SON DAKİKA
GÜNDEM Salı 01 Ekim 2024 16:40

"BİLİM TEMELLİ KALİTELİ EĞİTİMİ BİR ÖNCELİK HALİNE GETİRMELİYİZ"

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, yüksek teknolojili ürünlerin toplam ihracat içinde son 15 yıldır yüzde 3-4 bandında seyreden payını yükseltecek, teknoloji üretme ve entegrasyon yetkinliğini artıracak bütünsel yatırımların stratejik önemde olduğunu ifade etti.

"Bilim temelli kaliteli eğitimi bir öncelik haline getirmeliyiz"

TÜSİAD'dan yapılan açıklamaya göre, 4. kez düzenlenen "Dijital Türkiye Konferansı", "Dönüşen Rekabette Yıkıcı Güç" temasıyla gerçekleştirildi.

Konferansın açılış konuşmaları, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci tarafından yapıldı.

Açıklamada konferansın açılışındaki konuşmasına yer verilen Orhan Turan, ekonomik büyümeye ilişkin paradigmaları değiştiren teknolojik yeniliklerin yaşandığı bir dönemde olduklarını belirterek, "Buradan hareketle konferansımızın bu yılki temasını 'Dönüşen Rekabette Yıkıcı Güç' olarak belirledik." ifadesini kullandı.

Dijital teknolojilerin rekabeti ve iş hayatını hızla ve kökten dönüştürdüğünü kaydeden Turan, yapay zeka, kuantum teknolojileri, siber-fiziksel sistemler, yarı iletkenler gibi kritik teknolojilerin etkisinin her geçen gün arttığını belirtti.

Turan, Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yapay zekanın da aralarında olduğu 17 ileri teknolojinin, 2030'a kadar 10 trilyon dolarlık pazar yaratabileceğinin tahmin edildiğini kaydederek, "Geleceğin ekonomisi dijitalleşmenin yarattığı değer üzerinden şekilleniyor. Türkiye'nin, geleneksel ekonomide küresel GSYH içindeki yüzde 1'lik payına karşılık, dijital ekonomideki payı binde 1 civarında. Bu veriler bize potansiyelimizi hayata geçirecek adımları atmanın kritik olduğu bir dönemde olduğumuzu gösteriyor." ifadelerini kullandı.

- "Teknoloji üretme ve entegrasyon yetkinliğimizi artıracak bütünsel yatırımlar stratejik önemde"

Orhan Turan, teknolojik dönüşümün yapısı gereği yıkıcı ve geçiş sürecinin zorlu olduğunu belirterek, "Öte yandan, teknolojik dönüşüm doğru yönetilirse refaha, verimliliğe, yaratılan katma değere, beşeri sermayeye, sosyal kalkınmaya, demokrasiye olumlu yönde etki eder. Bu dönüşüm sürecini var eden en önemli yatırım alanlarından biri ise yüksek teknoloji destekli inovasyon ekosisteminin oluşturulmasıdır." açıklamasında bulundu.

Amerika Birleşik Devletleri'nde, "muhteşem yedili" olarak adlandırılan teknoloji şirketlerinin yalnızca geçen yıla ağırlıkla AR-GE ve veri merkezlerine olmak üzere 400 milyar dolardan fazla yatırım yaptığı bilgisini veren Turan, son birkaç yılda Avrupa Birliği'nin (AB) dijital rekabet kurallarından dijital hizmetlere, veri ve siber güvenlikten yapay zekaya kadar bir dizi kapsamlı düzenlemeyi devreye aldığını kaydetti.

Turan, AB, ABD ve Çin başta olmak üzere yüksek teknoloji odaklı giderek yükselen rekabet ortamının küresel değer zincirini de etkilediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Ülkemizin Küresel Rekabet Endeksi içinde yüksek teknoloji ihracatındaki konumu Güney Avrupa ülkelerinin de gerisinde. Yüksek teknolojili ürünlerin toplam ihracatımız içinde son 15 yıldır yüzde 3-4 bandında seyreden payını yükseltecek, teknoloji üretme ve entegrasyon yetkinliğimizi artıracak bütünsel yatırımlar stratejik önemde."

