AYAKKABI İHRACATINDA YÜZDE 11'LİK KAYIP
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, ayakkabı ihracatında geçen yıl yaşanan %11'lik tarihi düşüşe dikkat çekerken; AYSAD Başkanı Sait Salıcı ise "ucuz üretim" devrinin iflas ettiğini belirterek acil dönüşüm çağrısı yaptı.

Hakan ÖZBAY
Ayakkabı ve yan sanayi sektörü, mevcut durumu, riskleri ve yeni dönem fırsatlarını masaya yatırmak üzere "Adım Adım Dönüşüm" toplantısında bir araya geldi. Sektör temsilcilerinin katıldığı buluşmaya, açıklanan kritik ihracat verileri ve "model değişikliği" uyarısı damgasını vurdu.
İTO Meclis Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, 2025 yılı performansına dair çarpıcı veriler paylaştı. Deri ve deri mamulleri ihracatının Ocak-Kasım döneminde 1.34 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini ve bu rakamın yarısından fazlasını ayakkabı grubunun oluşturduğunu belirten Eyyüpkoca, sektördeki daralmayı net rakamlarla ortaya koydu.
Eyyüpkoca, tablonun ciddiyetini şu sözlerle ifade etti: "Ayakkabı ihracatımız aynı dönemde 724.8 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Ancak geçen yıla göre deri ve deri ürünleri ihracatında %5’lik, ayakkabı ihracatında ise %11’lik bir kayıp yaşandı. Bu çok çok önemli, bunun altını çizmekte son derece fayda olduğunu düşünüyorum."
ÇALIŞAN ALDIĞINDAN PATRON VERDİĞİNDEN MUTLU DEĞİL
Artan üretim maliyetleri, küresel talepteki dalgalanmalar ve yoğun rekabetin sektörü zorladığını vurgulayan Eyyüpkoca, asgari ücret belirsizliğine ve maliyet sarmalına da değindi. Eyyüpkoca, "Sadece bizim sektörümüzde değil, tüm sektörlerde maliyet ve enflasyona bağlı sorunlar yaşıyoruz. Bugünlerde en fazla konuştuğumuz konu asgari ücret zammı. Herkes neredeyse elini böğrüne koymuş bekliyor. İşveren bir taraftan, çalışan bir taraftan beklemekte. Çalışan aldığından mutlu değil, patron verdiğinden memnun değil. Neresinden tutarsanız tutun, bir tutarsızlık elimizde kalıyor" dedi.
Eyyüpkoca ayrıca, geleneksel pazarlar olan Almanya, İtalya ve Irak'ın yanı sıra Orta Asya ve Balkanlar'da yakalanan ivmenin umut verici olduğunu, sektörün yeni pazarlara açılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti.
BU BİR KRİZ DEĞİL YAPISAL BİR EŞİKTİR
Toplantıda söz alan AYSAD Başkanı Sait Salıcı ise rakamlardan ziyade sektörün zihniyet değişimine odaklandı. Yaşanan zorluğun geçici bir dalgalanma değil, küresel ekonomide yapısal bir eşik olduğunu vurgulayan Salıcı, "Zor bir dönemden geçiyoruz, bu bir temenni değil hepimizin göğüslediği bir gerçek. Ancak artık değişim değil, dönüşüm sürecine girmeliyiz" diye konuştu.
2021-2022 yıllarında kırılan ihracat rekorlarından sonra gelen düşüşü değerlendiren Salıcı, "Köpük müşteriler geldikleri gibi gittiler. Biz de belki onlara yeterince sahip çıkamadık. Ancak bu dönem bize şunu gösterdi: Sadece düşük maliyet avantajına güvenen modeller, bu denli büyük fırtınalarda limana ulaşmakta zorlanıyor" dedi.
UCUZ İŞÇİLİK MODELİ İFLAS ETMİŞTİR
Sektörün geleceği için çok sert ve net uyarılarda bulunan Salıcı, Türkiye'nin artık "ucuz üretici" kimliğinden sıyrılması gerektiğini belirtti. Salıcı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yeni modelimiz nicelik değil, nitelik olmalı. Açık konuşalım; ucuz işçiliğe dayalı büyüme modeli miadını doldurdu. Ucuz ürünlerin rekabetçilik modeli iflas etti. Artık adetsel bazda değil, değer bazında konuşmalıyız. Fiyatın değil, değerin rekabetini yapmalıyız."
4 MADDELİK YOL HARİTASI
Avrupa'daki ayakkabı üretiminin bitmediğini, sadece biçim değiştirerek teknoloji ve tasarıma evrildiğini örnek gösteren Sait Salıcı, Türk ayakkabı sektörü için 4 maddelik bir çıkış yolu sundu:
1. Tasarım Odaklılık: "Ayakkabının kalbi artık kalıpta değil tasarımda atıyor. 3D tasarım ve dijital prototip sektörün standardı olmak zorunda."
2. Teknoloji ve Veri: "Dijitalleşme bir lüks değil, hayatta kalma şartıdır. Veriyi kullanan ve süreci ölçen firmalar ayakta kalacak."
3. Yeşil Dönüşüm: "Bu bir moda değil, ticaretin yeni dilidir. Avrupa'ya ihracat yapmak isteyen herkes bu dili konuşmak zorunda."
4. Markalaşma: "Logosu olan değil, hikayesi olan markalar kazanacak. 'Made in Türkiye' değil, 'Designed in Türkiye' imzası atılmalı."
FUARLARDA STANDART STANT DÖNEMİ
Maliyetleri düşürmek adına somut adımlar attıklarını da duyuran Salıcı, fuar giderlerinin sektörün belini büktüğünü belirterek, "Önümüzdeki fuarda standart stant uygulamasına geçiyoruz. Stant maliyetlerini düşürerek üreticimize destek olacağız" açıklamasını yaptı.
Toplantı, Salıcı'nın "Benim en kıymetli giysim ayakkabı, Türkiye’nin en kıymetli gücü de bu sektördür. Gençler olmadan gelecek, yan sanayi olmadan ana sanayi olmaz" sözleriyle ve sektörün "ekosistem" halinde hareket etmesi gerektiği vurgusuyla sona erdi.