SON DAKİKA
GÜNDEM Çarşamba 07 Ağustos 2019 07:05

BÜYÜKELÇİLERLE BULUŞMA...

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan: "(Dünya ticaretinde) Artık çoklu platformlar yerine ikili anlaşmalar, serbest ticaret anlaşmaları ön plana çıkmakta. Biz de Bakanlık olarak, ülke menfaatlerimizi gözeterek, serbest ticaret anlaşmalarımızın sayısını artırmak yönünde çalışmalarımıza devam ediyoruz.AB'nin Güney Amerika Ortak Pazarı (MERCOSUR) ile serbest ticaret anlaşması imzalamış olması bizim için de önemli. MERCOSUR ile özellikle de Meksika ile ticaret hacmimizin artmasına önem veriyoruz"

Büyükelçilerle buluşma...

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, dünya ticaretinde artık çoklu platformlar yerine ikili anlaşmalar ve serbest ticaret anlaşmalarının ön plana çıkmaya başladığını belirterek, "Biz de Bakanlık olarak, ülke menfaatlerimizi gözeterek, serbest ticaret anlaşmalarımızın sayısını artırmak yönünde çalışmalarımıza devam ediyoruz." dedi. 

Ankara Sheraton Otel'deki 11. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ev sahipliğinde gerçekleştirilen çalışma yemeğinde konuşan Pekcan, büyükelçilerin dünyanın her köşesinde Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ettiklerini ve Ticaret Bakanlığının da en önemli ortakları arasında yer aldıklarını söyledi.

Ticaret müşavirlerinin sayısını artırmaya devam edeceklerini ifade eden Pekcan, ekonomi ve dış politikada bakanlıklar arasındaki iş birliklerinin önümüzdeki yıllarda da süreceğini dile getirdi.

Pekcan, Çin ve Hindistan hariç tutulduğunda küresel ekonominin yüzde 2 civarında büyüyeceğine ilişkin tahminleri hatırlatarak, küresel konjonktürün, ticaret savaşlarının ve korumacılık önlemlerinin dış ticaretin önünde büyük engel oluşturduğunu, Türkiye'nin ihracat pazarları açısından kötü bir dönemden geçildiğini kaydetti.

Bu duruma rağmen Türkiye'nin ihracatta rekorlar kırdığına dikkati çeken Pekcan, "Türkiye'nin büyümesine net ihracatın katkısı ilk çeyrekte 12,2 puan olmuştur. 2018 yılının ilk çeyreğinde bu oran eksi 4,1 seviyesindeydi. İhracatımız, dış finansman ihtiyacımızın 7 ayda 30,9 milyar dolar azalmasına sebep olmuştur." diye konuştu.

"Müteahhitlerimize destek için alternatif çalışmalar yapıyoruz"

Pekcan, gerek dış ticaret gerekse gümrüklerde dijitalleşmeye verdikleri öneme değinerek, Bakanlığın dijital altyapısını baştan sona yenileme yönündeki çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. 

Pekcan, iş dünyasının online platformda teminat mektuplarını gönderebildiklerini de belirtti. 

Türk Eximbank'ın kaynaklarını iş dünyası ve ihracatçılar için çok daha etkin ve verimli hale getirdiklerini anlatan Pekcan, şu ifadeleri kullandı:

"Müteahhitlerimize destek olmak için de yeni alternatif çalışmalar yapıyoruz. En kısa zamanda devreye girecek. İhracat kaydı ile müteahhitlerimizin teminat mektuplarını bile, ki burada zorluk çektiklerini biliyoruz, Eximbank kanalı ile verebilmeleri için çalışmalarımızı tamamladık."

Pekcan, dış temsilciliklerin daha iyi hizmet verebilmeleri için yapısal bir dönüşüm gerçekleştireceklerini ve bir yazılım programı kuracaklarını bildirdi.

ABD ve Latin Amerika ile ticari ilişkiler

ABD ile Türkiye arasında 100 milyar dolar seviyesine yükseltilen dış ticaret hacmi hedefini hatırlatan Pekcan, bu amaçla ortak çalışma grupları oluşturulduğunu dile getirdi.

Pekcan, dün ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross ile telefon görüşmesi yaptıklarını anlatarak, şunları kaydetti:

"100 milyar dolarlık hedefe ulaşmak için eylülde, sektör temsilcilerinin de bir araya geleceği, Türkiye'de geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştireceğiz. Burada da büyükelçilerimize çok iş düşüyor. Ayrıca Latin Amerika'ya da çok önem veriyoruz. Özellikle Avrupa Birliğinin (AB) Güney Amerika Ortak Pazarı (MERCOSUR) ile serbest ticaret anlaşması imzalamış olması bizim için de önemli. Serbest ticaret anlaşması görüşmelerimizi hızlandırıyoruz. MERCOSUR ile özellikle de Meksika ile ticaret hacmimizin artmasına önem veriyoruz. Buralarda özellikle Türk Ticaret Merkezlerini yaygınlaştırılmak için çalışmalar yürütüyoruz."

AB'nin, Türkiye'nin en büyük dış pazarı olduğunu ifade eden Pekcan, Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesinde iş dünyasının çabalarının önemine dikkati çekti.

Pekcan, Rusya ile de 2018'de 25,7 milyar dolar ticaret hacmine ulaşıldığını belirterek, Rusya'nın en fazla ticaret açığı verilen ülke konumuna geldiğini, özellikle sebze meyve ticaretindeki karantina önlemlerinin öne çıktığını söyledi.

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Temyiz Organı'nın yıl sonu itibarıyla çalışamaz hale gelebileceğine işaret eden Pekcan, şu ifadeleri kullandı:

"Artık çoklu platformlar yerine ikili anlaşmalar, serbest ticaret anlaşmaları ön plana çıkmakta. Biz de Bakanlık olarak, ülke menfaatlerimizi gözeterek, serbest ticaret anlaşmalarımızın sayısını artırmak yönünde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir taraftan da DTÖ nezdinde davalarımız devam ediyor. Bunları çok profesyonel bir ekip takip ediyor. Fas'a karşı sıcak haddelenmiş sac, ABD'ye karşı çelik boruda, bu sene içerisinde, DTÖ'de iki dava kazandık ama ilaçta tekelleşmeyi anlaşma ile çözmek istiyoruz. Anlaşma ile çözemesek de DTÖ'de en iyi şekilde temsil ederek savunacağız."

"Gece gündüz çalışıyoruz"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, yılın ikinci yarısında enflasyonun daha da düştüğü ve daha iyi bir istihdam oranının olduğu bir büyüme öngördüklerini belirterek, "Hem küresel hem de ülkemizdeki faizlerin düşmesiyle yatırım yapabilme şartlarımızın daha uygun hale geleceğini bekliyoruz." dedi.

Olpak, Sheraton Otel'deki 11'inci Büyükelçiler Konferansı kapsamında, DEİK ve Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) ev sahipliğinde düzenlenen çalışma yemeğindeki konuşmasında, Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Anlaşmasının (STA) yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi.

Nail Olpak, Afrika'ya yönelik yatırım kararlarında söz konusu anlaşmanın önemli bir etken olacağını ifade etti.

ABD ile ticari ilişkilere de değinen Olpak, bu ülkeyle dış ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılmasının önemine dikkati çekerek, "Güney Amerika Ortak Pazarı (MERCOSUR) ülkeleriyle Avrupa Birliği arasında imzalanan STA sebebiyle, MERCOSUR ile imzalayacağımız STA daha da önemli hale gelmiştir." diye konuştu.

Asya Pasifik bölgesiyle ticaretin daha dengeli hale getirilmesi için Türkiye'nin tanıtımına daha fazla odaklanılması gerektiğini dile getiren Nail Olpak, Çin'in kuşak ve yol girişimini, fırsatları ve tehditleriyle irdeleyen bir çalışmayı da kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi. 

Olpak, dış ticaret dengesinin iyileştiği bir dönem yaşandığına işaret ederek, "Yılın ikinci yarısında enflasyonun daha da düştüğü ve daha iyi bir istihdam oranının olduğu bir büyüme öngörüyoruz. Hem küresel hem de ülkemizdeki faizlerin düşmesiyle yatırım yapabilme şartlarımızın daha uygun hale geleceğini bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

elci-i

TİM Başkanı Gülle'nin konuşması

TİM Başkanı İsmail Gülle de AB, Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika'da mevcut ihraç ürünlerinin yanına son dönemlerde iklimlendirme, süs bitkileri, mücevher ve elektronik gibi ürünlerin eklendiğini söyledi. 

