Röportaj: Gökhan ÖZ 

Türkiye genelinde 6 bölgede, 11 ilde, 18 tesiste faaliyet gösteren Biotrend Enerji’yi, çevreye, doğaya, ekonomiye ve dünyaya katma değeri yüksek projeler hayata geçirmek için kurduklarını söyleyen Biotrend Enerji Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Doğan ile yatırımlarını, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki stratejilerini ve enerjideki yeşil dönüşümü konuştuk.

• Biotrend Enerji olarak Avrupa yeşil mutabakatı kapsamına hızlı bir şekilde entegre olmak için hangi adımları izleyecek ve hangi stratejik yatırımlara yöneleceksiniz? 

Biotrend Çevre ve Enerji Yatırımları A.Ş’yi, katı atık yönetimi ve yenilenebilir enerji üretimi konusunda yatırımlar yapma, teknolojik olarak üretim ve uygulama merkezi olma misyonuyla kurduk. Ülkemize, çevreye, doğaya, ekonomiye ve dünyaya katma değeri yüksek projeler hayata geçirerek büyümek bizler için çok değerli. Bu, bizim vizyonumuzu oluşturuyor. Biotrend Enerji bugün Türkiye genelinde 6 bölgede, 11 ilde, 18 tesiste faaliyet gösteriyor. Biotrend Enerji’nin etkinlik ve faaliyet alanları arasında; fermantasyon, biokütle, enerji üretim ve katı atık depolama alanlarının işletimi, mekanik ayırma tesisi, ATY (Atıktan Üretilmiş Yakıt) hazırlama tesisi, sızıntı suyu arıtma tesisi, biyolojik işlem tesisi, Deponi gazı (çöpgaz), enerji üretim santrallerinin kurulum ve işletimi, kompost üretimi ile entegre atık tesis yönetimi yer alıyor. Biotrend tesislerinde evsel atıktaki; demir, cam, plastik ve karton ayrıştırılıyor ve Türkiye genelindeki düzenli depolamaya yönlendirilen evsel atığın yaklaşık %20'si Biotrend Enerji tesislerinde enerji ve ısıya dönüştürülüyor. Bu faaliyette bulunurken, küresel ısınmayla birlikte azalan yer üstü ve yeraltı su kaynaklarının çöpten kaynaklanan sızıntı suları ile kontaminasyonu engelleniyor ve doğaya güvenli dönüşümü sağlanıyor. 

• Türkiye’nin Paris Antlaşması’nı onaylanmasından ardından günümüzde gittikçe önem kazanan karbon ayak izi azaltılması adına nasıl yeniliklere gittiniz. Yeşil mutabakat sektörlere ve şirketlere önemli yükler getirecek. Şirket politikası olarak maliyetleri azaltmak ve sürdürebilirlik adına orta ve uzun vadeli planlarınız neler?

Yeşil Mutabakat; AB’nin 2050’ye kadar net sera gazı emisyonlarının sıfırlanması, ekonomik büyümenin kaynak kullanımına bağlılığının sona ermesi (decoupling) ve hiçbir bölgenin geride bırakılmaması temel hedeflerini içeren yeni büyüme stratejisi. Yani mutabakat, emisyonları azaltırken, iş imkanları yaratacak ve yaşam kalitesini artıracak projeleri destekliyor. Tanımlanan hedefler kapsamında bu büyüme stratejisi; temiz enerji, sürdürülebilir sanayi, inşaat ve renovasyon, tarladan sofraya, kirliliğin ortadan kaldırılması, sürdürülebilir hareketlilik ve biyoçeşitlilik olmak üzere 7 politika alanı altında kurgulanmıştır. 2050’ye kadar sera gazı emisyonlarını sıfırlamak, küresel sıcaklık artışını 1.5 dereceyle sınırlandırmak Paris İklim Anlaşması’nın temel küresel hedefidir. Türkiye, sera gazı emisyonlarında halen dünya toplamının yüzde 1’ini salmaktadır. 2030 itibarıyla yüzde 21 azaltma taahhüdü çerçevesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kısa-orta ve uzun vadeli strateji planları üzerinde çalışmaktadır. Biotrend Enerji, sürdürülebilirlik anlamında en son teknolojilerin kullanıldığı ayrıştırma tesisleri kurmakta, geri dönüşüme ve bölgesel sosyo-ekonomik kalkınmaya katkıda bulunmaktadır. Uzun vadeli planları içerisinde modern entegre katı atık tesislerine ek olarak, geri dönüşüm tesisleri yatırımlarını da değerlendirmektedir. Tesislerin atık ısılarından da faydalanarak sera kurulumları yoluyla sofralara uzanmak da hedeflerimiz arasında yer almaktadır.

