"BUGÜNDEN BELLİ MEYVELER ALACAĞIMIZA İNANIYORUM"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Murat Özyeğin, Türkiye'de öngörülebilirliğin artmasına paralel tekrar yabancı yatırımcının radarına girildiğini belirterek, "Türkiye'nin kendisini yurt dışına daha iyi entegre etme ve uluslararası arenada daha etkin bir şekilde kendini anlatma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum."dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) / Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Dijital Çalışma Grubu’nun hayata geçirdiği GO! GLOBAL Türkiye Summit, İstanbul'da girişimcilik ekosistemini bir araya getirdi.
Zirvede AA muhabirine değerlendirmede bulunan Özyeğin, Türkiye ekonomisinde Orta Vadeli Program’a (OVP) paralel hem para hem de mali politika adımları uygulandıkça, öngörülebilirliğin arttığını söyledi.
Bu öngörülebilirliğin artmasıyla birlikte yabancı yatırımcıların hem doğrudan direkt sermayeye, hem de girişimcilere bakış açısında olumlu bir ivme yakalandığına değinen Özyeğin, verilen her bir teşvikin ayrı öneme sahip olduğunu vurguladı.
Yabancı yatırımcılar için en büyük teşvikin öngörülebilirlik olduğunu ifade eden Özyeğin şöyle devam etti:
"Atılan önemli adımların sonuç verdiğini ve meyvelerini vermeye başladığını görüyoruz. Ülkemizin CDS risk primi seviyesi 800'lerden 250'lere kadar düştü ve daha da düşecek. Bunun yanı sıra Merkez Bankası rezervlerimiz, kendimizi rahat hissettiğimiz seviyelere tekrar yükseldi. Ayrıca Türkiye, bu yıl dünyada üç uluslararası derecelendirme kuruluşundan not artışı alan tek ülke oldu. Tüm bunlar çok değerli. Bugün çok net bir şekilde görüyoruz ki hem doğrudan yabancı sermaye hem de girişimcilik ekosistemi için kritik olan risk sermayesi fonları Türkiye'yi yeniden radarına aldı."
Özyeğin, zirvenin 1,5 ay gibi kısa bir sürede organize edildiğini belirtti.
Türkiye'nin risk primi 700-800 seviyelerindeyken bu etkinliğin, altı ay bile sürse organize edilemeyeceğini dile getiren Özyeğin,"Türkiye şu anda öngörülebilirliğin artmasına paralel tekrar yabancı yatırımcının radarına girdi. Bu sayede biz bu etkinliği 1,5 ayda organize edebildik. Türkiye öngörülebilirlik sonucunu aldığı OVP ile yatırım yapılabilir ülke olabilme noktasında önemli yol alıyor. Belki 12 ayda, belki 18 ayda uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından yatırım yapılabilir ülke konumuna geleceğiz bence. Bu yolculuk oldukça yolunda gidiyor. Hem bugüne kadar gelmemiş firmalar hem de Türkiye'de yıllardır olup Türkiye’deki yatırımlarını artırmayı planlayan yabancı sermayenin Türkiye'ye ilgisinin arttığını düşünüyorum."
Özyeğin, zirve kapsamında dünyanın en büyük 50 risk sermayesi fonundan 25'ini girişimcilerle bir araya getirdiklerini söyledi.
Türkiye'de 1980'lerden beri yatırım yapan yabancı girişimcileri özellikle panellerde konuşmacı olarak seçtiklerini belirten Özyeğin, yeni yatırımcıların, Türkiye'yi bu deneyimli girişimcilerden dinleyip onlardan öğrenmelerini istediklerini vurguladı.
Özyeğin, Go! Global Türkiye Zirvesi etkinliğinin ilk defa düzenlendiğini ve büyük ilgi gördüğünü dile getirerek, şu bilgileri paylaştı:
"Bu etkinliği bugün yapıyor olmak çok değerli çünkü ilgi çok yoğun. Bugün bir kez daha Türkiye'nin anlatılmaya aç olduğunu gördük. Bu yatırımcı kitlesini 1,5 ayda bu zirveye getiriyor olmamız, Türkiye'ye davet edilmeye ne kadar açık olduğunu gösteriyor. Bu anlamda, Türkiye'nin kendisini yurt dışına daha iyi entegre etme ve uluslararası arenada daha etkin bir şekilde kendini anlatma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. New York'ta bir ay kadar önce yapılan toplantılarda da yoğun bir ilgi ile karşılaştık. İki ayrı yatırım bankasıyla dört toplantı yaptık ve her biri yoğun katılımla gerçekleşti. Bu da gösteriyor ki, davet edildiğimizde bizi dinlemeye açık bir kitle var. Önemli olan, bu kitleye Türkiye'deki OVP'nin başarıyla sürdüğünü, teşvik ve yatırım fırsatlarını doğru bir şekilde aktarmaktır."
