CARİ AÇIĞIN KAPANMASI İÇİN 1 MİLYAR DOLARLIK KATKI
GEKADER Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Eren, cari açık dostu olan plastik geri dönüşüm sektörü 2030 yılı itibarıyla plastik hammadde cari açığının yaklaşık yüzde 36 oranında azaltma potansiyelini sunduğunu söyledi. Eren, "Plastik hurda hammaddesi ithali ile hammaddedeki cari açığın kapanmasına 1 milyar dolardan fazla katkı sağlanıyor" dedi.

Neşe BERBER
OSB, bu hazır bir proje mi? Yoksa siz mi planladınız Dernek olarak?
Bunu, Dernek olarak biz planladık.
Projeyi anlatır mısınız?
Aslına bakarsanız Derneğimizin kuruluşu ile birlikte almış olduğu bir karar, şöyle ki, hurda ithalatının yasaklanması ile beraber sektör temsilcileri ve sektörün ileri gelen firmaları, Dernek kurulumuna yöneldi. İthalat yasağının temel sebeplerinden biri Bakanlığın gerek ithalat esnasında gerekse de fabrikada yeterli kontrolü yapamaması idi. Bakanlığın saha denetimleri için yeterli personeli olmayabilir. Ancak, “denetleyemiyorsam yasaklayayım” mantığı bir kolaycılığı ifade ediyor ve sanayicinin mağduriyetini doğuruyor.
Biz de bu doğrultuda, sektör mensuplarımızın kümelenebileceği Türkiye’nin ilk eko-endüstriyel geri dönüşüm OSB’sini projelendirmek istedik. Bu yapılanma ile Bakanlık, dağınık bir yapı sunan işletmelere bir arada erişebilecek. Liman, yakın olduğu için gümrük kontrollerinin daha kolaylıklı olması sağlanabilecek. Malzeme kontrollerinde şeffaflık mümkün olabilecek. Ayrıca sanayicimiz için hız söz konusu olacak. Zira ithal gelen hammadde, kısa süre içinde işlemleri tamamlanıp, OSB’ye nakledilebilecek.
Bu hurdalar sadece Türkiye içerisinden mi gelecek?
OSB’de yer alan işletmelerin hammaddesi yurtiçinden de yurtdışından da sağlanabilir. Biz hammaddede milliyet ayrımı yapmıyoruz. Ekonomik rasyonelite katma değere odaklanıyor diyebiliriz. Katma değer yaratabiliyorsan, hammaddenin nereden geldiğinin önemi olmuyor. Türkiye’deki hurdanın kalitesi yeterli değil. Ayrıştırmama kültüründen dolayı kirlilik oranları yüksek yurtiçi hammaddenin. Miktarı da yeterli değil. Ayrıca sürdürülebilir değil, tedarikinde aksamalar olabiliyor. Legal bir altyapı tam anlamı ile oluşmuş değil, sokak toplayıcılarına bağımlılık var. Üstelik ekonomik rasyonelite açısından fiyat istikrarı da yok. Fiyat dalgalanması çok fazla. Bu nedenle hurda ithalatı, genel olarak plastik hurda hammaddenin yurtiçi fiyatlarını da dengeliyor.
Bir de sorumluluğunuzda olacak.
Gümrük işlemlerinde devletin yetkisine biz müdahale edemiyoruz. En fazla devletimize yardımcı olabiliriz. İthalat işlemlerinin kolaylaşması için limanla entegre bir OSB projesi yapıyoruz. Bizim sorumluluğumuz, devletin kanun ve nizamına uygun bir şekilde modern ve ekolojik bir OSB yönetmek. Örneğin bu OSB’nin kendi içerisinde arıtma tesisi yer alacak. Geri dönüşüm esnasında kullanılan suyun arıtması gerçekleştirilecek. Yıkamada kullanılan su arıtılıp, tekrar kullanıma sunulacak. Bir devridaim söz konusu olacağı için suyun başka bir alana deşarjı mümkün olmayacak.Diğer taraftan yıkama suyunun altında kalan atıklar ise OSB içinde yer alacak olan RDF tesisine gönderilecek. RDF tesisi ile OSB, çıkan atıklarını yakarak kendi elektriğini üretebilecek. OSB’nin ihtiyaç duyduğu elektriğin %10-20’sini bu şekilde karşılamayı planlıyoruz.
Bu OSB'yi nerede kurmayı düşünüyorsunuz?
Net olmamakla birlikte girişimlerimizi Sakarya ili için yaptık. Karasu limanına yakın olması tercihimiz. Liman, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlere yakınlık lokasyon için önemli bir özellikler.
Ön talep var mı?
Evet var, ilk aşamada 100 işletmeyi hedefliyoruz.
Tek bir OSB mi düşünüyorsunuz? Başka bir yerde de olacak mı?
Projenin tek bir yere bağımlı kalması rasyonel olmaz. Alternatiflerimiz var. Bandırma Limanı civarı, Gönen mesela, bunlar arasında. Çanakkale, İstanbul ve İzmir’e yakınlık, bu lokasyonun sahip olduğu avantajlar. İstihdam açısından da avantajları var.
İstihdam sağlamak açısından da önemli bir proje diyebilir miyiz?
Evet. Geri dönüşüm endüstrilerinin avantajlarından bir tanesi hem kalifiye hem de kalifiye olmayan istihdamın bir arada yer alması. Kalifiye olmayan istihdamı absorbe etmek için de önemli bir girişim. Diğer taraftan, OSB’nin yeşil bir konsept de olduğundan bahsetmiştik. Mesela elektrik santralinden çıkan atıl bir buhar var, bu buharı sera ısınmasında kullanacağız. OSB’nin yan arazisinde sera yapıp içerisinde domates, biber vb. birçok ürünü üretebileceğiz. Eko-endüstriyel OSB’ler için dünyada yer alan standartların hepsi bizim OSB’mizde de olacak.
Bu ne kadar sürede olacak?
Sakarya Valiliğimiz son derece destekleyici yaklaşıyor. Sakarya Ticaret Odamız da hakeza öyle. Bununla birlikte Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile temaslarımız sürüyor.
Siz bir hedef koymuşsunuz bu proje ne zaman tamamlanır?
İdeal tarafta iki sene içinde altyapıyı tamamlayıp, temeli atmış olmak niyetindeyiz. 2023 mesela, heyecan verici bir tarih. Tabii Sanayi Bakanlığımızın projenin arkasında durması oldukça önemli, bizim tek başımıza yapabileceğimiz bir şey değil. Bazen Cumhurbaşkanlığına kadar gidebiliyor bu yatırımlar. Diğer taraftan sektörümüzü ilgilendiren mevzuat sürekli değişiyor. Yani iki yıl sonra mevzuat nasıl olacak, kimse önünü göremiyor. Mevcut ve yeni yatırımlar şu anda daha çok yurtdışını tercih ediyor.
Neden yeni yatırımlar yurt dışına gidiyor ve tarz hangi sektör? Hangi ülkelere kaçıyor?
Geri dönüşüm sektörü, Avrupa ülkelerine kaçıyor: Romanya, Bulgaristan, Sırbistan, Makedonya, Arnavutluk, Karadağ vb. görece diğer AB ülkelerine göre daha ucuz işgücüne sahip ülkeler tercih ediliyor. Çevre Bakanlığı, her ne kadar atık ithalatını serbest bıraktığını ifade etse de son düzenlemeler, bazı “örtük yasaklar” gibi işlev görüyor. Örneğin MoTAT sistemi ile ithalatı izleyeceğim diyorlar, ancak sisteme akredite nakliyeci yok. Hammaddenizi nasıl taşıyacaksınız? AB’de böyle bir uygulama yok. Plastik hurda tehlike madde değildir, dolayısıyla MoTAT sistemine ihtiyaç yok. Biz yine de bunu sineye çekiyoruz, teorik olarak bir sıkıntı görmüyoruz. Ne var ki pratik tarafta bu uygulama için altyapı yok. Kara taşımacılığına zaten uygun bir uygulama değil. Transit TIR’lar var vs. Bakanlığın acilen geçiş süreci tanıması iyi olur, yoksa sektör, nakliyeci bulamadığından her gün limana yüklü demuraj bedelleri ödemeye devam edecek. Öte taraftan, %1 saflık kuralı diye bir uygulama var ki, sektörün yurtdışında tesisleşmesine neden olan hususlardan bir diğeri. O da bir diğer “örtük yasak” işlevi görüyor. AB’de yine böyle bir uygulama yok. Diyelim ki ülkemizde denetim yapılamıyor vs. böyle bir kurala ihtiyacımız var, bari uygulamanın nasıl olacağını netleştirelim. Karışık malzeme ithalatı zaten mümkün değil. Mevzuat olarak yasaklanmış. Ancak %1 kime göre belirlenecek? Gümrük memuru bana göre %1.5 derse, ne olacak? Yatırılan milyon TL’lik teminat yakılacak, 5 sene tesisin kapatılacak, lisans alamayacaksın vs.%1 deyip, keskin oranların tercih edilmesine gerek yok. Belli bir aralık tercih edilebilir, örneğin %10’a kadar tolerans tanınabilir, ayrıca teminat yakma şartından çıkarırsın, bu durumda kimse sübjektif yorumuna göre hareket edemez. Diğer taraftan her zaman vurguluyoruz. Geri dönüşüm tesisleri KDV üreten fabrikalar. Otomatikman devlete KDV üretiyoruz, dolayısıyla artı 18, devlet için üretiyoruz. Aslında bu derneğin kurulmasının bir numaralı nedenlerinden birisi de insanlara derneğimizi anlatmak yani geri dönüşüm sektörümüzü anlatmak, kimse attığı ambalajın ne olduğunu bilmiyor, çok güzel organizasyonlar ve projeler yapacağız. Yarının büyükleri olan çocuklar atıkları ayırması öğrendikleri zaman, bir ekosistem olarak sıfır atık anlayışı yaygınlaştığı zaman hurda ithalatına da ihtiyacımız kalmayacak.
Sektörün Türkiye için rakamsal bilgilerini de verebilir misiniz?
Mevcut durumda kurulu kapasitemiz 1,1 milyon tondur. Ancak Mayıs ayındaki yasaklama döneminden sonra kapasite kullanımları yüzde 30-40’lara kadar düştü tabi. Sektör, doğrudan ve dolaylı yaklaşık 350.000 kişinin istihdamını etkilemektedir. Sokak toplayıcıları dahi bu sektöre bağımlı haldedir. Zira, plastik geri dönüşüm sektörü 30’a yakın sektörün girdisini oluşturmaktadır. Otomotiv, kimya, ambalaj, tekstil, inşaat, tarım malzemeleri vb. temel ihracat sektörlerimiz içinde sektörümüzün ürettiği geri dönüştürülmüş hammaddeden mamul ürünler bulunmaktadır. 1 birimlik atık ithalatı ile 7 birimlik ihracat yapılmaktadır. Sektörün cirosu 1 milyar dolar civarındadır. Her geçen yeni yatırımlar gündeme gelmektedir. Ancak Mayıs ayındaki düzenlemelerden sonra hızlı bir şekilde yeni yatırım kararları durdurulmuştur. Mevcut olanlar arasından da yurtdışına taşınma yoluna gidenler olmuştur.
Bu sektörde geri dönüşümde bir zarar yok o zaman
Tam tersine, geri dönüşüm eko sistemi içinde geri dönüşüm sanayi en önemli paydaşlardan biridir. Asıl zarar biz olmadığımız zaman başlayacak, yani şu ana kadar hiç bir böyle petten oluşmuş dağlar yok veya çöp poşetlerinden oluşmuş dağlar yok ülkemizde, işte biz bunları geri dönüştürdüğümüz için. Yani bu sektör ayakta durmadığı zaman çöplüklerin içerisinde ağzına kadar ambalajlar dolabilir, bu sektör çalışmadığı zaman olabilir bunlar. Bugün Almanya, en son çöplük alanını kapatalı 21 sene olmuş, çünkü her şeyi geri dönüştürüyorlar, bizim de onu yapmamız lazım,ne zamanki bir çöplüğün kapısını kapatırsak o zaman biz işimizi doğru yapıyoruz demektir.
Türkiye'nin öyle bir olasılığı var mı? Şu kadar sürede kilidi vuruyoruz dediğiniz bir süre var mı?
Sektör bu hızla, bu ivme ile devam ederse, engellenmezse bence 10 yıl içerisinde çöplükler kapanır. Yani çöplük diye adlandırdığımız yerlerden, sadece bizim organik dediğimiz yemek atıklarımızla üretilen gübre ve elektrik olarak geri dönüş olur.
Belediyeler yapıyor artık çöplükleri
Tabii tabii, hepsi evet, ama onların içerisinde de ciddi ambalaj atıkları var, hala var.
Ayrıştıramıyorlar o zaman değil mi?
Yani işte bu, sıfır atıkla beraber oraya doğru gidiyor, mevcut düzenlemeye göre 2022 itibarıyla- bu tarihe yetişmesi pek muhtemel görülmüyor bu arada- depozito sistemi başlıyor. Pet şişeler, kutu kolalar depozitolu olacak. Marketlerde geri dönüşüm noktaları olacak örnek veriyorum; şişe başına 25 kuruş yazacak, insanlar şişe, kutu kolaları oraya atacak, kişi başı ortalama günlük 1,5 kg ambalaj atığımız var.
Depozito makineleri ne zaman faaliyete geçer?
Kısa zamanda faaliyete geçebileceğini düşünmüyoruz. Altyapı ve fizibilite çalışmalarına ihtiyaç var.
Zor biraz sistem değil mi?
Altyapı ve fizibilite hazırlıkları sonunda hızlıca karar verilip başlanması lazım. Bu makinelerin AVM, market vb. yerlere konulması lazım ki, bir an önce başlasın, 2022 içinde bir tarih hala geç kalınmış bir zaman olmayabilir. Bölgesel pilot uygulamalarla, 2022 itibarıyla başlatılmasında fayda olabilir, tecrübe görülmüş olur.