BUĞDAY ÜRETİMİ TÜRKİYE'YE YETER
Türkiye'nin önemli un üreticisi olan firmanın Gıda Grubu Başkanı Ahmet Demir, pandemi ve devamında gelen Rusya - Ukrayna savaşının gıdanın önemini artırdığını, Türkiye'nin buğday üretiminde kendi kendine yetebilecek üretim kapasitesinde olmasının önemli bir fark oluşturduğunu söyledi

Eksun Gıda Grubu Başkanı Ahmet Demir, Türkiye’de 500’den fazla un fabrikasının bulunduğunu, ancak kapasite olarak bunların yüzde 30’unun faal durumda olduğunu söyledi. Demir, “Makine parkı açısından bakıldığında önemli bir kapasite fazlası var. Teknolojisini yenilemiş, uluslararası standartlarda un üreten büyük üreticiler ise rekabette ön plana çıkmış durumda” dedi. Demir, “Pandemi ve devamında gelen Rusya - Ukrayna savaşının gıdanın önemini artırdığı günümüz dünyasında Türkiye’nin buğday üretiminde kendi kendine yetebilecek üretim kapasitesinde olması önemli bir fark yaratıyor” diye konuştu.
Un ihracatı yüzde 50 arttı
Ahmet Demir, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) regüle ettiği sektörde, un sanayicileri olarak iç piyasadan ihtiyaçları olan tüm buğdayı tedarik edebildiklerini vurguladı. Demir, ithalatı ise Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleştirdiklerini, gümrük muafiyetiyle işleyerek iç piyasaya arz etmeden ihraç ettiklerini bildirdi. Dahilde İşleme Rejimi gereği işlenen buğdayın yüzde 20-25’inin ihraç edildiğini kaydeden demir, “Bu sayede alınan ürün katma değerli hale getiriliyor. Bu rejim sayesinde Türkiye’nin un ihracatı son 10 yılda yaklaşık olarak yüzde 60 arttı” şeklinde konuştu. Mustafa DENİZ’in röportajı
Türkiye’nin toplam un üretimi kapasitesi nedir? Eksun Gıda bunun yüzde kaçını karşılamaktadır?
Türkiye’de 500’den fazla un fabrikası bulunuyor ancak kapasite olarak bunların yüzde 30’u faal durumda. Makine parkı açısından bakıldığında önemli bir kapasite fazlası var. Teknolojisini yenilemiş, uluslararası standartlarda un üreten büyük üreticiler ise hem iç piyasada hem de ihracat pazarlarında rekabette ön plana çıkmış durumda.
Öte yandan un temel bir gıda maddesi olduğu için çok regüle bir piyasada hizmet veriyoruz. Pandemi ve devamında gelen Rusya - Ukrayna savaşının gıdanın önemini artırdığı günümüz dünyasında Türkiye’nin buğday üretiminde kendi kendine yetebilecek üretim kapasitesinde olması önemli bir fark yaratıyor.
Pandemi nedeniyle temel gıda maddesi olan unun önemi her şekilde öne çıktı. Biz mevcut durumda ekmek unu üretiminde yüksek pazar payına sahibiz. Tekirdağ ve Konya’daki fabrikalarımızda, günlük yaklaşık 2.000 ton buğday kırma ve 55.000 ton buğday depolama kapasitesiyle en büyük ve modern un üretim tesisleri arasında yer alıyoruz. Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO) arasında yer alıyoruz. Öte yandan 1960’tan bu yana gıda sektöründe hizmet veren Altınapa Değirmencilik ve 1963 yılında paketli ununu piyasaya süren Sinangil de 2004 yılından bu yana Eksun Gıda bünyesinde hizmet veriyor.
Sektörün ve Eksun Gıda’nın ihracat rakamları ile ilgili bilgi verir misiniz?
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) regüle ettiği sektörde, un sanayicileri olarak iç piyasadan ihtiyacımız olan tüm buğdayı tedarik edebiliyoruz. İthalatı ise Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleştiriyoruz. Gümrük muafiyetiyle işleyerek iç piyasaya arz etmeden ihraç ediyoruz. Dahilde İşleme Rejimi gereği işlenen buğdayın yüzde 20-25’i ihraç ediliyor. Bu sayede alınan ürün katma değerli hale getiriliyor. Bu rejim sayesinde Türkiye’nin un ihracatı son 10 yılda yaklaşık olarak yüzde 60 arttı.
Diğer yandan un ihracatı, her yıl konjonktüre bağlı olarak değişkenlik gösterebiliyor. Bu sene Rusya ile savaş nedeniyle Ukrayna’nın giremediği pazarlara Türk sanayicileri girmeye başladı. Türkiye, büyük bir un üretim kapasitesine sahip olduğu için sektör bu noktada fırsatı değerlendirdi ve un ihracat tonajları arttı. Sektöre paralel olarak bizim de ihracatımız yıldan yıla değişmekle birlikte üretim kapasitemizin ve ciromuzun yüzde 25’ini oluşturuyor.
2022 yılı ihracat öngörüsü ve 2023 yılı ihracat hedefiniz nedir?