- "Yapay zeka iş gücü piyasasında küresel ekonomiyi yeniden şekillendirme potansiyeline sahip"

TÜSİAD Başkanı Turan, dirençli ve sürdürülebilir bir ekonomi için dijital bağlılıkların giderek arttığı bu dönemde inovasyon ekosisteminin iyileştirilmesine özellikle ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.

İklim krizinin yarattığı kırılganlıkların çağın en büyük çevresel, sosyal ve ekonomik risklerinin nedenleri arasında yer aldığını kaydeden Turan, "Bu krizle mücadele edebilmek için ikiz dönüşümün iş dünyasının stratejik planlamalarına etkin bir şekilde dahil edilmesi gerekiyor. Üretim zincirini dijital teknolojilerle uçtan uca izlenebilir hale getirebilir, dijital ürün pasaportlarıyla tedarik zinciri boyunca çevresel ayak izini takip edebilir, kaynak ve enerji verimliliğini en üst düzeye çekebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

Turan, veri ekonomisinin sadece verilerin toplanması ve işlenmesiyle değil, stratejik şekilde kullanılması boyutuyla da önem taşıdığını belirtti.

Dijital çağın gerektirdiği nitelikleri haiz insan kaynağına ulaşmanın dünyada da Türkiye'de de giderek güçleştiğini kaydeden Turan, şu ifadeleri kullandı:

"Yapay zeka özellikle iş gücü piyasasında küresel ekonomiyi yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Nitelikli insan kaynağını çekmek için küresel rekabet giderek artan bir şekilde hızlanıyor. Dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi olma hedefi, çağın gerektirdiği nitelikleri kazandıracak eğitim sistemi kalitesini tesis etme hedefinden bağımsız gerçekleşemez.

Yüksek katma değerli üretimi sağlamak ve ekonomik büyümedeki potansiyel kazanımları tam anlamıyla yakalamak için yeni düşünce biçimlerine ihtiyacımız bulunuyor. Geleceğimizi teknolojik dönüşüme ayak uydurarak kurgularsak refahın ve sosyal kalkınmanın da güçlendiği sürdürülebilir bir büyümeyi tesis edebiliriz."

- "İş dünyamızı ve tüm toplumumuzu dijital çağın yetkinlikleri ile donatmaya mecburuz"

Perihan İnci ise teknolojinin hızlı gelişiminin geleneksel yöntemlerle işleri yönetmeyi, toplumsal dinamiklere etkisini değerlendirmeyi ve gelecek öngörüsü yapmayı zorlaştırdığını ifade etti.

Üretken yapay zeka gibi pek çok gelişim fırsatını da içinde taşıyan yenilikçi teknolojilerin hızlı ve farklı çözüm olanakları sağladığını kaydeden İnci, bu durumun ekosistemin paydaşlarını farklı düşünmeye, politikaları çok boyutlu kurgulamaya ve uygulamaları iyi bir koordinasyonla en verimli şekilde gerçekleştirmeye zorladığını belirtti.

İnci, kaynakları AR-GE’ye, teknolojiye, bilime, inovasyona ve eğitime daha fazla ayırmak gerektiğini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

"Eğitim, aynı zamanda toplumsal eşitsizliklerin giderilmesinde de en önemli unsur. Eşitsizliklerin giderilmesi ve insanımızın çağımızın gerektirdiği yetkinlikleri kazanması için bilim temelli kaliteli eğitimi bir öncelik haline getirmeliyiz. İş dünyamızı ve tüm toplumumuzu dijital çağın yetkinlikleri ile donatmaya mecburuz.

Maalesef, en becerikli, eğitimli, yetenekli, hayalleri olan gençlerimiz, geleceklerini başka ülkelerde kurmaya çalışıyor. Bu durumu tersine çeviremezsek ülkemiz insan kaynağı açısından giderek fakirleşecek. Gençlerimize hayallerini bu ülkede gerçekleştirebilmelerini sağlayacak ve beyin göçünü tersine çevirecek ortamı sunmak hepimizin sorumluluğu."