrarını sağlamada cari fazla ve bütçe dengesinin baş rol oynadığını, düşük enflasyon politikası için bütçe ve cari dengenin hassas argümanlar olduğunu söylediler. Uzmanlar reel sektör ve finansal sektöre yönelik TCMB'deki uygulamaların bu doğrultuda planlandığını belirttiler.

Sedat YILMAZ
Türkiye’de yanlı yansız herkes tarafından ifade edilmesine rağmen Merkez Bankası’nın (TCMB) bağımsızlığı hiçbir dönemde tartışmalardan uzak kalmıyor. Yurt sathında kahvehanelere kadar inen TCMB politikalarında şimdi gündem; bahsedilen politikaların yanlışlığı, döviz fiyatları ve enflasyonun yüksekliği, buna karşılık faiz oranlarında yapılan indirimler.
Ekonomi dünyası; fiyat istikrarını sağlamada cari fazla ve bütçe dengesinin baş rol oynadığını, düşük enflasyon politikası için bütçe ve cari dengenin hassas argümanlar olduğunu ve TCMB’nin politikalarını reel sektör ve finansal sektörün istikrarı doğrultusunda oluşturduğunu her oturumda dile getiriliyor.
Ancak ekonomide gidişatı direkt ilgilendiren konuların sathi ve siyasi yaklaşımlarla sokak ortamında konuşulmasının yanlışlığı, düşürülmesi istenen enflasyonda toplum ağzıyla spekülasyonlara varan söylemlerin gelecek dönem için enflasyonda yükseliş beklentisi oluşturduğu gözlerden kaçmıyor. Toplum alenen bir el tarafından beklenti enflasyonu kanalına itiliyor.
Enflasyon nasıl düşer?
Ekonomi dünyası, cari denge ile bütçenin sağlam tutulması durumunda yükselen enflasyonun aşağı yönlü ivme kazanacağını ve fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zemine oturacağını bildiriyor. Ekonomi ilmi de bu tezi destekliyor.
Yüksek enflasyonun temel nedenleri olarak cari açık, bütçe dengesizliği, dış borçlanma, üretim maliyetlerinin yüksekliği ve verim düşüklüğü olarak sıralayan ekonomistler, Şahap Kavcıoğlu başkanlığındaki TCMB’nin önceki başkan Murat Uysal’dan sonra son dönemde seri faiz indirimleriyle devam eden para politikasında izlenen uygulamaların yerinde bir karar olduğunu ifade ediyor.
Uzmanlar, pandemiye karşı genişleme politikaları çerçevesinde 1,5 yıl aradan sonra bu yılın Eylül ayında faiz indirimlerine başlayan ve Kasım ayına kadar politika faizini yüzde 19’dan yüzde 15’e çeken Merkez Bankası’nın (TCMB), fiyat istikrarı ve reel ekonominin desteklenmesi amacıyla para politikasını cari açık ve bütçe dengesi üzerine kurguladığını dile getiriyor.
Üretimin yolunu açtı
Aynı uzmanlar, Eylül’deki 100 baz puanlık faiz indirimine gerekçe olarak manşet ve çekirdek enflasyon verilerinin faiz indirimi alanı açtığına dikkat çeken TCMB’nin, ilerleyen aylarda dış talebin artmasına bağlı olarak politika aracı içine cari dengeyi aldığını ve Ekim ayında 200, Kasım ayında 100 baz puan faiz indirerek izleyeceği politikasını netleştirdiğini söylüyor.
Ekonomistler; üretim, istihdam ve ihracatın merkezi reel sektör üzerindeki faiz yükünün ortadan kaldırılıncaya kadar mevcut politikanın sürdürüleceğini ima eden TCMB’nin, düşük faizle reel ve kaliteli büyümenin yolunu açtığını bildiriyor.
Ekonomistler; her açıklamasında yüksek faizin ekonomiyi soğutacağına ve bir zaman sonra ekonomiyi işlemez hale getireceğine vurgu yapan TCMB’nin, düşük faizin sadece üreten sektörün değil, aynı zamanda finansal istikrara da büyük katkısının olacağı yolundaki politikasında ısrar ettiğinin altını çiziyor.
