Türkiye'de üretilen pamuğun önemli bir kısmının karşılandığı GAP'ın başkenti Şanlıurfa'da, "beyaz altın" olarak nitelendirilen pamuğun hasadına başlandı.

Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da, GAP Eylem Planı kapsamında sulanabilen arazilerin artmasına paralel olarak tarımsal üretim de katlanıyor. Bu kapsamda ekim alanı her yıl genişleyen ve bölgede "beyaz altın" olarak nitelendirilen pamuk, lifiyle tekstile, çiğidiyle yağ sanayisine, küspesiyle de hayvancılık sektörüne ham madde sağlaması dolayısıyla stratejik ürünlerin başında geliyor.

Sağladığı avantajlarla Türkiye'nin dünya genelinde tekstilde söz sahibi olmasına katkı sunan pamukta yeni hasat dönemi başladı. 

Tarlalarına "beyaz altını" eken çiftçiler, yaz boyunca etkili olan kavurucu sıcaklara rağmen suladıkları ve bakımını yaptıkları ürünlerinden bereketli bir hasat sezonu geçirmeyi umut ediyor. 

Tarımda makineleşme hızla gelişmesine rağmen çeşitli nedenlerle bazı çiftçiler elle hasat yapmak durumunda kalıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla tarlaların yolunu tutan işçiler, güneşin altındaki zorlu mesailerini gün batımına kadar sürdürüyor. Yaklaşık iki ay boyunca pamuk toplama işinde çalışan işçiler, bu sayede aile bütçelerine katkıda bulunuyor.

"285 bin hektarlık alanda üretim yapılıyor"

Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Çopur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de "beyaz altın" deyince ilk akla gelen Şanlıurfa'da pamuk hasadının başladığını belirtti. 

Kentteki pamuk ekim alanlarının her yıl arttığına dikkati çeken Çopur, "Bu yıl Şanlıurfa'da 285 bin hektarlık alanda pamuk üretimi yapılıyor." dedi.

Çopur, pamuk ekim döneminde uzun süren yağışlar nedeniyle bazı sıkıntıların oluştuğunu tarım tekniğini sağlıklı bir şekilde uygulayan üreticilerin bu problemi aştıklarını söyledi. 

Tarım tekniğini iyi kullanan üreticilerin tarlalarından daha yüksek rekolteli ürün alacağını aktaran Çopur şöyle devam etti:

"Normal koşullarda bölgemizde 15 Eylül itibariyle elle hasat başlıyor. Son yıllarda makineli hasat oldukça yaygınlaştı ve gelişti. Makineli hasatla ilgili kozaların yüzde 60-70'i açtıktan sonra mutlaka yaprak döktürücünün kullanılması gerekiyor. Yapraklar döküldükten sonra üreticiler makineli hasada başlayabilirler. Makineli hasatlar ekim ayına denk gelecektir. Üreticilerimiz yaprak döktürücüleri kullanırken geç dönemde uygulamamaya dikkat etsinler, elle pamuk hasadı yapan çiftçiler naylon çuvalların kullanımı yasak zaten yapmamaları gerekiyor. Kütlü pamukların nemli bir şekilde toplanmaması gerekiyor. Özellikle depolama ve çırçırda sorunlara neden olabiliyor, bu konuya dikkat eden çiftçilerimizin ürünleri kalite kaybına uğramayacaktır."

"Bizi en çok güneş altında çalışmak zorluyor"

Yakınlarıyla sabahın ilk ışıklarında tarlaya gelen Mustafa Demir ise ailesine destek olmak için tarlalarda çalıştığını söyledi.

Tarlada çalışmanın zorluğunu anlatan Demir, şunları kaydetti:

"Sabah 05.30 da tarlaya geliyor akşam saat 19.00'a kadar çalışıyoruz. Yevmiyelerimiz daha belli değil pamuk fiyatı belli olduğunda bizde ona göre paramızı alacağız. Bizi en çok güneş altında çalışmak zorluyor, hem sıcak hem uzun sürüyor. Çalışmakta zorlanıyoruz ancak ne yapalım, ekmek parası. Bir kişi en fazla 120 kilogram pamuk toplayabilir. Toplanan pamuğu sahibi fabrikaya gönderiyor oralara satıyor."