Odadan yapılan açıklamaya göre, ATO'da Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) tarafından düzenlenen, "Erken Cumhuriyet Dönemi Ankara'sında Ticaret Hayatı Sempozyumu" gerçekleştirildi.

Baran, burada yaptığı konuşmada, milli mücadele döneminden bugüne kadar Ankara ekonomisinin yıllar içerisindeki değişimi ve gelişimini anlattı.

Türkiye'nin, büyük bir hikaye yazdığını ve dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline geldiğine işaret eden Baran, bu başarıda başkent Ankara'nın yeri ve öneminin çok büyük olduğunu vurguladı.

Ankara'nın 13 organize sanayi bölgesi (OSB), 13 teknoloji geliştirme, 152 AR-GE ve 36 tasarım merkeziyle, Türkiye'nin gayri safi milli hasılasına en fazla katkı sağlayan ikinci il konumunda bulunduğuna dikkati çeken Baran, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Başkentimiz, 15 milyar doları ihracat olmak üzere, yaklaşık 32 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle, Türkiye'nin ihracatta üçüncü, ithalatta ikinci sırasında yer alıyor. Dünyanın hemen her ülkesine, bölgesine, demir çelikten mobilyaya, hububattan optik cihazlara, İHA'lardan SİHA'lara kadar pek çok sektörde ihracat gerçekleştiriyor. Ankara'nın başkent ilan edilmesi şehrin kaderini kökten değiştirirken, ticaret ve sanayi alanında büyük değişikliklerin de kapısını araladı. 1923 yılında hiç sanayisi olmayan ülkenin başkenti, bugün savunma sanayi ihracatının yaklaşık yarısını tek başına yapıyor."