SON DAKİKA
Madencilik Pazartesi 06 Ocak 2025 12:37

BURSA'NIN YER ALTI ZENGİNLİKLERİ KEŞFEDİLDİ

Bursa, yer altı kaynakları açısından oldukça önemli bir keşfe ev sahipliği yapıyor.

Bursa'nın yer altı zenginlikleri keşfedildi

MTA tarafından yapılan araştırmalar, bölgedeki metalik maden yataklarını ve endüstriyel hammaddeleri ortaya çıkardı. Bu keşiflerin, Bursa'nın ekonomik büyümesine önemli katkılar sağlaması ve yeni iş fırsatları yaratması bekleniyor. Özellikle altın, antimuan, bakır-kurşun, çinko, krom, nikel, manganez, molibden ve volfram gibi değerli metalik madenler, bölgenin potansiyelini gözler önüne seriyor. Bunun yanı sıra, bor, mermer, feldspat, manyezit, kalsit, tuğla-kiremit, jips, kaolen, kireçtaşı ve talk gibi endüstriyel hammaddeler de Bursa'nın yer altındaki zenginlikleri arasında yer alıyor.

MTA’nın raporlarına göre, Bursa'daki maden yatakları ve hammadde kaynakları, 1940-2002 yılları arasında gerçekleştirilen 62 yıllık çalışmalarda daha da belirginleşmiş. Bu çalışmalar neticesinde, Orhaneli, Burmu, ÇiviliSağırlar, Keles, Harmanalan, Davutlar ve Mustafakemalpaşa bölgelerinde kömür sahalarının tespit edildiği belirtiliyor. Bölgenin yer altı zenginlikleri, önemli bir endüstriyel potansiyele sahip ve bu madenlerin çıkartılması, hem yerel ekonomiyi hem de Türkiye'nin genel ekonomik büyümesini olumlu yönde etkileyecektir.

Bu yeni keşiflerin başında, altın ve antimuan madenleri dikkat çekiyor. İnegöl-Sülüklügöl Sahası'nda yapılan araştırmalarda, altın (Au) rezervinin 19.846 ton görünür+muhtemel ve 17.407 ton mümkün rezervle tespit edildiği bildirildi. Yatakta %3.027 tenör oranı bulunuyor. Diğer yandan, İnegöl-Sülüklügöl Sahası'nda %6.5 tenör oranına sahip antimuan (Sb) madeninin de oldukça büyük bir potansiyele sahip olduğu vurgulandı. Bu yatak, geçmiş yıllarda 1.000 ton cevher çıkarmış ve halen 14.400 ton rezervi bulunuyor.

Bakır-kurşun-çinko (Cu-Pb-Zn) yatakları da önemli bir keşif olarak öne çıkıyor. İnegöl-Hayriye ve Saadet Köyleri’ndeki sahalar, %0.43 Cu, %3.30 Zn ve %0.85 Pb tenör oranlarıyla 113.555 ton jeolojik rezerv barındırıyor. Yatak, geçmiş yıllarda işletilmiş ve halen maden çıkarımı yapılmaya devam ediliyor. Yenişehir-Kirazlıyayla Sahası da önemli bir bakır-kurşun-çinko yatağı olarak kaydedildi ve bu sahada 70.000 ton görünür rezerv bulunuyor.

Bursa’nın bor rezervi, özellikle Kemalpaşa-Kestelek Sahası’nda dikkat çekiyor. %45 B2O3 tenör oranıyla 6.291.000 ton görünür+muhtemel+mümkün rezerv bulunduran bu saha, Türkiye'nin bor ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynayabilir. Bor, özellikle sanayi ve teknoloji alanlarında geniş bir kullanım alanına sahip ve bu rezerv, yerli üretimi desteklemede büyük bir avantaj sunuyor.

Krom madenleri ise Bursa'nın diğer önemli zenginliklerinden biri. Orhaneli ve Harmancık bölgelerinde toplamda 281 krom zuhuru ve yatağı bulunuyor. Krom yataklarının tenör oranı %10-40 Cr2O3 arasında değişiyor ve bu yataklardan yıllık büyük miktarlarda cevher üretimi yapılmaktadır. Toplamda, bu yataklarda 2.750.000 ton görünür+muhtemel+mümkün krom rezervi tespit edilmiştir. Ayrıca, 5-6 milyon ton potansiyel rezervin varlığı da biliniyor.

Bursa'daki bu maden yatakları, sadece Türkiye için değil, dünya genelindeki endüstriyel üretim için de büyük önem taşıyor. Bu keşifler sayesinde, Türkiye'nin yerli maden üretim kapasitesi artırılabilir ve dışa bağımlılığın önüne geçilebilir. Ayrıca, bu madenlerin çıkarılmasıyla birlikte bölgeye yapılacak yatırımların artması, iş gücü ihtiyacını karşılamak adına yeni istihdam olanakları yaratacaktır.

Bursa'nın yer altı zenginlikleri, önümüzdeki yıllarda önemli bir ekonomik kalkınma kaynağı olabilir. MTA'nın bu keşifleri, Bursa'yı maden sektörü açısından cazibe merkezi haline getirebilir ve bölgedeki yerel kalkınmaya ivme kazandırabilir. Yeni yatırımlar ve keşifler ile birlikte, bölgedeki maden rezervlerinin etkin bir şekilde kullanılması, Bursa'yı Türkiye'nin önde gelen sanayi ve üretim merkezlerinden biri yapma potansiyeline sahip. Bu gelişmelerin, Türkiye'nin genel ekonomik büyümesine de katkı sağlayarak, yerli üretimin artırılması ve dışa bağımlılığın azaltılması açısından büyük bir adım olacağı öngörülüyor.

ABONE OL