SON DAKİKA
GÜNDEM Perşembe 09 Eylül 2021 06:11

BUĞDAYA KISITLAMA İHRACATI AZALTIR

Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, ihraç makarnada yerli buğday kullanımına getirilen kısıtlama nedeniyle yılsonu için belirledikleri 1 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşamayacaklarını belirtti

Buğdaya kısıtlama ihracatı azaltır

Neşe BERBER

Türkiye, makarna üretimde dünya üçüncüsü, ihracatta da İtalya’nın ardından ikinci konumda. Başkanlığını, Abdülkadir Külahçıoğlu’nun yürüttüğü ve halen Türkiye’de makarna sektöründe faaliyet gösteren 24 makarna fabrika üyesi olan Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD), ülkede yaklaşık 30 bin kişiye istihdam sağlıyor. Yıllık 2 milyon 250 bin ton kurulu kapasitesi olan sektörün toplam cirosu ise 1 milyar dolara ulaşıyor. TMSD, makarna kullanımının kalite ve miktar açısından gelişme yollarını araştırarak, makarnanın beslenmedeki önemini tüketicilere anlatarak fert başına yıllık tüketimi 10 kilograma yükseltmeyi hedefliyor. Sektör yılın ilk 8 ayında miktar bazında 891 bin ton, değer bazında ise 492 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Sektörün yılsonu hedefi ise 800 milyon dolar ihracat gelirine ulaşmak. Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu, 2021 yılı için 1 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduklarını, ancak sektöre getirilen kısıtlamalar nedeniyle bu rakama ulaşamayacaklarını söyledi. ABD ve AB’ye yapılan ihracatın rakamsal olarak kendilerini memnun etmediğini vurgulayan Külahçıoğlu, “İhracat pazarlarımızı tehdit eden bir diğer gelişme farklı ülkeler arasında yapılan STA, Serbest Ticaret Anlaşmaları. Bizler de geç kalmadan özellikle Japonya ile STA görüşmelerini tamamlamalıyız, çünkü İtalya ile Japonya arasındaki anlaşma yürürlüğe girdi. En büyük ihracat pazarlarımızdan biri olan Japonya’yı kaybetme riskimiz var” diye konuştu. 

Hedef fiyat artışını durdurmak

TMSD nasıl çalışmalar yapıyor?

1993 yılında kurulan derneğimiz sektörümüzü ulusal ve uluslararası platformlarda temsil ediyor. Derneğimiz aynı zamanda Uluslararası Makarnacılar Birliği (IPO) yönetim kurulunda yer alıyor. Makarna sanayicilerinin çalışanlarına ve paydaşlarına mesleki, sosyal, teknik ve ekonomik konularda yol göstererek, Dünya pazarlarında rekabet edebilecek standartta, üstün kalitede üretim yapılmasına katkı sağlıyoruz. Ülkemizdeki doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını önemsiyoruz ve bu nedenle Anadolu durum buğdayının korunması,  çiftçi refahı ve ekim alanlarının artırılması için çalışmalar yapmaya, yapılan çalışmalara destek olmaya gayret ediyoruz.

Makarna ihracatına getirilen yasak hakkında neler söylemek istersiniz?

Aslında daha doğru bir tabirle ifade etmek gerekirse; 3 Eylül’den itibaren uygulamaya giren düzenleme bir ihracat yasağı değil, makarna ihracatının önce buğday ithalatı şartına bağlanması. Bu tedbir ile Türkiye’deki buğday fiyatlarında olası artışların önüne geçebilmek ve enflasyona etkisini kontrol altında tutmak hedefleniyor. İç piyasada oluşan spekülatif buğday fiyat hareketlerini durdurmak açısından belirli dönemlerde kati ihracatın tamamen kısıtlanması tedbiri gündeme geliyor ki nitekim bu yılın ilk 4 ayında yine kısıtlama tedbiri uygulanmıştı. Tabi bu uygulama ne zaman başlayacak ne zaman bitecek gibi belirsizlikler nedeniyle yurtdışındaki müşterilerimizle uzun dönem planlama yapmamızın ve maliyet oluşturmamızın önünde ciddi bir engel oluşturuyor.   

Bunun yanı sıra pandemi ile birlikte, tüm ülkeler tarımsal ürün stoklarını koruma ve artırma eğiliminde. Gerektiğinde ek vergiler koyarak tarımsal ürün ihracatlarını kısıtlıyor. Ülkemizin makarna ihracatı yapabilmek için zorunlu buğday ithalatçısı olması yurtdışı piyasaları da hareketlendiriyor.  

Belirsizlik ortadan kaldırılmalı

Sektör temsilcileri olarak ne istiyorsunuz nasıl olmalı?

Sektörümüz üretiminin üçte ikisini ihraç ediyor. Ülkemizde üretilen durum buğdayı, makarna ve bulgur sektörünün iç piyasa tüketim ihtiyacını ve ülkemiz durum buğdayından üretilen makarna talep eden bölgelere yapılacak ihracatın (toplam ihracatın yüzde 20’si) tamamını karşılamaya fazlasıyla yeterli. Belirsizliği tamamen ortadan kaldıracak, kalıcı çözüm önerimiz; ihracatın yaklaşık yüzde 80’inin gerçekleştiği Afrika, Güney Amerika ve Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün ülkelerine, yapılacak ihracat için kati ihracatın durdurulması, DİR kapsamında önce ithalat sonra ihracat şartına bağlanması, geri kalan ülkeler için ise yerli buğday kullanılarak üretilen makarnanın ihracatına izin verilmesidir.  Kısaca, ihracatın tamamını kısıtlamak yerine yüzde 80’ine yönelik kısıtlama getirilsin ve bu durum kalıcı olsun, belirsizlik de ortadan kalksın. Tüketiciler, çiftçiler, sanayiciler ve hedef pazarlarımızdaki müşterilerimiz; hem fiyat hem de miktar kontrolünün sağlanacağı bu kalıcı ve istikrarlı durumdan memnun olacaklar. Kalıcı çözüm önerisi içeren bu talebimizi Ticaret Bakanlığı ve Toprak Mahsulleri Ofisine ilettik. Talebimizin kabul edilmesi gerek iç piyasa fiyat istikrarı gerekse yurtdışı rekabet açısından yerinde bir uygulama olacak. Görüşmelerimizin olumlu geçtiğini ve sonuç beklediğimizi de söylemek isterim.

AB için 20 bin ton yetersiz

Hangi Ülkeler ihracat açısından rakamsal olarak sizi memnun ediyor? 

Ülkemiz dünyanın en büyük ikinci makarna ihracatçısı. Türk makarnası; 150’den fazla ülkeye yapılan ihracat ile en yaygın gıda ihraç ürünlerimizden biri. Ben sorunuza şöyle cevap vermek isterim: rakamsal olarak bizi memnun etmeyen ülkeler ABD ve AB ülkeleri. ABD tarafından uygulanan anti-damping ve telafi edici vergi en fazla makarna ithalatı yapan bu pazara girişimizi engelliyor. AB pazarı için ise Türkiye-AT Ortaklık Konseyi Kararları çerçevesinde; makarna için ülkemiz lehine yıllık 20 bin tonluk kontenjan tahsis edilmiş durumda. Ancak bu kontenjan, AB pazarına girişimiz için yeterli gelmiyor ve ithalatçı firmaların taleplerini karşılayamıyoruz. 

800 milyon doları yakalarız

Sektör olarak Türkiye’de ihracatı değerlendirdiğinizde dünyadaki yerinizi nerede görüyoruz ve olmamız gereken yerde misiniz?  

Ülkemiz dünyanın en büyük üçüncü üreticisi ve ikinci makarna ihracatçısı. Aslında en büyük ihracatçı ülke olarak görünen İtalya’nın korumalı pazarı olan AB ülkeleri hariç diğer dünya ülkelerine ülkelere yapılan ihracata baktığımızda ülkemiz en büyük ihracatçı konumuna yükseliyor. Maalesef gerek AB kotası gerekse ABD ve diğer bazı ülkeler tarafından uygulanan anti-damping, telafi edici vergiler nedeni ile ihracatta olmamız gereken yerde değiliz. 

İhracatta hedeflerimiz nedir? Şu anda ne durumdayız, önümüzdeki günlerde bizi neler bekliyor?   

Yılın ilk 8 ayında 492 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracatımızın yılsonunda 800 bin dolara ulaşmasını bekliyorum. Geçtiğimiz yılsonunda, 2021 yılı için hedefimizi 1 milyar dolar olarak belirlememize rağmen, ihracata getirilen kısıtlamalar nedeni ile maalesef bu hedefe ulaşamayacağımızı öngörüyorum. 

Değişen dünya ile sektörünüzde nasıl bir değişim bekliyorsunuz?    

Bağışıklık sistemini desteklemede sağlıklı beslenmenin önemi günden güne daha iyi anlaşılıyor. Mineral ve vitaminlerle zenginleştirilmiş makarnanın yanı sıra farklı tahıllardan, baklagillerden üretilmiş yüksek lif, protein ve beta karoten oranına sahip çeşitli ek faydalar sağlayabilen makarnaların tüm dünyada sektöre yön vereceğini düşünüyorum. 

Sektörümüzde birçok firma AR-GE çalışmalarına artırarak, katma değeri daha yüksek fonksiyonel ürünlere yöneliyor.

Japonya’yı kaybedebiliriz 

Sektörün Rakamsal olarak Türkiye ihracatını değerlendirir misiniz?

2020 yılında makarna ihracatımız 2019’a göre miktar bazında yüzde 15,68, değer bazında yüzde 25,58 oranında artarak 1 milyon 472 bin ton, 762 milyon 889 bin dolar değerinde gerçekleşmişti.

2021 yılının Ocak-Ağustos dönemi ihracatımız ise; geçen yılın aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 5 azalıp, değer bazında yüzde 1 oranında artarak 890 bin ton miktarında, 492 milyon dolar değerinde gerçekleşti.

Sektörün sorunları ve çözümleri size göre nedir?

İhracat pazarlarımızı tehdit eden bir diğer gelişme farklı ülkeler arasında yapılan STA, Serbest Ticaret Anlaşmaları. Bizler de geç kalmadan özellikle Japonya ile STA görüşmelerini tamamlamalıyız, çünkü İtalya ile Japonya arasındaki anlaşma yürürlüğe girdi. En büyük ihracat pazarlarımızdan biri olan Japonya’yı kaybetme riskimiz var. Umarım ülkemiz ile sürdürülen görüşmeler bu yıl içerisinde anlaşma sağlanarak tamamlanır. Sizin aracılığınızla bu konuya ve önemine tekrar dikkat çekmek isterim.


ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR