BİRLEŞME VE SATIN ALMA YILLIK RAPORU AÇIKLANDI
Bain&Company tarafından hazırlanan Küresel Birleşme ve Satın Alma Yıllık Raporu bu pazardaki iniş ve çıkışları değerlendiriyor. Rapora göre, pazar cesur adımlar atanlar için 2023 yılında fırsatlar sunuyor.
Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden Bain & Company'nin 5. Küresel Birleşme ve Satın Almalar Yıllık Raporu yayımlandı. Rapora göre, şirket yöneticileri değer yaratmak için bu yıl da birleşme ve satın almalara güvenmeye devam ediyor. Raporda, birleşme ve satın almaların değerinin 2022 yılında %36'lık kayıpla önemli ölçüde düşmüş olduğu, ancak bu anlaşmaların büyüme ve kârlılık için temel bir kurumsal strateji olmayı sürdürdüğü belirtiliyor.
Anlaşmaların çoğunluğu beklentileri karşılıyor!
Raporda Bain tarafından Ekim 2022'de yaklaşık 300 birleşme ve satın alma yöneticisiyle yapılan bir ankete değiniliyor. Ankete katılan yöneticiler 2023’te daha fazla olmasa da 2022 ile benzer sayıda anlaşma yapmayı bekliyor. Katılımcılar son üç yılda tamamlanan satın almaların yaklaşık üçte ikisinin beklentileri karşıladığını veya aştığını ifade ediyor ve birleşme/satın alma anlaşması yapmanın değer yaratma kabiliyetine duydukları güveni dile getiriyor.
Bain'in araştırması, stratejik anlaşma değerinin stratejik anlaşma hacminden daha hızlı azaldığını gösteriyor. Stratejik anlaşmada değer yaratan değişkenler medyan olarak 2021'de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra, 2022'de 11,9x ile son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. Anlaşma değişkenlerindeki düşüş ve mega anlaşmaların yıl ortasında duraklaması, anlaşma hacmindeki görece büyük düşüşü açıklıyor. En büyük düşüşler Teknoloji ile Sağlık ve Yaşam Bilimleri varlıklarına yönelik anlaşmalar arasında gerçekleşti.
Yakın geçmişteki ekonomik gerilemeler, alıcıların cesur hamleler yapması için mükemmel bir fırsat oluşturduğu için birleşme ve satın alma stratejisine duyulan güveni güçlendiriyor. Varlıklar yıllardır olmadığı kadar "ucuz" ve ana işi güçlendirmek veya stratejik seçenekler yaratmak için pek çok fırsat bulunuyor.
2008-2009 kriz döneminde yaklaşık 2.900 şirketin birleşme ve satın alma faaliyetlerini analiz eden Bain’in çalışması bu fırsatların değerlendirilmesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çalışmada, birleşme ve satın alma konusunda aktif olan şirketlerin kenarda oturanlardan daha iyi performans gösterdiği tespit edildi. Bu performans birleşme ve satın almalarda aktif olan şirketlerin hissedarlarına sağladığı üstün getiri ile ölçülebiliyor.
Türk şirketleri fırsatları yakalayabilecek kapasiteye sahip
Raporu değerlendiren Bain & Company Türkiye Ortağı Armando Guastella, "Birleşme ve satın almalarda duraklamalar yaşandı, ama şimdi 2023 yılında pazarda yapacağımız stratejik hamleleri planlamak gerekiyor. Şirketler yeni ve rekabetçi bir tempo oluşturmalı. Bain’in danışmanlık becerileri, ölçülebilir avantaj sağlayan planların ve yüksek kaliteli, değer yaratan anlaşmaların merkezinde yer alacaktır," dedi.
Guastella şöyle devam etti:
“Birleşme ve satın alma faaliyetleri açısından bakarsak, Türkiye’nin özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde birçok farklı sektörde yaşanan tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesi sürecinde önemli bir role sahip olduğunu söyleyebiliriz. Türk şirketleri artık artan kabiliyetlerinden, dijital ve teknolojik ilerlemelerinden yararlanarak bu fırsatları yakalayabilecek konumdalar. Bazı oyuncular şimdiden harekete geçmiş durumda.”
Önümüzdeki dönemde dikkat edilmesi gereken eğilimler
Raporda 2023 yılında birleşme ve satın alma pazarında dikkat edilmesi gereken beş nokta şöyle aktarıldı:
Naki̇t zengi̇ni̇ şi̇rketlerin yapacağı strateji̇k ve cesur hamleler,
Küçük ve orta ölçekli anlaşmaların devam eden yaygınlığı,
Pazar payını artıran ölçek anlaşmalarıyla, yeni pazarların yolunu açan portföy anlaşmaları arasındaki denge,
Değerlemeler üzerinde baskının artması;
Satış ve ayrılmalar yoluyla portföylerini yeniden düzenleyen şirketler.
ÇSY stratejilerine ilgi artıyor
Bain & Company tarafından gözlemlenen bir diğer eğilim de geniş kapsamlı çevresel ve sosyal değişimleri hızlandırmak isteyen oyuncuların Çevre, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) stratejilerine olan ilgilerinin artması. Raporda ÇSY bağlantılı iki farklı anlaşma şekli tespit ediliyor. Bunlardan biri daha yeşil ve elverişli pazar segmentlerine hızlı erişim elde etmek için kendi işine bitişik alandaki işletmelerin satın alınması. Diğeri ise bir şirketin kendi ÇSY hedefleri doğrultusunda üretim veya imalat yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olacak satın alma.
Birleşme ve satın alma faaliyetlerini ÇSY parametreleri ile ölçmek zor olsa da Bain, farklı sektörlere üretim yapan sanayi sektöründeki her 10 anlaşmadan birinin artık bir ÇSY bileşenine sahip olduğunu tahmin ediyor. Bu eğilimlerin 2023 yılında da devam etmesi bekleniyor.
Raporda ayrıca şirketlerin inovasyonu ölçeklendirmek, daha proaktif ve derinlemesine durum tespiti ile anlaşmanın hızını ve kalitesini artırmak ve kültürel fay hatlarını doğru yöneterek entegrasyon sürecinde değeri korumak için birleşme ve satın almaları nasıl kullanacaklarına dair örnekler de yer alıyor. Rapor ayrıca Tüketici Ürünleri, Telekom, Teknoloji ve farklı sektörlere üretim yapan sanayi sektörü de dahil olmak üzere 14 küresel sektörün özgün perspektiflerini sunuyor.