Hedef pazarlarımız konjonktürel olarak değişmekle birlikte, Güney Amerika, Afrika, Orta Doğu ve Uzak Asya hedef pazarlarımız arasında yer alıyor. Öte yandan Eksun Gıda olarak un ihtiyacı olan tüm ülkeler hedef pazarımızda bulunuyor.
Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz, ihracat yaptığınız ülkelerin sayısını artırmak için yaptığınız çalışmalar neler?
İhracat portföyümüzde 30’dan fazla ülke bulunuyor.
Üretilen unların özellikleri
Eksun Gıda kaç çeşit un üretimi yapıyor?
Perakende sektöründe tahıl unu, tam buğday unu ve ekmek karışım unu üretimiyle iç pazarda önemli bir paya sahibiz. Sinangil Atabeyi, Atbazar, Alageyik ve 1001 unlarımız, kaliteli buğdaylardan üretildiği için başta kara fırınlarda olmak üzere borulu fırın, matador ve döner tipi fırınlarda lüks ekmek yapımında tercih ediliyor. Bu unlarımızdan daha fazla ürün elde edilebiliyor, iyi kabarma sağlıyor, ürünlere istenilen doğal renk verilebiliyor. Ayrıca ekmeklere güzel bir rayiha, kendine has bir koku ve lezzet veriyor. Uygun şartlarda tazeliğini de uzun süre koruyor.
Sinangil Atbazar Pidelik markalı unumuz ise özellikle Ramazan aylarında pide yapımında tercih ediliyor. Bu ürünümüz yüksek miktarda glüten içeriyor.
Sinangil Çeşidim markalı unumuz kruvasan, poğaça, açma, pandispanya, paskalya, kurabiye gibi unlu mamüllerde çeşitlik ürünlerin üretimlerinde kullanılıyor. Ayrıca Sinangil markası altında, kek, sandviç, simit, tost ve gofret üretiminde kullanılan unlarımız bulunuyor. Sinangil Tam Buğday unu ise kuvvetli hamur özellikleri gösterecek buğday paçalından üretildiği için içeriğindeki kepeğin zayıf karakterini kaldırabilecek nitelikli hamur özelliklerine sahip.
Sinangil Sarı Un ise makarnalık durum buğdayının öğütülmesiyle elde ediliyor ve yüksek miktarda protein ile glüten içeriyor.
Buğdayı kendi çiftçimizden alıyoruz
Döviz kurunun un fiyatları üzerindeki etkisi nasıl?
Enflasyon, tüm dünyanın en temel sorunu olmakla birlikte, un sanayicileri olarak buğdayı kendi çiftçimizden alabilme avantajına sahibiz. Türkiye buğdayda kendi kendine yeten bir ülke ve bu piyasa belki de ülkemizdeki en regüle piyasalardan biri. İç piyasa için ihtiyacımız olan buğdayı içeriden tedarik edebiliyoruz. İhracat için de Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında buğday ithalatı yapıyoruz. Bu da hem enflasyona hem de döviz kurlarındaki artışa karşın un sanayicileri için bir zırh oluşturuyor diyebiliriz.
Paketli un satışları arttı
Pandemi ile birlikte tüketici alışkanlıkları nasıl değişti?
Kültürden kültüre beslenme alışkanlıkları ne kadar değişirse değişsin, ev içi ve ev dışı tüketiminde çok amaçlı kullanımı olduğundan dolayı un ve un türevi ürünlere talep hep var ve olmaya devam edecek. Pandemide de tam olarak bunu gördük. Temel gıda maddelerine olan talep yadsınamayacak şekilde artış gösterdi. Topluma hâkim olan endişeden ötürü, hane halkında stok yapma yönünde bir eğilim oldu. Marketlerin raflarındaki paketli un satışlarındaki artış bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bu doğrultuda Eksun Gıda ve Sinangil olarak bizim özelimizde de paketli un satışlarında önemli ölçüde artış meydana geldi.
Yenilenebilir enerjiye geçiş için çalışmalar var
Eksun Gıda’nın sektördeki hedefi nedir?
7’den 70’e unlu mamuller ve türevi ürünleri tüketen her türlü tüketici, bizim hedef kitlemizdir.
Yatırım planlarınız nelerdir?
Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha yaşanılabilir bir dünya ve gelecek için kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Fabrikalarımızda katı kuralları olan atık yönetimi, faaliyetimizden doğan sıfır çevresel kirlilik politikasının yanı sıra yenilenebilir enerji kaynağına geçiş için de ciddi bir projemiz bulunuyor. Önümüzdeki yıl bu projeyi hayata geçirmeyi planlıyor, bu konudaki yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Eksun Gıda olarak enerji ve üretim verimliliğinde hedeflerimize bağlı kalmayı sürdüreceğiz.
10 projenin 7’sini tamamladık
Ar-Ge yatırımlarınızdan söz eder misiniz?
Son 2 yılda Ar-Ge merkezimizde 10 projenin 7’sini tamamladık. 3’ü ise devam ediyor. Sektör gereği Ar-Ge faaliyetlerinin tamamına yakını ilgili kuruluşlarla birlikte yürütülüyor.