"BİR UZAYLI GÖZÜNDEN HİKAYE"
Gezegenimizi iklim krizinden kurtarmaya çalışan Kreta, Şiva ve Ömer'in heyecan dolu macerasına ortak olmak, kitabın içindeki bol ödüllü kısa animasyon film ile tükettiklerimizin arkamızda bıraktığı izi takip etmek için Zaman Yolcusu Kreta ile tanışmak ister misiniz? Zaman Yolcusu Kreta'nın yazar ve Yönetmeni Gülşah Özdemir Koryürek ile Çocuklar ve İklim krizi üzerine söyleştik.
“Dünya nereye gidiyor?” çok temel, çok varoluşsal bir soru aslında çünkü biz de o Dünya’nın içinde yaşıyoruz ve o nereye giderse biz de oraya gideceğiz. İşte sorun da burada başladı zaten. Dünya bildiğimizin dışında, garip bir yere doğru gidiyor. Bunu fark eden yetişkinler ve çocuklar kendi bakış açılarından ses çıkartmaya, konuşmaya, tartışmaya başladılar.
Hakim tür olduğumuz, her şeye hakkımız olduğu, gezegendeki her şeyin bize hizmet ettiği yanılgısı ile çılgınca tüketmeye başladık. Tükettiğimiz şey aslında içinde yaşadığımız gezegendi. Bunu fark eden yetişkinler, bilim insanları çok önceden uyarmaya başladılar ama maalesef seslerini sadece çocuklar duydu.
Evet, ben de bu noktada bilim insanları ile çocuklar arasında bir filtre oluşturmak gayesiyle yola çıktım. Önce bilimsel verilerin söylediği şeyleri öğrenmeye çalıştım ardından da bunu çocuklara nasıl anlatabileceğimi…
Zaman Yolcusu Kreta hikâyesine başlamadan önce iklim, canlılık, tarım, tüketim algımız gibi pek çok başlığa çalıştım. Hala da çalışmaya devam ediyorum. Hatta bu süreçten o kadar çok keyif aldım ki Coğrafya Bölümü’ne kayıt yaptırıp tekrar öğrenci oldum. Bilimsel verileri okuma, anlama konusunda kendimi biraz eğittikten sonra psikoloji, kaygı, iklim kaygısı, çocuk hakları gibi başlıklar üstüne araştırma yaptım, bu alanda da kendimi hazırlamaya çalıştım. Bu kısımda daha şanslıydım çünkü birbirinden harika üç danışmanla çalışma şansı buldum. Sevgili Yasemin Gültekin, Canan Çağdavul ve Ramazan Özkan hocalarım hikâyenin yazım aşamasında sürekli okuma yapıp, yönlendirdiler. Şimdi de Uzman Psikolog Seçil Yüzal danışmanlık yapıyor. Bu noktada bilim danışmanımız Prof.Dr. Murat Belivermiş’in de adını anmalıyım. İkinci kitabı ve kısa filmi ve uzun metraj film senaryosunu defalarca okuyup önerilerini sundu.
Tüm hazırlıklar bitip sıra kafamdaki hikâyeyi anlatmaya geldiğinde ise dünya dışı bir canlı ile bu işin daha kolay, komik ve anlamlı olacağını düşündüm. Kendi içimizden birinin söylediklerini ciddiye almıyoruz zaten bir de uzaylı gözünden anlatayım dedim ve ortaya Zaman Yolcusu Kreta ile onun uzaylı şair kedi arkadaşı Şiva çıktılar.
Çocuklara iklim krizini anlatmak onları negatif etkiledi mi? Tepkileri ne oldu?
Hayır olumsuz etkilediğini düşünmüyorum. Zaten çocuklar iklim krizini yaşamaya başladılar bile. Bu noktada yapmamız gereken şey onlara doğru bilgiyi vermek ve bu krizle nasıl baş edeceğimizi öğretmek. Yani onları aşılamak. Ben de hikâye anlatıcılığı becerimi kullanarak bunu yapmaya çalışıyorum. İklim krizini onlardan saklamanın, onları bu krize hazırlamamanın hak ihlali olduğunu düşünüyorum. Tabii ki bunu nasıl yaptığımız çok önemli, bu yüzden de daha hikâyenin başından itibaren psikolojik danışmanlarla birlikte çalışmaya başladım.
