Dolar $
32.28
%0.09 0.03
Euro €
34.79
%-0.27 -0.09
Sterlin £
40.41
%-0.26 -0.1
Çeyrek Altın
3974.12
%0.46 17.78
SON DAKİKA
Gastronomi Çarşamba 19 Ekim 2022 02:11

BAZI ŞEHİRLER DÜNYAYI YAŞAR

Kültür Yolu Festivali kapsamında Diyarbakır'da biraraya geldiğimiz Demircan "Restorasyonlar konusunda Türkiye çok güçlü bir ülke. Burada restorasyonu bitecek 320 tane daha bina var" diyor

Bazı şehirler  dünyayı yaşar

Neşe BERBER

Kültür Yolu Festivali kapsamında Diyarbakır’da biraraya geldiğimiz Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’la Diyarbakır’ı konuştuk. Diyarbakır’ın sadece kendini yaşayan bir şehir olmadığını söyleyen Demircan “Bazı şehirler bütün dünyayı yaşar. İstanbul gibi” diyor. Diyarbakır’ın Mezopotamya’nın kavşak noktası olduğunun altını çizen Demircan, “Onun için çok kültürlü bir yer. Onun için yerel değerleri yeni bakış açıları ile dünyaya anlatmak gayreti içindeyiz” şeklinde ifade ediyor. Diyarbakır’ın zengin tarihsel mekânlarına ilişkin bilgiler de veren Demircan kentin kültürel yapısını anlattı. 

SORU: Keddani Kilisesi’nin restorasyonunu kendileri mi yaptı, siz mi yaptınız?

Hemen yanındaki hamamı biz restore ettik. Tüm restorasyon kararlarını kurullar veriyor. Kiliseler dâhil tüm tarihi yerlerin restorasyonu hükümetimizin sağladığı kaynaklarla yapıldı. Restorasyonlar konusunda Türkiye çok güçlü bir ülke. Burada restorasyonu bitecek 320 tane daha bina var.

SORU: Zerzevan Kalesi’ne Japonya’dan bile insanlar geliyor. Ben bu kalenin yeterince tanıtılmadığını düşünüyorum.

Zerzevan Kalesi’nin başlangıcından bu yana 8 yıl geçti. Tamamen üstü kapanmış bir kale düşünün. Bu kale yukarıdan aşağıya ince ince kazılıyor. Kazıldıkça içyapılarla birlikte şehri bütünüyle hissetmeye başlıyorsunuz. Ama ilk veriler ortaya çıktığında ziyaretçi ünitesi de yapıldı ve ciddi ziyaretçi almaya başladı. O kazılar yapıldıkça dikkati daha çok çekiyor. Antik kentlerde hedef yapıyı bulup tamamlamak üzerine değil. Onu gösterebilecek halde tutmak ve hissettirmek. 8 senede iyi bir noktaya geldik. Türkiye kazılar konusunda da son 20 yılda inanılmaz işler yaptı. 

gastro-i

SORU: 2022’yı kültür yolları 5 şehirle kapatıyor. 5. Şehrin Diyarbakır olmasının ana sebebi nedir?

Anadolu aslında tamamı geçiş güzergâhında bir memleket. Ve 7 bölgesi var. 7 bölgenin de birbirinden farklı özellikleri var. İstanbul Marmara Bölgesi’nin lideri. Orada onu tamamlayan akslarda batıdan Çanakkale Troya olsun dedik. Diyarbakır Mezopotamya uygarlıklarında bereketli hilalin tam kuzeyinde olan üç kentten biri. Diyarbakır’a dokunarak bu bölgenin kültürüne dokunduk. Elbette şimdi Karadeniz ve Akdeniz’den, Adana’da, İzmir’de bir Kültür Yolu olsun istiyoruz. Hedef mümkünse bütün kentlerde yapmak. 

SORU: Kültür Yolu Projesinde gastronomi platformları nasıl hayat bulacak?

Bu işteki amacımız şu. Her şehrin kendine ait bitkileri, mutfağı, yemekleri var. İş tanıtımda ve bunları iyi pazarlayıp yaymakta. Ne yapmak lazım. Bakanlık olarak biz diyoruz ki coğrafi işaret alınsın. Bunun için o yemeklerin bütün ürünleri ile o bölgede üretilmiş olması gerekiyor. Şimdi mutfakta 45 tane buraya ait coğrafi işaret almış yemek var. Her defasında siz şöyle bir kombinasyon yapıyorsunuz, yurtdışından 5 yurt içinden ve yerelden de şefler getiriyorsunuz. 60 tane de öğrenci var. Bunlar atölye çalışması yapıyorlar. Bu Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelmiş 110 insan bu işi yaymış oluyor. Bunun amacı bunu mutfağı daha bilinir yapmak ve yaymak. Uzun ince bir yol. Kolay değil. Diyarbakır Sur Kültür Yolu ile şu yaptıklarımız bir bilimsel aktarımdır aynı zamanda. 

Soru: Kültür Yolu Festivalleri yurt içinde kendini kanıtladı. Bunun yurtdışı ayağı olacak mı?

Şu an gündemimize gelmedi ama gelebilir. Kültür önce kendimiz içindir. Üzüm üzüme baka baka kararır denir. Eğitimin en önemli ayağı mekânlardır. Siz çocuğunuzu hangi mekânda hangi perspektif ile yetiştiriyorsanız hayata oradan tutarak bakacaktır. Burada tarihi mekânları gezen bir çocuk mimar olacaksa, tasarımcı olacaksa bu mimariyi algılamalıdır. Mekân imkândır. Mümkün kılar her şeyi. İnovasyon dünyasında gençlerin bu mekânları görmesi, yaşaması bir birikimdir. Felsefemiz kültürümüzü önce gençlerimize vermek ve yaymak. Kimse sanattan müzikten mahrum olmasın istiyoruz.


ABONE OL