Günümüzde sürdürülebilir beslenme anlayışı hızla yaygınlaşırken, bitkisel proteinlere de ilgi artıyor. Coğrafi ve iklim avantajları sayesinde bu konuda dünya çapında önemli bir konumda olan Türkiye, yenilikçi tarım teknolojileri ve Ar-Ge çalışmaları ile bu alandaki etkinliğini her geçen gün artırıyor.

“Bitki temelli ürünlerin protein içerikleri çok yüksek”

Bitkisel proteinlerin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, “Dünyada tarım arazilerinin ve su kaynaklarının çok büyük bir kısmının hayvancılık faaliyetleri için kullanılması, önemli miktarlarda su ve toprak kirliliğine neden oluyor.  Tarımsal su tüketiminin sadece %40’ından fazlası hayvan yemi üretiminde kullanılıyor. Ayrıca, hayvancılık için geniş alan kullanımı, ormansızlaşmaya, yaşam alanı kayıplarına ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açıyor. BM raporuna göre, hayvancılık için otlatma ve ekim alanlarının genişletilmesi nedeniyle her yıl yaklaşık 13 milyon hektar orman yok ediliyor. Bu da yaklaşık her 6 saniyede, bir futbol sahası kadar ormanın yok olması demek. Oysa bitkisel protein üretimi sığır etine kıyasla, %30-50 daha az enerji harcamakta, %86-97 daha az arazi kullanımına neden olmakta ve   %67-89 daha az sera gazı emisyonu yaratmaktadır. Öte yandan bitkisel proteinlerin biyoyararlılığını ve duyusal özelliklerini geliştirmek, ürün yelpazesini çeşitlendirmek için yoğun inovasyon ihtiyacı var” diye konuştu.