Esmanur KARABAKLA 

İzmir merkezli 4 ana sektörde hizmet sunan ve 5 iştiraki bulunan Batı Anadolu Şirketler Topluluğu, yeniden yapılanma kararı alarak bölge ve ülke ekonomisine katkısını artırmayı hedefleyen kapsamlı bir dönüşüm sürecine girdiğini duyurdu. Bu kapsamda halka açık iki şirketiyle Borsa İstanbul'da işlem gören Topluluk, lojistiği ve inovasyonu merkeze yerleştirdikleri dönüşüm süreci adımlarından bahsetti.  Grubun en aktif bu iki şirketinin de odağında bulunduğu dönüşüm sürecinin; çimento üretim faaliyetlerinin tek bir çatı altında toplanması, şirket unvanlarında değişikliğe gidilmesi ve gayrimenkul geliştirme projelerinin hayata geçirilmesi olarak üç ana başlıkta şekillendiği ifade ediliyor. 

Unvan değişikliği ile yeni yapılanma

Şirketten yapılan açıklamaya göre, yeniden yapılanma kapsamında özellikle çimento üretim faaliyetlerinin tek çatı altında toplanmasıyla birlikte yönetim süreçlerinin daha verimli hale getirilmesi planlanıyor. Topluluk, bu kapsamda Batısöke Çimento’nun, Batıçim Batı Anadolu Çimento'nun üretim kapasitesini kiralayacağı bilgisini paylaşıyor.  Çimento faaliyetlerini Batısöke Çimento’nun çatısı altında toplamayı planladıklarına değinen şirket, Batıçim Batı Anadolu Çimento Sanayii A.Ş.’nin bir holding şirketi olarak konumlanacağını belirtiyor.  Yeni kararla birlikte "Batıçim Batı Anadolu Çimento Sanayii A.Ş." olan şirket unvanın da "Batıçim Batı Anadolu A.Ş." olarak değiştirileceğini bildiriliyor. Bu kapsamda gerçekleştirilecek unvan değişiklikleri, Borsa İstanbul’da işlem gören payların hisse kodlarında güncellemeyi de beraberinde getirecek. 

Ege’nin en büyüğü olacak

Yapılacak değişimlerle Batısöke Çimento’nun toplam yıllık 5.8 milyon ton kapasite ile sektöründe Ege Bölgesi’nin en büyüğü haline geleceği kaydediliyor.  Batısöke Çimento’nun mevcut fabrikasının kapasitesinin yıllık yaklaşık 4 milyon ton olduğunu belirten Batı Anadolu Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülant Candaş, “Batısöke, Batıçim’e ait Bornova’daki yıllık 1.8 milyon tonluk kapasiteli fabrikayı ve Batıliman’ın Aliağa’daki arazisinde kuracağımız yeni 3,5 milyon ton/yıl kapasiteli çimento öğütme ve paketleme tesisini kiralayacak. Böylece Batısöke, kapasite açısından Ege Bölgesi’nin en büyük şirketi olacak. Limana yakın tesislerimiz sayesinde şu anda yüzde 20 olan çimento ihraç oranımız yüzde 40-45 seviyelerine çıkacak. Fabrikalarımızın limanlara yakınlığı Akdeniz havzası ve Atlantik Okyanusu hattındaki pazarlarda bize rekabet avantajı sağlıyor. Aliağa’daki yatırımımız tamamlanınca çimento ihracatı açısından lojistik avantaj sağlanacak, navlun maliyetleri minimize edilecek ve global pazarlara erişim için çok daha rekabetçi hale geleceğiz. Amerika, Avrupa ve Afrika kıtasında 20’yi aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl grup olarak toplam çimento ve klinker ihracatımız yaklaşık 1.450.000 ton oldu” dedi. 

Gayrimenkul sektörüne giriş yapıyor

Çimento üretim faaliyetlerinin konsolidasyonu ve unvan değişikliklerinin ardından, Batı Anadolu Grubu'nun stratejik dönüşüm sürecindeki üçüncü önemli adımı ise gayrimenkul alanında atılıyor. Grup, bu hamleyle birlikte yeni bir sektöre giriş yaparak 5 farklı sektörde portföy çeşitliliğini artırmayı ve mevcut varlıklarını daha etkin değerlendirmeyi hedefliyor.

Topluluğun, geliştirmekte olduğu yeni modelle, sahip olduğu değerli taşınmazların gayrimenkul projeleri için yeniden konumlandırılacağı üzerinde duruluyor. Bu doğrultuda; Batıçim Batı Anadolu Çimento’nun İzmir Bornova’da Naldöken bölgesinde bulunan yaklaşık 700 dönümlük fabrika yerleşkesinin çok değerli mevcut arsası, Erzene Mahallesi’ndeki 180 dönümlük alan ve diğer kıymetli gayrimenkuller,  gayrimenkul yatırım fonlarına (GYF) devredilerek değerlendirmeye alınacağı ifade ediliyor. Perde arakasından iş yapmadıklarını belirten Candaş, ilk etapta Batıçim'in üretim kapasitesinin taşınmayacağının, üretimin bir süre daha bu fabrikada devam edeceğinin altını çizdi. Bu arazilerin gelecekte “devremülk” olarak değerlendirileceğini de söyleyen Candaş, ilgili gayrimenkullerin fonlara devri için Sermaye Piyasası Kurulu’na gerekli başvuruların yapıldığını, SPK onayının ardından işlemlerin Genel Kurul’un onayına sunulacağını belirtti. 