Gülle, "Latin Amerika'da çelik ve makine sektörlerinde, Okyanusya ülkelerinde otomotiv ve kuru meyvede ve Uzak Doğu ülkelerinde 'hububat ve su ürünlerinde artık biz de varız' dedik." ifadesini kullandı. 

Büyükelçilerin, ihracatçıların yaşadığı sorunlar için her türlü mücadeleyi ortaya koymalarının, ihracatçıların Türkiye'ye döviz kazandırıcı hizmetlerine önemli etkide bulunduğunu belirten İsmail Gülle, "Türkiye için güçlü ekonominin güçlü ihracattan geçtiğini biliyoruz. Büyükelçilerimiz, başkonsoloslarımız ve ekipleriyle, Türkiye'nin diplomasi becerisine ticaret alanından katkı için gece gündüz çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

"Yeniden Asya açılımı başlattık"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ekonomideki gücün Batı'dan Doğu'ya doğru kaydığını belirterek, "Asya, artık bir güç merkezi olmaya başladı. Bu nedenle 'Yeniden Asya' açılımını başlattık." dedi.

Çavuşoğlu ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 11'inçci Büyükelçiler Konferansı kapsamında, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından büyükelçilere verilen akşam yemeğine katıldı.

Yemekte bir konuşma yapan Mevlüt Çavuşoğlu, Ticaret Bakanı Pekcan'a, konferansa katılımından dolayı teşekkür etti.

İş konseyleriyle yapılan toplantıların önemine dikkati çeken Çavuşoğlu, konferansın temasını "Sahada ve Masada Güçlü Diplomasi" olarak belirlediklerini anımsattı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Hem sahada güçlü olmamız lazım hem de masada güçlü olmamız lazım. Sahada güçlü olursak, ticarette, yatırımda, iş ilişkilerimizde hedeflerimize ulaşabiliriz." ifadesini kullanarak, sahadaki kazanımları da masada muhafaza etmeleri gerektiğini vurguladı.

Ticaret Bakanlığı ve iş konseyleriyle Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi ve serbest ticaret anlaşmalarını nasıl müzakere edecekleri ve uygulayacakları konusunda iş birliği içerisinde olduklarını belirten Çavuşoğlu, başta Avrupa Birliği (AB) ile vize serbestisi olmak üzere çeşitli ülkelerle vizeleri karşılıklı kaldırmak için çalışmalarını sürdüreceklerini anlattı.

Mevlüt Çavuşoğlu, dünyanın bir değişim sürecinden geçtiğine dikkati çekerek, bu değişim sürecinde en büyük sorunun "belirsizlik unsurları" olduğunun altını çizdi.

Dünyadaki gelişmelerin belirsizlikleri nedeniyle ekonomi alanında hedef belirlemekte zorlandıklarını kaydeden Çavuşoğlu, bu problemi de aşmak için iş birliğinin önemine işaret etti.

 "Asya açılımı"

Bakan Çavuşoğlu, ticaret savaşlarına da değinerek, "Ticaret savaşlarını aslında 'inovasyon savaşları' olarak adlandırmak lazım. Bu anlamda inovasyon ve teknolojiye yatırım yapanlar bu savaşın galibi olacaktır." şeklinde konuştu.

Yeni açılım olarak bu sene özellikle "dijital diplomasi"ye ağırlık vermeye başladıklarını söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Biz biliyoruz ki güçlü ekonomi, güçlü dış politika demektir. O yüzden ekonominin gücünün nereye gittiğini de birlikte iyi takip edip, analizini yapıp, ona göre politikalar oluşturmamız lazım. Biz görüyoruz ki ekonominin gücü Batı'dan Doğu'ya doğru gidiyor. Asya, artık bir güç merkezi olmaya başladı. Bu nedenle 'Yeniden Asya' açılımını başlattık."

Mevlüt Çavuşoğlu, Afrika ve Latin Amerika bölgelerinin önemine dikkati çekerek, "Yeniden Asya açılımımızın yanında, bu kıtalardaki yükselen ekonomilere de farklı modellerle ulaşmaya çalışıyoruz. Tüm yaptığımız işlerde, iş dünyasının hizmetinde olduğumuzun bilincindeyiz." diye konuştu.