- "Değerli yatırım fırsatlarının olacağına inanıyorum"
Türkiye'nin büyüme noktasında büyük bir potansiyeli olduğunu söyleyen Özyeğin, ülkenin sahip olduğu genç nüfusa vurgu yaptı.
Birçok sektörde yaratıcı girişimcilerin olduğundan bahseden Özyeğin, "Türkiye gerçekten dayanıklı bir özel sektöre sahip. Çok inişli çıkışlı dönemlerden geçmiş bir özel sektör olduğu için zorluklarla ve belirsizliklerle başa çıkma konusunda özel bir yetkinliğimiz var. Batılı ülkelere göre daha dayanıklıyız. Belirsizlikle başa çıkma gücümüz yüksek. Bunu öngörülebilir bir ekonomiyle birleştirdiğimizde çok güçlü bir yatırım potansiyeline sahip olduğumuzu düşünüyorum." yorumunu yaptı.
Özyeğin, geçen hafta gerçekleşen, 1 milyar doların üzerindeki e-ticaret yatırımının büyük önem taşıdığını belirtti.
Bu yatırımın, Türkiye'de öngörülebilirliğin artmasıyla birlikte gerçekleştiğini vurgulayan Özyeğin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dünyada ön planda olan sektörlerin Türkiye'de de ön planda olacağına inanıyorum.Yenilebilir enerji olabilir, yine e-ticarette devamı gelebilir. Yapay zekayı daha yoğun kullanan alanlar gibi öne çıkacak sektörlerde bugünden belli meyveler alacağımıza inanıyorum. Değerli yatırım fırsatlarının olacağına inanıyorum."
Muhabir:Serap Doğan
Redaktor:Cevat Kışlalı
Yayınlayan:Saniye Hülya Çorakçı Ertan
Detaylar
25.10.2024 11:04Türkiye - İstanbul
5Bülten: ÖzelKategori:Ekonomi Etiketler :Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Murat Özyeğin, uluslararası doğrudan yatırım
Y-36008333
https://haber.aa.com.tr/yayin/36008333
"GO! GLOBAL Türkiye Summit" İstanbul'da başladı
- Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu:
- "Otomotiv, İHA, kimya ve güneş panelleri gibi birçok sektörde, Avrupa'nın hatta dünyanın önemli oyuncularından biriyiz"
- DEİK/TAİK Başkanı Murat Özyeğin:
- "Son yıllardaki girişimcilerimizin azmi ve yaratıcılığı, birçok yenilikçi fikri somut başarılara dönüştürmüş ve Türkiye’nin gelişen bir startup merkezi olma potansiyelini göstermiştir"
İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, Türk teknoloji ekosisteminin hızla büyüyüp dikkat çekici bir seviyeye ulaştığını belirterek, "Otomotiv, İHA, kimya ve güneş panelleri gibi birçok sektörde, Avrupa'nın hatta dünyanın önemli oyuncularından biriyiz." dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) / Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Dijital Çalışma Grubu’nun hayata geçirdiği GO! GLOBAL Türkiye Summit'te konuşan Çoştu, Türkiye'nin sanayi üretiminde güç merkezi haline geldiğini anlattı.
Çoştu, şunları kaydetti:
"Otomotiv, İHA, kimya ve güneş panelleri gibi birçok sektörde Avrupa'nın, hatta dünyanın, önemli oyuncularından biriyiz. Bunun yanı sıra, Türk teknoloji ekosistemi hızla büyümüş ve dikkat çekici bir seviyeye ulaşmıştır. Türkiye, AR-GE faaliyetlerine ayrılan kaynakları son 20 yılda 10 katından daha fazla artırmıştır. 20 yıl önce sadece 30 bin olan ülkemizdeki araştırmacı sayısı şimdi 300 bini aşmaktadır. Aynı dönemde patent başvurularının sayısı neredeyse 20 kat artmıştır. Ülke genelinde 100’den fazla teknoloji geliştirme bölgesi kurduk ve burada 10 binden fazla teknoloji şirketi barınmaktadır. Savunma sanayisindeki, fintech veya oyun alanındaki başarı hikayeleri, dünya genelinde iyi bilinmektedir. Bunlar, ekosistemimizin kapasitesinin sadece birkaç göstergesidir. "
Türkiye'nin daha fazla ilerleme sağlama potansiyeli olduğunu ve bu konuda teknoloji meraklısı genç nüfusa güvendiklerini dile getiren Çoştu, "Bu potansiyelin bir yansıması olarak, dünyanın en büyük teknoloji etkinliği olan Teknofest'i düzenliyoruz ve bu yılki yarışmalara 1,6 milyon başvuru aldık." dedi.