Borsa yolunda yeni adımlar

Grubun sermaye piyasasındaki varlığını güçlendirmek adına atılan adımlar da dikkat çekiyor. Grup ayrıca diğer iştiraklerini de halka açmayı planladıklarını aktarıyor. Batıliman’ın halka arzı için SPK’ya başvuru yaptıklarını açıklayan Candaş, “Batıliman’ın halka arzı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Grubun gelecek planları içinde Batıliman’ın önemli bir yeri var. Büyümeye açık bir şirket ve cirosunun yüzde 80’ini grup dışı şirketlerden sağlıyor. Limanın derinliği büyük gemilere uygun. Limana vinç yatırımı ve yeni depo elemanları eklemeyi, rıhtımla iskele arasındaki boşluğu doldurmayı planlıyoruz. Batıliman için SPK’dan gerekli izinlerin alınması ve halka arzının gerçekleşmesinden sonra diğer grup şirketimiz Batıbeton’u da halka açmayı planlıyoruz” diye konuştu.

Küresel hedeflere doğru dönüşüm

5 yıllık hedeflerinin 500 milyar dolar olduğundan bahseden Topluluk, bu yeni süreçlerini büyüme adımı için stratejik sürdürülebilir dönüşüm olarak nitelendirdi. Lojistik hamlelerin büyük önem taşıdığı bu adımın şirketlerin karbon emisyonunun azaltılmasında da önemli bir etki yaratacağı vurgusunu yaptı.  Candaş, değişen küresel dinamiklere uyum sağlamanın sadece büyümek için değil, aynı zamanda kalıcı bir etki bırakmak için de önemli olduğunu vurgulayarak, yeniden yapılanma süreci hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Köklü bir sanayi geleneğini yenilikçi bir vizyonla buluşturuyoruz. Operasyonel yapılanmamızı sadeleştirirken, küresel pazarlarda Türkiye’nin üretim gücünü daha etkin temsil edecek adımlar atıyoruz. Kaynaklarımızı tek bir çatıda toplamak hem verimlilik hem de sinerji ve inovasyon anlamında önem taşıyor. Bu hamle, müşterilerimize daha hızlı ulaşmamızı, üretimde esnekliğimizi artırmamızı ve sürdürülebilirliği tüm süreçlerin merkezine yerleştirmemizi sağlayacak. Lojistik avantajlarımızı bir kaldıraç gibi kullanarak, Akdeniz’den Atlantik’e uzanan coğrafyada Türk çimentosunun bayrağını daha da güçlü bir şekilde dalgalandırmaya devam edeceğiz. Bu dönüşüm, geçmişin deneyimiyle geleceğin cesaretini birleştiren bir yolculuk. Amacımız, yalnızca şirketimiz için değil, bölgemizin kalkınması ve ülke ekonomisi için de katma değerli bir miras bırakmak. İnanıyorum ki attığımız her adım, Türkiye’nin sanayideki iddiasını güçlendirecek."

Zorlu yıldan güçlü performansla çıkış

Batı Anadolu Şirketler Topluluğu, 2024 yılını 13,4 milyar TL konsolide ciro, 27 milyar TL’yi aşan aktif büyüklük ve yaklaşık 20 milyar TL seviyesindeki öz kaynak toplamıyla tamamladı. Yüksek finansman maliyetleri ve sektördeki yoğun rekabetin damga vurduğu 2024 yılını zorlu bir dönem olarak tanımlayan Batı Anadolu Şirketler Topluluğu İcra Kurulu Üyesi ve Mali İşler Grup Başkanı Reşat Bağış Güngör, yılı değerlendirdi. Güngör, “Bu yıla baktığımızda henüz ilk çeyrek sonuçlarımız netleşmedi. Ancak yılın ilk 3 aylık döneminde iç piyasada talepte canlanma olduğunu görüyoruz. İhracat tarafında da maliyet unsurlarında baskılandığımız fakat geçen yılın ilk çeyreğine göre hem miktar hem de değer bazında büyüdüğümüz bir yıl oldu. Bu yıl, 2024’te gerçekleşen miktar ve değer bazının üstünde bir bütçe oluşturduk. İlk çeyrekte bütçemiz paralelinde miktar anlamında yüzde 90, değer anlamında yüzde 100'ünü tamamlamayı başardık” değerlendirmesinde bulundu. 

Sürdürülebilir geleceğe yatırım

Batı Anadolu Şirketler Topluluğu, sürdürülebilirlik alanında attığı somut adımlarla çevresel etkilerini azaltmayı öncelikleri arasına alıyor. Mayıs 2024’te yayımladığı ilk sürdürülebilirlik raporuyla bu alandaki yol haritasını kamuoyuyla paylaşan grup, karbon emisyonlarının azaltılması amacıyla alternatif hammadde ve yakıt kullanımına yönelik yeni yatırımlara odaklanıyor. Bu kapsamda Batısöke Çimento bünyesinde toplamda 30 milyon doları aşan yatırımla; atık ısıdan elektrik üretim tesisi ile atıktan türetilmiş yakıt (ATY) hazırlama, besleme ve yakma üniteleri devreye alınıyor. Bu yatırımlar sayesinde yılda 100.000 ton atığın enerjiye dönüştürülmesi ve yaklaşık 50.000 ton kömür tüketiminin önüne geçilmesi hedefleniyor. Böylece yakıt maliyetlerinde yaklaşık yüzde 10 oranında tasarruf sağlanması öngörülüyor. Ayrıca, mevcut atık ısıdan elektrik üretimi kapasitesi yıllık 15.000 MWh seviyesindeyken, yeni yatırımlarla bu kapasitenin 35.000 MWh’ye çıkarılması planlanıyor. Şirket, klinker üretiminde karbon ayak izini düşürmeye yönelik çalışmaları kapsamında 2025 yılında alternatif yakıt kullanım oranını yüzde 10 seviyesine, 2026’da yüzde 20’ye, 2028’de ise yüzde 40’a yükseltmeyi hedefliyor.