"BÜYÜME IŞILTISI VAR!.."
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş: "Merkez Bankasının 250 baz puan indirme kararıyla bin baz puan geri geldi. Bunun böyle süreceğini düşünüyoruz. Bir taraftan da öncü göstergeler, sanayinin de yavaş yavaş dönmeye başladığını gösteriyor. Bu da ileriye doğru bize büyüme ışıltısı veriyor. Faizler yüzde 10 düştüğü halde kur dengelerinde ciddi bir terslik olmadı, stabilite devam ediyor. Bu da dengelenmenin gerçekten iyi bir noktaya geldiğini, bundan sonra artık çıkışın başlayabileceğinin işareti"
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, "Merkez Bankasının 250 baz puan indirme kararıyla bin baz puan geri geldi. Bunun böyle süreceğini düşünüyoruz. Bir taraftan da öncü göstergeler, sanayinin de yavaş yavaş dönmeye başladığını gösteriyor. Bu da ileriye doğru bize büyüme ışıltısı veriyor." dedi.
Ateş, bir otelde, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) tarafından düzenlenen 22. Sinerji Toplantısı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, bankacılığın zor bir dönem atlattığını söyledi.
Dengelenme sürecine girildiğini, bu sürecin de iyi sonuçlar verdiğini belirten Ateş, "Dış ticaret açığımız, çok dengelendi. Cari açığımız, pozitife döndü. Bütçe açığımız ve toplam borçlanmamızda biraz yükselmeler oldu ama böyle 4-5 milyon mülteciye bakan, savunma sanayiinde jeopolitik nedenlerle o kadar masrafı olan bir ülkenin bu dengeleri böyle yürütmesi bile büyük bir başarıdır." diye konuştu.
Enflasyon, faiz, kur gibi göstergelerde çok olumlu gelişmeler olduğuna işaret eden Ateş, şunları kaydetti:
"Merkez Bankasının 250 baz puan indirme kararıyla bin baz puan geri geldi. Bunun böyle süreceğini düşünüyoruz. Bir taraftan da öncü göstergeler, sanayinin de yavaş yavaş dönmeye başladığını gösteriyor. Bu da ileriye doğru bize büyüme ışıltısı veriyor. İçinde bulunduğumuz yılı, bire yakın bir büyümeyle kapatacağız. Türkiye için bu, çok düşük bir büyüme ama tüm dünyada büyümenin yavaşladığını görüyoruz. Almanya bile resesyona girme tehlikesiyle karşı karşıya. O bakımdan çok önemli bir gösterge olmaktan çıktı. Önümüzdeki yıl itibarıyla tekrar eski seyrine doğru büyümenin yükseleceğini göreceğiz."
Ateş, istihdam için büyümeye ihtiyaç olduğunu dile getirerek, "Bankacılık açısından önemli kurumsal bir riskle karşılaştık, açık pozisyon nedeniyle. Kurumsal ticari hayatta belli çalkantılar, belli firmaların sıkıntıları oldu. Bankacılık, son derece güçlü sermaye ve likite yapısıyla bunun üstesinden büyük ölçüde geldi." ifadesini kullandı.
"Bankacılık çalkantılardan çok sağlam çıktı"
Uluslararası yeni kuralların devreye girdiğini vurgulayan Ateş, şöyle devam etti:
"Bunlarla birlikte bankacılık, bu yıl provizyonlamaya çalıştı ama bunun böyle olması gerekiyordu. Günün sonunda bankacılık, geçtiğimiz yılki çalkantılardan çok sağlam çıktı ve bu yılki dengelenmede son derece başarılı yürüdü. Gazetelere 23 Temmuz'da bir vesileyle verdiğim beyanatta, 900 baz puandan 800-900 baz puan düşeceğini söylediğimde biraz tepki görmüştüm açıkçası. Kimsenin beklentisi, bu yönde değildi. Yüzde 10'a kadar bu kadar kısa sürede düşmeyi ben de beklemiyordum ama bir yıl içinde 900 baz puana doğru faizin kırılacağını düşünüyordum. Şu anda da görünen o ki faizler yüzde 10 düştüğü halde kur dengelerinde ciddi bir terslik olmadı, stabilite devam ediyor. Bu da dengelenmenin gerçekten iyi bir noktaya geldiğini, bundan sonra artık çıkışın başlayabileceğinin işareti."
Mevduat faizlerinde 33'lerin görüldüğünü anımsatan Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi konuştuğumu rakamlar, 12-14 bandında. Faizler, kredilere de aynı şekilde yansıyor ve daha önce yine 33'ler mertebesine kadar çıkmış olan faizlerin yarıdan alta düştüğünü, 14-16-18 bandında, geniş aralıkta seyrettiğini görüyoruz. Bu da iş yapanlar, yatırım yapacaklar açısından çok faydalı. Geçtiğimiz yıldan bu yıla toplam yatırım harcamalarında çok ciddi, yüzde 22'nin üzerinde azalma var. Bu, Türkiye'nin alışık olduğu bir şey değil. Kapasite kullanım oranlarının yükselme eğilimini ve PMI denilen öncü göstergenin üretimde artık başını yukarı çevirdiğini ve bu çerçevede büyümenin peşi sıra geleceğini söyleyebiliriz. Hal böyle olunca 'nispeten düşük enflasyon, düşük faiz ortamında büyümeyi nasıl gerçekleştiririz' modeli üzerinde yoğun bir çalışma var. Ülkemiz, büyük bir ülkedir. Bunu da başaracağımıza en ufak kuşkum yok."