Teknoloji girişimciliğinin Türkiye'nin ilerlemesinin hızlanmasında en önemli itici güç olacağını aktaran Çoştu, "Startup ekosistemimiz, yetkinliklerini ve potansiyelini zaten kanıtlamıştır. Onlarca girişim sermayesi, yüzlerce kuluçka merkezi, hızlandırıcı ve teknopark ile destekleyici devlet kurumları ve STK'lerle liderler, mentörler ve etkileyicilerle iyi kurulmuş bir ekosistemimiz olduğuna inanıyorum." diye konuştu.
"Daha da önemlisi, çok sayıda yetenekli, hırslı ve başarılı girişimci ve startupa sahibiz." diyen Çoştu, şunları kaydetti:
"Türk startup ekosisteminin kendi dinamikleri sayesinde küresel sahnede yükseleceğinden eminim. Kesinlikle, bu yolculukta en büyük destekleyici olarak hükümet otoritelerini bulacaksınız. Ekosistemi bir buz kırıcı, güçlü bir destekçi ve çözüm ortağı olarak desteklemeye kararlıyız. Ulusal Girişim Stratejisi, çabalarımızın birincil rehberidir. Regülasyon altyapısını iyileştirme bakanlık olarak önceliklerimizden biri. Son birkaç ay içinde birkaç önemli düzenleme getirmeyi başardık, bazıları da yolda. Girişim sermayelerine 250 milyon dolar fon ayırdık, toplamda 2 milyar doları mobilize ettik. BiGG Programımız, ülkedeki en büyük tohum ve ön tohum aşaması yatırımcısıdır ve bugüne kadar 2 bin 400 teknoloji startupunun kurulmasına yardımcı olmuştur."
Türkiye'nin sadece erken aşama girişimler için değil, aynı zamanda ölçeklenmekte olan girişimler için de bir merkez haline geldiğini vurgulayan Çoştu, Türkiye’den 100 bin startup çıkmasını, bunlardan 100'ünün de 2030 yılına kadar Turcorn olmasını hedeflediklerini sözlerine ekledi.
- "Türkiye, yenilik ve girişimciliğin büyüyüp gelişebileceği verimli bir zemin sunuyor"
DEİK/TAİK Başkanı Murat Özyeğin ise Doğu ile Batı arasında köprü kuran Türkiye'nin yenilik ve girişimciliğin büyüyüp gelişebileceği verimli bir zemin sunduğunu kaydetti.
Özyeğin, "Son yıllardaki girişimcilerimizin azmi ve yaratıcılığı, birçok yenilikçi fikri somut başarılara dönüştürmüş ve Türkiye’nin gelişen bir startup merkezi olma potansiyelini göstermiştir. Artık Türkiye’den çıkan birkaç unicorn ile dikkate değer başarı hikayeleri gördük ve bu şirketler, kendi endüstrilerinde öncü konumuna gelmiştir." dedi.
"Insider, tüketici davranışlarını tahmin etmek için yapay zekayı kullanma vizyoner yaklaşımlarıyla Türkiye’nin ilk unicornlarından biri haline geldi. Peak Games, Getir, Trendyol, Dream Games, Hepsiburada bunlar Türkiye'nin gelişen startup ekosisteminden örnekler." ifadelerini kullanan Özyeğin, bu şirketlerin sadece yerel pazarda iz bırakmakla kalmadığını, aynı zamanda küresel pazarlara açılarak uluslararası dikkat ve yatırım çektiklerini söyledi.
Bu unicornların oyun, yazılım geliştirme, fintech, teslimat hizmetleri ve e-ticaret gibi çeşitli sektörlerdeki başarısının, Türkiye'de geliştirdikleri uzmanlık yelpazesini gösterip uyum yeteneğini vurguladığını kaydeden Özyeğin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yıllar içinde edindiğimiz birinci elden deneyimle, girişimcilerimiz için güçlü bir destek yapısına sahip olmanın önemini tamamen anlıyor ve takdir ediyoruz. Kuluçka merkezlerinden, hızlandırıcılara ve ortak çalışma alanlarına; ağ oluşturma programlarından çeşitli devlet destekli girişimlere kadar, birlikte inşa ettiğimiz ortam sadece startupları değil, aynı zamanda iş birliğini, mentörlük ilişkilerini ve uzun vadeli etkiyi teşvik eden sürdürülebilir bir ekosistemi beslemektedir."