Çocukların tepkileri çok iyi. Konuya karşı merakları yüksek. Zaten günlük hayatın içinde ve derslerde de duydukları bir şeyin hikâye formatı ile karşılaşıyorlar. Hikâyesini dinledikleri şeyi daha iyi kavradıklarını görüyorum. Bir de tabii hikâyenin içinde çok fazla komedi unsuru var, bu sayede hem öğrenip hem kaygılarını yeniyor ve hatta eğleniyorlar. En sık duyduğum cümle: “Aynı bizim gibi düşünmüşsün, çocuk gibi yazmışsın.”
Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’nın desteğiyle Zaman yolcusu Kreta, kısa film de oldu. Kreta filminin yolculuğunu senden dinleyelim. Film süreci nasıl gelişti?
İlk kitap “Tüketme, Tükenme” başlığıyla yayınlandı. Okuyanlar “aynı film gibi,” dediler hep. Ben de bir noktada film hayali kurmaya başladım ve bu hayalimi yapımcı arkadaşım Nesra Gürbüz ile paylaştım. O da kitabı okuduktan sonra benim hayalime ortak oldu ve birlikte çalışmaya başladık. Önce dizi olarak tasarladık. Dizinin sürecini devam ettirirken Impact Hub sayesinde Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı’ndan haberdar olduk ve başvurduk. Projemiz seçilince harika bir süreç başladı. Program maddi desteğin yanı sıra projeyi geliştirecek eğitim destekleri de içeriyordu. Borusan Holding ve Impact Hub’un tasarladığı Sürdürülebilir Fayda Programı bence Zaman Yolcusu Kreta için harika bir kırılma noktası yarattı. Aldığımız eğitimler sayesinde eksiklerimizi tamamladık ve filmimizi daha ayakları yere basar bir şekilde üretebildik. Dahil olduğumuz ekosistem genişledi, Kreta’nın bilinirliği arttı. Tanıdığımız harika insanlarla yaşadığımız tecrübeler ise ayrı bir keyif ve kazanım oldu.
Ulusal ve Uluslararası bir çok ödül aldı film.Hem bu ödülleri, hem de ne hissettirdiğini anlatır mısın?
Zaman Yolcusu Kreta “Hangi Dünya?” animasyon kısa filminin ilk gösterimini 2023 Temmuz’unda Hatay’da yaptık. Bu da Borusan’ın bize yaşattığı harika sürprizlerden biriydi. Borusan- Sinamasal kampüsünü dolduran onlarca çocuğumuzla birlikte filmi izleyip, etkinlik yaptık. İlk gösterimden bugüne filmimiz 17 farklı festivalde gösterildi. Bu festivallerin 11’i yurtdışı festivaller. Üç Festivalden de ödülle döndük. Avrupa İnsan Hakları Kısa Film yarışması “İklim Krizi Ödülü”, 11. İpekyolu Film Festivali “Jüri Özel Ödülü” ve Earth Connection Film Festivali “Dayanışma ve Güven” üçüncülük ödülü.
Yaptığın şeylerin duyulması, görülmesi ve takdir edilmesi tabii ki çok iyi hissettiriyor. Biz yaptığımız işi, ürettiklerimizi çok seviyoruz ve büyük bir özenle yapmaya çalışıyoruz. Çünkü çocuklar için üretim yapıyoruz. Bu çabamızın karşılığını gördükçe üretme heyecanımız artıyor. Yeni hayaller kuruyoruz. Mesela şimdiki hedefimiz Kreta’yı sinema perdesine taşımak, uzun metraj bir film üretmek.
Film konusu devam edecektir diye düşünüyorum. Bu nefis filmin ardından yeni projeler var mı?
Zaman Yolcusu Kreta kocaman bir hikâye. Ben bu hikâyeyi dört parçaya ayırdım. 1- Tüketim alışkanlıklarımız. 2- Gıda israfı ve savunuculuğu 3- Moda 4- Fosil yakıtlar. Ana izleğimiz kitaplar. Bu yüzden de hikâyeyi dört kitapta tamamlayacağım. Kitapların ikisi yayınlandı. İlki, “Tüketme, Tükenme” alt başlığıyla yayımlandı. Büyük hikâyeye başlangıç ve tüketim alışkanlıklarımızı anlatmaya çalıştığım bir kitap oldu. İkinci kitap, “Gezegeni mi Yiyoruz Yoksa?” ile gıda konusuna girdim. Neden beslendiğimiz, gıdanın nereden geldiği, neden israf olduğu ve nasıl koruyabileceğimizi anlatmaya çalıştım.
