AXA TÜRKİYE 2026'DA 2,1 MİLYAR AVRO PRİM ÜRETİMİ HEDEFLİYOR
AXA Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Yavuz Ölken, 3 yıllık plan döneminin sonu olan 2026'da 2,1 milyar avro prim üretimi ve 100 milyon avro kar mertebesini aşmayı hedeflediklerini belirterek, "Bu sonuç, uluslararası pazarlarda derinlik kazandırırken, Türkiye'nin AXA Global'deki ağırlığının ve etkisinin daha üst seviyelere çıkmasını sağlayacak." dedi.
Yavuz Ölken, "Yıl Sonu Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 2024'ün "teknik sigortacılık" açısından teknik zararın yazıldığı ve finansal gelirlerle bu zararın dengelendiği bir yıl olduğunu belirtti.
Bu yılın bol ev ödevi içerdiğini ve sektörün maliyetleri kontrol altında tutmak zorunda kaldığını belirten Ölken, şöyle devam etti:
"2025'te mali gelirlerin 2024'teki kadar bol olmayacağını hepimiz görüyoruz. Çünkü yüzde 45 bandında kapanan bir enflasyon ve artan hasar frekansları mevcut. Bu ne demek? Bizim için maliyet 2025'te artacak demek. Finansal gelirlerle bunu kapatamıyorsanız iki çözümünüz var. Bir, yapabildiğiniz kadar sadeleşme ve iç dinamiklerde yaratacağınız düzenle buradaki riskleri bertaraf etmeye çalışırsınız ki yetmez. İkinci unsur ne? Teknik sigortacılığa dönüş. Dolayısıyla 2025'in birinci gününden sonuncu gününe kadar bence teknik sigortacılığın nefes nefese yapılmak zorunda olduğu bir döneme gireceğiz. Sigorta sektörü 2024'te sigortalanma oranlarında düşüş yaşanmaması için bazı marjlarını sigortalılar lehine kullandı ancak bu bir yıl olabilir, 2025'te olmayacaktır."
Ölken, sektörün güçlü sermayeleri yaratamadığı müddetçe dış şoklardan etkilendiğine dikkati çekti.
Geçen yıl Groupama Sigorta'yı satın almalarının ardından önemli bir sermaye artışı sağladıklarını belirten Ölken, sermaye yeterlilik oranının resmi mevzuatta yüzde 115 olduğunu, bu oranın AXA Türkiye'de ise yüzde 145 seviyesinde bulunduğuna dikkati çekti.
- "2024 hedeflerine uyumlu şekilde ilerliyoruz"
Yavuz Ölken, AXA Türkiye'nin 2024 hedeflerine uyumlu şekilde ilerlediğini ve en önemli başarılardan birinin dengeli portföyle karlılığın artırılması olduğunu söyledi.
Ölken, 2024'ün, bir taraftaki açığı diğer taraftaki güçlü yönle dengeleme becerisinin gösterildiği bir yıl olduğunu vurguladı. Sadeleşme sürecinin devam edeceğini aktaran Ölken, yüzde 6-6,5 aralığındaki masraf oranıyla büyüyen ve entegrasyon yapan bir şirketi yönetmenin önemli olduğunu anlattı.
Geçen ay gerçekleşen "AXA International Markets CEO Circle" etkinliğinde AXA Grup yöneticilerini Türkiye'de ağırladıklarını anımsatan Ölken, şu bilgileri paylaştı:
"Biz planlamalarımızı 3 yıllık periyodlarla yapıyoruz. Uluslararası gelişen pazarlarda 17 ülke var ve bu ülkeler içinde bizim prim ve karlılık açısından özgül ağırlığımız yüzde 15-17 civarında. 2024-2025-2026 plan dönemimiz sonunda AXA Türkiye'nin özgül ağırlığının yüzde 20'ye çıkmasını öngörüyoruz. 2026'da 2,1 milyar avro prim üretimi ve 100 milyon avro kar mertebesini hedefliyoruz. Bu sonuç, uluslararası pazarlarda derinlik kazandırırken, Türkiye'nin AXA Global'deki ağırlığının ve etkisinin daha üst seviyelere çıkmasını sağlayacak. Bu artışı sermayedarlarımızın buraya olan ilgisi ve stratejik yatırımının sonucu olarak görmek gerekir."
Ölken, teknolojik verimlilik ve sadeleşme alanlarında geliştirdikleri projelerden bahsederek, teknoloji ve yapay zeka kullanımına değindi.
Hasar süreçleri yönetimi, sahte hasar takip algoritmaları, iş zekası yönetim araçları, mobil uygulamalar ve robotik proseslerle ön plana çıktıklarını dile getiren Ölken, 2025'in ikinci çeyreğinde şirket içinde Yaver olarak adlandırdıkları "AXAGPT" uygulamasının acentelere sunulacağını, satış verimini artırmayı, çapraz satış, üst satış, satış takip ve yenileme takip gibi süreçleri manuel takipten çıkarıp proaktif iletişim modeline dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi.
- "Hedefimiz 2026'ya kadar 4,5 milyon sigortalıya ulaşmak"
Ölken, AXA Türkiye'nin 2024'ü 3,6 milyon yaşayan müşteriyle kapatacağını ve bu rakamın şirket için iyi bir ölçek olduğunu ifade etti.
3,6 milyon müşterinin 2,9 milyonunun bireysel müşteri olduğuna değinen Ölken, 2026 hedeflerine ilişkin şunları söyledi:
"Sigortalı sayımızda belirgin bir artış istiyoruz. Hedefimiz 2026 yılına kadar 4,5 milyon sigortalıya ulaşmak. Bu hedef doğrultusunda iki önemli dinamik var. Birincisi, sektörün genel olarak büyümesini, ikincisi ise sektör daha yavaş büyüse bile AXA Türkiye'nin daha hızlı büyümesini hedefliyoruz. Burada önemli kriterlerden biri de müşteri başına düşen poliçe adedi. Bugün 3,5 milyon müşteriyi dikkate aldığımızda, bu rakamdan bireyselleri ayırdığımızda ve bireysel müşterilerin de 2 ürün poliçesini zorunlu olarak zaten yaptırmaları durumunu dikkate aldığımızda poliçe yaptırma oranları ortalama 1,5'lerde. Sektör ortalamalarının 1,25'lerde olduğunu biliyoruz. Hedefimiz 2026'ya gelindiğinde bu ortalamayı 1,75'lere çıkarmak."
- "Sektör olarak reasürans bağımlılığını azaltmalıyız"
Reasürans fiyatlarının yükselmesi nedeniyle sektörün oyun alanının daraldığını belirten AXA Türkiye CEO'su Ölken, bu durumun yalnızca Türkiye'ye özgü değil, küresel bir olgu olduğunu vurguladı.
Ölken, reasürans fiyatlarındaki yükselişin sektörün hareket alanını daralttığını ancak bu durumun dünya genelinde de benzer etkiler yarattığını ifade etti.
Sektörün gereğinden fazla reasürans bağımlılığı olduğuna dikkati çeken Ölken, güçlü sermayelere ulaşamadıkları için konservasyon oranlarını istenen seviyelere çıkaramadıklarını, bu durumun reasürör bağımlılığını artırdığını belirtti.
Ölken, "2025 ve 2026 sonrası sektörün teknik zarar yerine teknik kar yazıp, bu karları sermayesine aktararak güçlendirip her yıl konservasyon oranlarını yukarı doğru çıkartıp, reasürans bağımlılığını yavaş yavaş aşağıya çekmesi gereken bir dönemdir. AXA'nın bu konuda çok uzun yıllardır pozitif ayrıştığını söyleyebilirim. Bizim risk başına konservasyonumuz sektörün en yüksek seviyesinde." dedi.
Ölken, zorunlu afet sigortasının, makul fiyatla tabana yayılabilecek, limit sigortası gibi çalışacak ve koruma açığını kapatacak önemli kaldıraç olduğunu, bunun ilk kademe koruma kalkanı olarak görülmesi ve sigorta ürünlerinde doğru pozisyonlanması gerektiğini vurguladı.
- "2025'te zorunlu trafik sigortası sürdürülemez bir hal alabilir"
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile zorunlu trafik sigortası (ZTS) konusunda, sektörün önerileri ve beklentileri ile kurumun öngörü ve düşüncelerinin aynı hizada olmadığını ifade eden Ölken, zaman içinde aynı noktada buluşacaklarını umut ettiklerini vurguladı.
Ölken, 2025'te ZTS'nin sürdürülemez bir hal alabileceğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Hep arzı konuşuyoruz ama şirketlerin finansal yeterliliği açısından da büyük tehdit yarattığını unutmayalım. Dolayısıyla bir hizalanma içine gireceğiz. Serbest tarifenin yolu direkt serbest tarifeye geçiş değildir. Serbest tarife dediğimizde herkes fiyatların çok artacağını düşünüyor. Kasko serbest tarife ama sorun yaşanmıyor. Serbest tarife rekabeti de getirir. Trafik sigortası maliyeti serbest, koşulları ve primi sabit bir ürün. Maliyet istediği gibi yukarı artıyor. Sektör olarak hepimiz asgari ücret artışını bekliyoruz çünkü hasar maliyetimizi belirliyor. Bizim maliyet azaltıcı unsurlara odaklanma mecburiyetimiz var. Değer kaybı, tahkim, bedeni hasarlar, eş değer parça gibi konularımız var. Bunları mutlak suretle çözerek işe başlamamız lazım ki bunlar çözüldüğünde sektörün risk iştahında belirgin artış olacaktır."
- "Parametrik sigorta hazırlığımız var"
Yavuz Ölken, müşteri ihtiyaçlarını anlamanın ve buna göre ürün geliştirmelerin önemini vurguladı.
Bu yıl KOBİ'lere yönelik siber sigorta ürününü başlattıklarını, KOBİ'lerin en büyük sorunlarından birinin siber güvenlik olduğunu belirten Ölken, bu odaklarının devam edeceğini ve bireysel sigorta segmentine de taşıyacaklarını anlattı.
"Parametrik sigorta hazırlığımız var" diyen Ölken, bu tür sigortaların pratik finansal destek sağlayan çözüm sunduğunu, dünyada da yaygınlaştığını ancak Türkiye'nin bu konuda öğrenme süreci geçireceğini dile getirdi.
AXA Türkiye CEO'su Yavuz Ölken, sağlık sigortalarında önemli portföy büyüklüğüne ulaştıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Bu alanda provizyon sistemlerinin pürüzsüz çalışması konusunda bir proje geliştiriyor arkadaşlarımız. Ayrıca sigortalılarımızın ikinci görüş alınacak unsurların olduğu tedavilerde de sistemi sade ve pürüzsüz hale getireceğiz. Kurumsal ticari sigortacılıkta hala ciddi fırsatlar var ve bu alanda hızlı bir gelişim bekliyoruz.
Bireysel sigortalar zaten bir işin olmazsa olmazı. Orada daha gidecek çok mesafemiz var. 2024'te çiftçi paket poliçesi sunduk ve sahadan geri bildirimleri raporluyoruz. Gelecek sonuçlara göre ürünümüzü daha da güçlendireceğiz. Biz sadeleşme ve yeni teknolojileri tüm branşlarda ön plana alıyoruz. Yeni nesil yapay zeka algoritmalarını ikinci çeyrekten sonra mutlak surette şirkette göreceğiz."