SON DAKİKA
Tarım ve hayvancılık Salı 15 Aralık 2020 13:43

BUĞDAY ÜRETİMİNDE KRİTİK DÖNEM

İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Levent Şaylan, ülke genelinde yağışların büyük bölümünün düştüğü Aralık-Şubat dönemi öncesindeki iki ayda meteorolojik ve hidrolojik kuraklık yaşandığını, ancak tarımsal üretime etki açısından ilkbahar yağışlarının izlenmesi gerektiğini ifade etti.

Buğday üretiminde kritik dönem

Bölgelere göre farklılaşma görülse de Türkiye genelinde Ekim ve Kasım aylarındaki yağışların toplamı, uzun yıllar ortalamasının %53 altında gerçekleşti.

Akarsu, baraj, yeraltı gibi kaynaklarda bulunan suyun azaldığını gösteren hidrolojik kuraklık, özellikle ilkbahar ve yazın sulama yapılacak bitkilerin gelişimine ve verimine etki edebiliyor.

Meteoroloji ve tarım konusunda, özellikle iklim değişiminin tarıma etkileri konusunda uzman olan Profesör Şaylan, Reuters ile söyleşisinde Eylül ayından bu yana gözlenen meteorolojik kuraklığın, baraj su seviyelerine bakıldığında hidrolojik kuraklığa dönüştüğünü ifade etti.

Şaylan "Ekim ve Kasım için şunu söyleyebiliriz ki bir kuraklıkla karşı karşıyayız. Akarsuları bilmiyorum ancak baraj su seviyelerine bakınca hidrolojik kuraklık olduğu da görülüyor" dedi.

Şaylan'ın verdiği bilgiye göre Ekim-Kasım döneminde İç Anadolu bölgesinde yağış miktarı uzun yıllar ortalamasına göre %62 azaldı, Marmara bölgesinde %45 azalma olurken en az düşüş gözlenilen Güneydoğu Anadolu bölgesinde yağışlar %41 azaldı.

Şaylan su miktarındaki azalmanın zirai ürünlerin tamamına yansıyacak bir tarımsal kuraklığa yol açtığının henüz söylenemeyeceğini ifade etti. Ancak erken buğday ekimi yapanların kuraklıktan bir miktar etkilenmiş olabileceğini de belirtti.

Buğday üretiminde bundan sonraki aşamada bilhassa 2021 yılı Mart-Nisan-Mayıs döneminde düşecek yağışların etkili olacağını söyleyen Şaylan, "Tarımsal kuraklık var demek kolay değil. Türkiye'de genelde yağışın bundan sonra en fazla düşebileceği aylar Aralık'tan Şubat'a kadarki dönemdir. Ancak yağışın meteorolojide tahmini en zor verilerden biri olduğu unutulmamalıdır. Tarımsal açıdan kritik zaman ise ilkbahar aylarıdır" dedi.

ERKEN EKİM ETKİLENEBİLİR

Tarımsal üretime bakıldığında izlenen ürünlerin başında buğday geliyor. Temel besin hammaddesi olan buğday, Tarım Bakanlığı verilerine göre ülke genelinde ekilebilen alanların büyük bir kısmında yetiştiriliyor. Buğday ekili alanların ağırlıklı bölümünde ise sulamasız tarım yapılıyor, yani su ihtiyacı sadece yağışların miktar ve dağılımı ile karşılanıyor. Ülkenin büyük bir kısmında kışlık buğday yetiştirilirken, ekim bölgesel koşullara göre 15 Ekim-15 Kasım tarihleri arasında yapılıyor. Mikroklima koşullarına göre ekim faaliyeti daha erken veya daha geç de yapılabiliyor.

Şaylan, ekildiği ilk birkaç haftada su ihtiyacı asgari olan buğdayı erken ekenlerin yağışsızlıktan etkilenmiş olabileceğini ifade ederek, "Ekimi daha geç yapanlar, Kasım'ın ortalarına doğru yapanlar belki daha az etkilenmiş olabilirler. Ancak bitkinin gelişimine baktığımızda, tahıl grubu için esas kritik olan su ihtiyacının oluştuğu Mart-Nisan-Mayıs dönemidir" dedi.

Şaylan buğday dışında yağmur yağışına bağlı sulama yapılan ayçiçeği ve çeltik gibi bitkiler için de kuraklığının izlenmesi gerektiğini ifade etti. Ancak bu ürünlerin ekimi ilkbahar aylarında yapılıyor.

Yağışa bağlı alanların dışında kalan, sulu tarım yapılan topraklarda ise sulama barajlarındaki su miktarı önem kazanıyor.

İstanbul ve Ankara gibi bazı büyük kentlerde barajların doluluk oranları oldukça düşük seviyelere indi. İstanbul'da barajların doluluk oranı son iki gündeki yağışlara rağmen itibarıyla %21.7 ile düzeyine inerek son 10 yılın en düşük seviyesine indi.

Şaylan kuraklık dışında Türkiye genelinde artmakta olan sel, sıcak hava dalgaları gibi aşırı hava olaylarının da son yıllarda tarımsal üretim üzerinde güç kazanan bir risk unsuru olduğu uyarısında bulundu.

ABONE OL