Üç sezonluk dizi versiyonunun hikâyeleri hazır ama küçük bir strateji değişikliği yaptık, önce sineme filmini yapacağız. Filmin senaryosu bitti, çalışacağımız animasyon stüdyosu belirlendi, Ekim ayı itibariyle görsel hazırlıklara başlıyoruz. Bir taraftan da tabii sponsorluk görüşmeleri ve bütçe hazırlıkları var.
Diğer taraftan farkındalık etkinlikleri devam ediyor. Okullarda, festivallerde, fuarlarda çocuklarla buluşup bu krizle başa çıkmak için neler yapmamız gerektiğini konuştuğum buluşmalar düzenliyoruz.
Maalesef hakkıyla ilerletemediğim bir instagram hesabımız var. Oradan da güncel bilimsel bilgileri paylaşmaya, iklim anlatıcılığı yapmaya çalışıyoruz. Film kısmı biraz daha yoluna girince oraya da ağırlık vereceğiz. İnstagramdaki hedef kitlemiz çocuklar değil tabii, yetişkinler.
Hayalini kurduğum bir youtube kanalı var. Hikâye dışındaki anlatıları, krize uyum konusundaki davranışsal önerileri de buradan paylaşmak istiyorum. Youtube kanalı için beceri geliştirme temelli videolar üretmek istiyorum.
Daha bir sürü hayal var ama şimdilik bu kadarını anlatmak yeter sanırım.
Çocuklarla aran hep iyi oldu. Sen Sıfırdan Yayınlarında çocuk kitapları yazarı olmanın yanı sıra birebir atölyelerle de ruhunu besliyorsun. Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz çocuklarla?
Benim her kitabımın bir atölye çalışması var çünkü çocuklarla derinlemesine konuşmak istediğim şeyleri yazmayı seviyorum. Ve evet dediğin gibi bu benim aklımı da ruhumu da besliyor, eğitiyor, dönüştürüyor. Bence yeryüzündeki en iyi öğretmenler ağaçlar ve çocuklar. Zaman Yolcusu Kreta’nın da hem kitaplarının hem de kısa filminin atölye çalışmaları, farkındalık etkinlikleri var.
İlk kitapla “Tüketim Alışkanlıkları İlkeleri” kartpostalı hazırlıyoruz ve takas pazarı kuruyoruz. Buradaki amacım gezegene ve kendimize zarar vermeden nasıl alışveriş yapacağımızı sorgulatmak ve tabii ki israfı önlemek için paylaşmak.
İkinci kitapla, gıda savunma rehberindeki kuralları öğreneceğimiz çarkıfelek oyununu oynuyoruz ve gıda kurtarma ekipleri kuruyoruz.
Kısa filmde ise bize ve gezegene zarar veren şeyleri listeleyip kendi başımıza çözebileceklerimizi ve yardım almamız gerekenleri tespit ediyoruz. Kendi başımıza çözebileceklerimizi nasıl yapabileceğimizi konuşuyoruz. Yardım almamız gerekenleri ise postere dönüştürüp sergiliyoruz.
Seni yıllar önce oyuncu olarak tanımıştım. Söyleşide Tiyatro geçmişini de sormazsam olmaz. Tiyatroyla aran nasıl bu dönem?
Ah ah! Artık maalesef iyi bir izleyiciyim, bile diyemiyorum. Tiyatro oyunculuğundan edindiğim becerileri yaptığım etkinliklerde kullanıyorum. O da dönüştü, değişti yani.
Kendin için hedefin ne? Kendini nerede hayal edince mutlu oluyorsun?
Bu çok zor bir soru. Her hedef, ulaşıldığı an yeni bir hedefe yol gösteriyor sanki. Kişisel olarak şu an bulunduğum yerde çok mutluyum, sevdiğim işi yapıyorum, çocuklarla birlikteyim, harika bir ailem var… ama kişisel alanımdan çıkınca işler değişiyor, çözülmesi gereken çok sorun, anlatılması gereken çok hikâye var. Hikâyelerimi anlatmaya, sorunların çözümüne ortak olmaya, huzurlu, keyifler çocuklar yetişmesi için emek vermeye devam etmek istiyorum.
Kendimi ağaçların ve çocukların arasında hayal ettiğimde mutlu oluyorum. Sanırım en son noktadaki hedefim, Istıranca Ormanları’nın içinde yaşayıp, sabahtan akşama kadar ağaçlarla konuşmak, dinlediklerimi ziyaretime gelen çocuklarıma anlatmak. Seni de beklerim...
Bu güzel sorularınla Kreta’cığımı anlattırdığın için çok teşekkür ederim.