Dolar $
32.95
%-0.01 -0
Euro €
35.9
%-0.21 -0.07
Sterlin £
42.46
%-0.28 -0.12
Çeyrek Altın
4144.88
%0.99 39.96
SON DAKİKA
Turizm Pazar 14 Mayıs 2023 02:13

BEYAZ TEKNELERİN KENTİ STOCKHOLM

İsveç yüz ölçümü çok büyük ama sadece 8-10 milyon nüfusa sahip bir kuzey ülkesi ve inanılmaz güzel bir doğaya sahip. Stockholm 1436 senesinden bu yana İsveç'in başkenti ve bir adalar kenti. Kent anakaranın haricinde on dört adaya yayılmış ve Maelaren Gölü'nün denizle birleştiği noktada bulunuyor

Beyaz Teknelerin kenti Stockholm

Deniz DİKMEN

Bu hafta size yazımı Stockholm’den yazmanın büyük keyfini yaşıyorum. Çok mutluyum çünkü bahar gezmek için en güzel mevsim bence. Mayıs ayındayız ve İsveç’te bahar kendini en güzel yanlarıyla gösteriyor. Hava henüz biraz soğuk olsa da şu an 12-14 derece arası, hava güneşli, pırıl pırıl ve masmavi bir gökyüzü var. Uzun süredir bu kadar masmavi bir gökyüzü gördüğümü hatırlamıyorum. Hava rüzgârlı ama siz biraz sıkı giyindiyseniz hiç bir sorun yaşamazsınız. Norveç, Finlandiya, Danimarka gibi diğer İskandinav ülkelerini gezmiştim ve çok sevmiştim. İsveç’in de çok güzel olduğunu hayal ederek geldim. İsveç yüz ölçümü çok büyük ama sadece 8-10 milyon nüfusa sahip bir kuzey ülkesi ve inanılmaz güzel bir doğaya sahip. Uçaktan daha aşağıya baktığınızda Stockholm'ün de içinde bulunduğu muhteşem ‘archipelago’sunu yani takımadalar topluluğunu görebiliyorsunuz.

stockholm-4

Stockholm bir deniz kenti

Her yer deniz, göl ve nehir. Yemyeşil bir çevre var. Doğa çok güzel korunuyor. Kaldığımız tekne otelin güvertesinde oturuyorum. Tekne otel derken bu otel aslında bildiğiniz bir tekne fakat Stockholm’de limana bağlı. Odamız ikinci güvertede denize bakan güzel bir kamara. Sabahları teknemizde harika bir açık büfeden kahvaltımızı aldıktan sonra ayağımızı karaya bastığımızda kendimizi direkt Stockholm’ün eski şehri ve kalbi olan Glam Stan Bölgesi’nde buluyoruz. Stockholm bir deniz kenti ve ben deniz kentlerini çok seviyorum. Bu tarz kentlerdeki denizin verdiği enerji ve hareketlilik benim için çok keyifli. Stockholm 1436 senesinden bu yana İsveç'in başkenti ve bir adalar kenti. Kent anakaranın haricinde on dört adaya yayılmış ve Maelaren Gölü’nün denizle birleştiği noktada bulunuyor. Adalar arası bir sürü köprücüklerle ulaşım sağlanıyor ve bütün bu doğal ve kentsel doku o güzel binaları ile birlikte harika bir ambiyans oluşturuyor.

Adalar aynı zamanda Stockholm Takımadaları olarak ta geçer ve tarihte önemli bir yere sahiptir. Kanallar, adalar ve tekneler nedeniyle Stockholm ‘Kuzeyin Venedik'i olarak da anılmaktadır.