• Yatırımlarınızı hız kesmeden sürdürüyorsunuz. Son olarak Sivas’taki yeni topraksız cam sera yatırımının temelini attınız. Bu yatırımla bölge ve tarıma nasıl bir katkı bekliyorsunuz. Biotrend olarak 2022’de karbon ayak izinin azaltımı ve yenilenebilir enerji yatırımlarınız neler olacak?  

Kasım ayında Sivas’ta topraksız 54.000m2’lik alana kurulan cam seranın temellerini attık. Bu sera, evsel atıklardan çıkan metan gazını kullanarak, elektrik üreten motorlardaki ceket suyu sıcaklığının, bacasından çıkan atık ısının ve karbondioksitin bir arada kullanıldığı Türkiye’nin ilk modern sera projesi. Amacımız, aynı zamanda toprak ve ilaç kullanılmadan yılda yaklaşık 2 bin 500 ton salkım domates yetiştirmek. Biotrend Enerji, bugün yıllık 2,2 milyon ton CO2 emisyon engelleme oranına sahip. Bu, her yıl yaklaşık 520.000 adete yakın binek aracın trafikten çekilmesinin atmosferde biriken sera gazları üzerinde yaratacağı pozitif etkisi ile eş değer. Biyokütleden enerji üretiminin de diğer enerji kaynaklarıyla karşılaştırıldığında önemli avantajları var. Bunların başında; sera gaz emisyonlarını azaltıcı ve iklim değişikliğini yavaşlatıcı etkisi olması sayılabilir. Çevresel faktörlere bakıldığında; toprak koruma, su ve besin üretimini güvence altına alma gibi önemli katkılar sağladığını da söyleyebiliriz. Yaratmış olduğumuz sera gazı engellemelerini de uluslararası standartlarda sertifikalandırıyoruz. Takasa tabi olan bu sertifikalar aynı zamanda uluslararası piyasalarda birer emtia olarak kullanılıyor. Gönüllü karbon piyasalarında sertifikasyon sağlayıcı kuruluşlardan biri olan VERRA/Verified Carbon Standard (VCS) üzerinden projelerimizi geliştiriyoruz. Şirketimizin bağlı ortakları olan İzmir Novtek Enerji Üretim A.Ş'nin İzmir Harmandalı tesisi, Uşak Yenilenebilir Enerji Elektrik Üretim A.Ş'nin Uşak tesisi, İzmir Doğu Star Elektrik Üretim A.Ş'nin Bergama İzmir tesisi, Serenti Enerji A.Ş'nin Giresun tesisi, Doğu Star Elektrik Üretim A.Ş'nin Malatya Kapıkaya tesisi ve İnegöl-2 tesisi, MD Biyokütle Enerji Üretim A.Ş'nin Aksaray tesisinde ve yine şirketimizin iştiraki olan Landfill Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin Balıkesir tesisinde VCS karbon sertifika süreçlerinin tamamlanması için sözleşmeler tamamlandı.  

Doğayı ve dünyamızın ekolojik dengesini koruyan yeşil kalkınma modeline geçiş hepimizin görevi. Atıkların yeniden kullanılması, geri dönüşüm ve paylaşım üzerine kurulu ‘döngüsel ekonomi’ modeline Biotrend Enerji olarak katkı vermekten mutluyuz. Biotrend Enerji, faaliyetleri gereği katı atık yönetimi yaparken hem çevreyi korumakta hem de temiz enerji üretimi yapmaktadır. Belediyeler ile yaptığımız çalışmalarla da dönüştürülebilir atıklar elde ediyoruz. Bu konuyu belli başlı büyük illerden daha öteye taşımak gerekiyor.