Hublot CEO’su Ricardo Guadalupe, koleksiyonu şu cümlelerle yorumluyor: “İlk kez 2005’te piyasaya sürdüğümüz Big Bang koleksiyonu, bu yıl 18 yaşına giriyor! Kendi görünümünü, ruhunu, evrenini ve teknik başarılarını yaratmanın yanı sıra, büyük bir hayran ve koleksiyoncu topluluğu da oluşturduğundan Big Bang, hem Hublot’nun hikayesinde bir dönüm noktası hem de sektör için çok önemli bir değer. Ayrıca, aradan geçen 18 seneden sonra hala ilk günkü kadar yeni ve rakipsiz, daha sunacağı çok şey var. Üretimimizin özünü yansıtan Full Magic Gold da bunun ispatı niteliğinde.”

 

Hublot şaşırtmayı, icadı, yenilikleri seviyor. Daima, mümkün mertebe her alana dokunacak şekilde üretimden daha fazlasına odaklanıyor: safir kasa, mekanizma, komplikasyonlar, tasarım ve tabii ki elçilerinin evreni. Sadece bir defalığına, Big Bang Unico Full Magic Gold ile özüne geri dönüyor. 

 

Her şey, bugün saatçilik dünyasında anında tanınan Big Bang’e dayanıyor: ikonik 44 mm’lik “sandviç” kasa, büyük butonlar, hizalanmamış 6 işlevsel vidayla tamamlanmış bezel, kasa ve buton koruyucusu, iskelet kadran ve markaya ait One Click sistemini kullanan değiştirilebilir kauçuk kayış. Son derece güçlü, modern ve çarpıcı bir estetiğe sahip saatin kadranı da Big Bang’in tüm imza özelliklerini kapsıyor: Arap rakamları ve iskelet Big Bang ibreleri, içinde ise; otomatik kurmalı ve kronograflı mekanizma UNICO 2 kullanılmıştır. 

 

Hublot, saatin dış kısmını ustaca dönüştürerek onu gerçek bir komplikasyonun kademelerine yükseltiyor: daha güçlü, daha parlak ve daha inovatif. Magic Gold, adeta markanın “İlk, Benzersiz ve Farklı Ol” felsefesinin vücut bulmuş hali. Hem kasasında hem bezelde Magic Gold’un yer aldığı 200 adetlik koleksiyon, eşsiz bir alaşımla yüceltiliyor. Renk tonları; cilalanmış ve mikroblast işlemi uygulanmış 3N altın kaplamalı indekslerde, sayaçlarda ve ibrelerde tekrar ediyor. Kasanın diğer unsurlarının tamamıyla yaratılan kontrast ise daha da etkileyici: koyu siyah titanyum butonlar, koruyucular, vidalar ve kauçuk kayış.