stockholm-1

UNESCO Dünya Mirası İsveç Sarayı

Stockholm, 13’üncü yüzyıldan bu yana İskandinavya’nın önemli bir ekonomi, siyasi ve kültür merkezi haline gelmiştir. Bahsetmiş olduğum Glam Stan Bölgesi zamanında 14’üncü yüzyıldan 16’ncı yüzyıla kadar şehrin merkez adasıydı. Bu küçücük kent, dönemin Baltık Ticaret Birliği olan Hansa Birliği’nin bir parçasıydı ve çevredeki Hamburg, Lübeck, Danzig, Visby, Talin ve Riga gibi kıyı kentlerle iş birliği içerisindeydi. Glam Stan eski kent Stads Adası, Helgeands Adası ve Riddar Adası’ndan oluşuyor ve bizde sabah erken saatlerde teknemizden inip mis gibi havada eski kentin sokaklarını keşfetmeye başlıyoruz. Buradaki binalar ağırlıklı 16’ncı ve 17’nci yüzyıla ait. Kent çok bakımlı, sokaklar tertemiz ve hala eski dönemden kalma Arnavut kaldırımı tipi taşlarla döşeli. Daracık sokaklar, küçücük dükkanlar, harika minik restoranlar ve kafelerin arasından yolumuzu buluyoruz.

İsveç I’nci ve II Dünya Savaş’ına dahil olmadığı için burası Avrupa’nın en eski ve en iyi korunmuş başkentlerden bir tanesi. Kraliyet Sarayı, Kraliyet Katedrali olan St Nicholas Kilisesi ( Storkyrkan ) , Alman Kilisesi, Lordlar Kamarası, Borsa, önemli devlet daireleri, Parlamento Binası, Ulusal Banka ve Riddarholm Kilisesi bu bölgede bulunuyor.

Bizde UNESCO Dünya Mirası olarak kabul edilen meşhur İsveç Sarayı’nı ve buradaki diğer kültürel varlıkları tek tek geziyoruz.

Stockholm’de her yerde bahar çiçekleri açmaya başlamış, kiraz ağaçların üstü bembeyaz çiçeklerle dopdolu. Nergisler bahçelerde büyüyor.

Bu bölge tabiatıyla yerkürenin epeyce kuzeyinde kalıyor. Stockholm Moskova ve Londra’dan bile daha kuzeyde. Bu nedenle doğa burada bize göre biraz daha geç uyanıyor.

Gamla Stan’ dan doğuya doğru yürüyünce limanın diğer tarafına varıyoruz.  Buradan Djurgarden’e hareket eden beyaz Tekneciklerden birine binip karşı yakaya geçiyoruz. Karşıda Vasa Müzesi’nin direkleri görünüyor. Burası büyük bir parkın içinde bilimum müzelerin bulunduğu bir ada ve rekreasyon merkezi.

Vasa Müzesi, Wiking Müzesi, Abba Müzesi, Junibacken Astrid Lindgren Müzesi bu adada bulunuyor.

stockholm-5

Gemi 333 yıl su altında kalmış

Vasa Müzesi’nde 1628 senesinde batmış bir Kraliyet Kalyonu sergileniyor. Gemi tam 333 seneden fazla bu koyda su altında kaldıktan sonra 1960 lı yıllarda büyük bir özenle su yüzüne çıkarılıp, bakımı yapılıyor ve bu müzede yerini alıyor. Gemi yaklaşık 4 katlı bir bina büyüklüğünde ve bu nedenle bir kaç (7) kat çıkarak gemiyi görebiliyorsunuz. Geminin yüzde 98’i orijinal haliyle korunabilmiş ve bugün de yüksek teknolojilerle korunmaya ve bakımı yapılmaya devam ediliyor. Ayrıca, gemide bulunan 7 gemicinin de yüksek teknolojilerle rekonstrüksiyonları yapılmış, görüntüleri ve hayat hikayeleri anlatılmış ve bu 7 gemici Vasa Gemisi’nin altında bu müzede son istirahatgahlarını bulmuşlar.

Bu müze gerçekten görülmeye değer bir yer.

stockholm-2

Küçük teknelerle farklı lokasyonlara gidiliyor

Eğer küçük çocuklarınız varsa dünyaca meşhur İsveçli çocuk kitapları yazarı Astrid Lindgren‘in inisiyatifi ile 1996 kurulan Junibacken Çocuk Edebiyat Müzesi’ne de gidebilirsiniz.  2-10 yaş kategorisindeki çocuklar için düzenlenmiş masal trenine binip, Pippi Langstrumpf karakterinin Villa Kunterbunt adındaki evini ve siyah beyaz benekli atını ziyaret edebilirsiniz.