Aynı ekonomistler; küresel salgında küresel merkez bankalarının halen genişleme politikalarını sürdürürken faiz artırmanın yanlışlığına dikkat çeken TCMB’nin, cari fazla ve bütçe dengesiyle “enflasyonun kontrol altına alınması”nı politikasının ana omurgası haline getirdiğini ve politikasını belirsizlikten kurtardığına vurgu yapıyor.
Faiz sebep, enflasyon netice
“Enflasyon sebep, faiz netice” anlayışının konjonktürel olduğuna dikkat çeken ekonomistler, “Bugün gelişmiş ülkelerde enflasyonların aylar içinde 2 – 3 kat arttığı halde, hiçbir gelişmiş ülke merkez bankası faiz artırmıyor. Aksine salgın ortamında parasal genişlemeye devam ediyorlar” diyen ekonomistler, TCMB’nin benimsediği ve siyasi iradenin de desteklediği “Faiz sebep, enflasyon netice” anlayışı geçerliliğinin pandemi ortamında daha net olarak gözlendiğini dile getiriyor.
Enflasyonlardaki artışın önemli bir kısmının küresel risklerle oluştuğunu, üretim kısıtları ve tedarik zinciri sorunlarıyla fiyat artışlarının zirve yaptığını belirten ekonomistler, Almanya’dan örnek vererek, “Son 3 ayda Almanya’da üretici fiyatları; Ağustos’ta yüzde 12, Eylül’de yüzde 14,2 ve Ekim’de yüzde 18,4 artarak 1951 yılından bu yana en yüksek değerine ulaştı. Almanya’da sadece enerji fiyatları, Ekim’de bir önceki yılın ayına göre yüzde 48,2, elektrik fiyatları yüzde 49,6 ve doğalgaz dağıtım fiyatları ise yüzde 81,4 artış kaydetti” diyor.
Parası konvertıbıl olmayan bir ülkenin cari işlemler açığını kontrol altına almadığı sürece enflasyonu dizginleyemeyeceğine vurgu yapan ekonomistler, Türkiye’nin artan dış talebin de etkisiyle ihracat, turizm ve hizmet sektörü gelirleriyle cari açığını aylıkta fazlaya, yıllıkta beklentilerin altına düşürdüğünü söylüyor.
Ekonomistler, cari işlemler dengesi için maliye ve para politikalarıyla yatırım ve üretim politikasını değiştiren, ihracatı ile ithalatı arasındaki makası giderek daraltan, borçlanmayı bir standarda oturtan, yabancı yatırımcıya doğrudan yatırımlar yapması konusunda teşvik eden Türkiye’nin cari açıkta gelecek yıldan itibaren daha net adımlar atacağını belirtiyor.
Eşgüdüm çözüm oldu
Türkiye’deki ekonomik dataların başta sanayi üretimi, ihracat ve büyümede yurtdışı muadil ülkelerin çok ilerisinde olduğunu ifade eden ekonomistler, bütçenin salgın öncesi kronik açıktan kurtarıldığını, ancak pandemi sürecinde yüksek harcamalar sebebiyle diğer ülkelerde olduğu gibi açıkların oluştuğunu, ancak salgın etkilerinin ortadan kalkmasıyla bütçedeki dengenin enflasyonu ve fiyat istikrarını sağlayıcı bir yola gireceğini anlatıyor.
Ekonomide bütçe açıklarının iç ve dış borçlanma, Hazine’nin faiz yükünü artırdığının bilindiğini belirten ekonomistler, para ve maliye politikalarındaki eşgüdümün bütçe açığı – borçlanma kısırdöngüsünü rafa kaldırdığını, Türkiye’nin bugün dünyada oransal anlamda az borçlu ülkeler arasında yer aldığını bildiriyor.
Bütçe açığının azaltılmasının enflasyon sorununu çözümünde cari dengeden sonra önkoşul olduğunun altını çizen ekonomistler, salgın etkilerine rağmen bütçe disiplini çerçevesinde hareket eden ve para ve maliye politikalarında uygulanan sıkı duruş sayesinde bütçenin yüksek borçlanmalara ihtiyaç duymadığını dile getiriyor.
Döviz ve fiyat istikrarı
Fiyat istikrarı ve enflasyon açısından döviz kuru istikrarına temas eden ekonomistler, Türkiye’nin ilk kez kaliteli büyüme kapsamında cari denge ve bütçe dengesini baz alarak politika oluşturduğunu, 2021’in ikinci yarısından itibaren artan döviz gelirlerine, ülkedeki döviz bolluğuna ve son dönemde Borsa İstanbul’daki rekorlara karşılık döviz fiyatlarındaki artışların faiz cephesinden kaynaklandığını söylüyor.
Ekonomistler, piyasalarda dövizin serbest bırakıldığına dair spekülasyonlar ile üretimin karşısında olan “enflasyon sebep, faiz netice” anlayışının bazı etkin çevreler tarafından kamuoyunda baskın olarak kullanılmasının serbest piyasada dövizin dengesini bozduğunu, ancak bu yaklaşımlardan doğan olumsuz etkilerin geçici olduğuna inandıklarını belirtiyor.
Söz konusu çevrelerin döviz spekülasyonlarıyla üretim, ihracat ve verimliliği artırma yolunu tıkamak istediklerini ve Türkiye’nin enflasyonda başarısız olmasını istediklerinin gözlendiğini belirten aynı ekonomistler, ülkede yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar ve üretime verilen desteklerin mezkur engellemeleri etkisiz hale getirmeyi başardığını ifade ediyor.
Piyasalardan TCMB politikalarına rekorlu karşılık
Haftanın en önemli gelişmesi Merkez Bankası’nın (TCMB) faizleri yüzde 15’e düşürmesi oldu. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, bu haftayla birlikte 6 hafta üst üste yükselirken, haftalık kapanış rekorunu kırdı. Dolar ve euro da Borsa İstanbul ile birlikte rekorlar deneyen piyasa enstrümanları olarak öne çıktı. Bu hafta yurtdışında ABD’de enflasyon baskıları, Avrupa’da kovid alarmı piyasaları olumsuz etkiledi. Asya borsaları ise Hong Kong hariç normal seyrini sürdürdü.
Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 6,03, altının gram satış fiyatı yüzde 11,95, dolar/TL yüzde 11,62, euro/TL yüzde 10,42 değer kazandı. Piyasada 1000 TL’lik yatırım haftalık bazda borsada 1060,3 lira, dolarda 1116,2 lira, euroda 1104,2 lira ve altında 1119,5 lira oldu.
Piyasalarda fotoğraf şöyle oluştu:
BIST 100… Borsa İstanbul haftalık bazda en düşük 1.672,35, en yüksek 1.759,19 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 6,03 artarak 1.737,33 puandan tamamladı. Borsanın yükseliş trendinin devam edeceği tahmin ediliyor. Borsada direnç 1770, destek ise 1700 seviyesinde görülüyor.
DOLAR/TL… TCMB faiz indirimiyle haftayı yüzde 11,62 değer kazanarak 11,1250 liradan kapatan kurda, gelecek hafta dengelenme bekleniyor. Kurda direnç 11,50, destek 10,70’lerde olacağı tahmin ediliyor.
EURO/TL… haftayı yüzde 10,42 artışla 12,5840’tan kapatan kurda 13,00 lira direnç, 12,10 ise destek konumunda.
ALTIN… Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 11,95 kazanımla 665,00 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 11,92 artışla 4.403,00 liraya yükseldi. Geçen hafta sonu 961,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı da 1.076,00 liraya çıktı. 96 seviyesinde hareket eden doların altın üzerinde baskınlığı sürüyor. 1845 dolardan işlem gören ons altında aşağı yönlü hareket var. 1830 seviyeleri destek, 1850 seviyeleri ise kuvvetli direnç durumunda. Gram altında 700 lira seviyeleri direnç, 650 liralar ise destek olarak takip edilebilir.
PETROL… Ülkelerin rezerv kullanma restleriyle 80 doların üzerine çıkmakta zorlanan brent petrolde 75 dolar destek, 80 dolar ise direnç olarak görülüyor.
KRİPTO PARA… Çin ve ABD’nin kripto paralara karşı yeni uygulamalara girişecek olması Bitcoin başta piyasada satışlara sebep oldu. Bitcoin haftalık bazda yüzde 10,4 düşüşle 57 bin seviyesine indi. Ethereum yüzde 9, Binance Coin yüzde 10,2 değer kaybetti. En yüksek değer kaybı Ripple’de yüzde12,47 olarak gerçekleşti. Ripple’ı yüzde 11,91 ile Dogecoin izledi.