Çocuğunuzla güzel bir hayal dünyasına dalıp, gün boyu burada onunla birlikte vakit geçirebilirsiniz.

Stockholm’de gezerken tüm deniz kıyılarını sarıp sarmalayan ve gerçekten birer dantel gibi süsleyen küçük ve büyük beyaz tekneleri çok sevdim. Bu güzel bahar güneşinin altında insan bu manzaraları seyretmeye doyamıyor. Birçok yerden günübirlik ‘hopp on hoff off’ tarzında küçük teknelerle değişik lokasyonlara ulaşabiliyorsunuz. Hatta Stockholm’ün dışına çıkıp oradaki biraz daha doğal ve sakin ada yaşantısını deneyimleyebiliyorsunuz. Örneğin Vaxholm, Fjaederholmarna, Svartso gibi küçük ama şirin adacıklara seyahat edip doğal yaşamın içinde bir adacıkta kahvenizi yudumlayıp, yanında yerel çikolata veya Choklaball, Kanelbulle, Pepparkakor, Semla, Lussekatt veya Dammsugare gibi yerel kurabiyeler ve tatlılar deneyebilir, İsveç’in güzel gökyüzünü seyredebilir ve minik dükkanlardan tütsülenmiş balık, peynir veya şirin yerel hediyelikler alabilirsiniz.

stockholm-3

Nobel ödülleri Stockholm’de verilir

Buralara gelirseniz mutlaka bu tarz kanal veya fyord turlarına katılmalısınız. Stockholm’de mutlaka merkeze yakın ve eski borsa binasında bulunan Nobel Müzesi’ni ve Nobel resepsiyonların yapıldığı Belediye Binası’nı da gezmenizi tavsiye ederim.

İsveç asıllı mucit ve uluslararası sanayici Alfred Nobel 1896 yılında ölümünün ardından vasiyetinde öngördüğü gibi fizik, kimya, fizyoloji, tıp ve edebiyat dallarındaki Nobel ödülleri Stockholm’de, Nobel Barış Ödülü ise Norveç’te, Oslo’da verilir. Bu şekilde günlerce Stockholm'ün altını üstüne getiriyoruz ve ne adım başı parklarına, ne müzelerine, ne tatlılarına doyamıyoruz.

Kentin güzel özelliklerinden bir tanesi de kentin her bir sokağında, her bir parkında ve köşesinde birer harikulade tarihi veya modern heykelin bulunması ve şehrin hafızasını oluşturması.

Muhteşem manzaralara sahip lokasyonlarda yerel İsveç köftesini, somonunu ve yerel geyik etini tadıyoruz.

stockholm-6

İsveç’in uzun beyaz geceleri başladı

Stockholm her anlamda bizi muhteşem ağırlıyor ve keyifli vakit geçirmemizi sağlıyor.

Akşamları ise teknemize döndüğümüzde gemimizin güvertesinden Stockholm'ün ışıklarını seyrediyoruz. Dalga sesini dinleyebiliyoruz. Bazen hafif bir bahar yağmuru gelip geçiyor. Doğanın içinde olmak, doğayı yaşamak, hissetmek ne kadar güzel bir duygu.

İsveç’te uzun beyaz geceler başladı bile ve hava ancak saat 21.00 civarında kararmaya başlıyor.

Gökyüzüne baktığınızda güneş batıncaya kadar bin bir renkle karşılaşıyorsunuz.

Stockholm'ün tam benlik bir kent olduğunu keşfettim. Umarım önümüzdeki yakın zamanda buralara tekrar yolumuz denk düşer çünkü özellikle yaz aylarında bölgenin ve ülkenin muhteşem olduğunu düşünüyorum. Bir ‘floating sauna’ yani size özel ‘yüzen bir sauna’ da bir gün geçirmeyi ve bu harikulade ülkenin göllerinin masmavi sularında yazın serinlemeyi düşlüyorum. Umarım bu bölgenin ruhunu size bir nebze anlatabilmiş ve merakınızı uyandırabilmişimdir.

Ben İsveç’i çok sevdim ve gemimizin keyifli güvertesinde bu yazımı size yazarken sizin de gün gelip buralara gelmenizi ve bu harikulade doğayı ve kenti keşfetmenizi diliyorum.


ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR