SON DAKİKA
GÜNDEM Perşembe 16 Aralık 2021 16:06

ASGARİ ÜCRET 4 BİN 250 TL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılında asgari ücretin en alt 4 bin 250 lira olarak uygulanacağını, çalışanın evli olmasına ve çocuk sayısına göre bu rakamın daha da yükseleceğini söyledi.

Asgari ücret 4 bin 250 TL

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde işçi ve işveren temsilcileri ile yeni asgari ücrete ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasına, vatandaşları selamlayarak başlayan Erdoğan, bir sonraki yılın asgari ücretinin her yılın aralık ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının nezaretinde, çalışan ve işveren kesimlerinin iştirakiyle belirlendiğini hatırlattı.

İşçi ve işverenlerin gelecek yılın aralık ayında da aynı çalışmayı sürdüreceğini belirten Erdoğan, bu görüşmelerle seçime gidileceğini belirtti.

Bugün gerçekleştirilen 4'üncü toplantı ile nihai karar aşamasına gelindiğini ifade eden Erdoğan, komisyonun, asgari ücretin 4 bin liranın üzerinde olması gerektiği yönünde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na görüş bildirdiğini aktardı.

Gerek işçi kesimini, gerek işveren kesimini temsilen tarafların çok farlı bir anlayış içerisinde, özveriyle bu süreci işlettiğini vurgulayan Erdoğan, bunun, bugüne kadar alışılmış bir yaklaşım metodu olmadığına, bunların ilk defa olduğuna dikkati çekti.

Bu durumu toplu sözleşmelerde de gördüklerini ve bundan dolayı bir Cumhurbaşkanı olarak çok mutlu olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bakanlığımız tarafından şahsıma aktarılan bu görüş çerçevesinde biz de asgari ücreti belirledik. Buna göre, 2022 yılında asgari ücretin en alt rakamı 4 bin 250 lira olarak uygulanacaktır. Çalışanın evli olmasına ve çocuk sayısına göre bu rakam daha da yükselmektedir. Son 50 yılın en yüksek rakamını ifade eden, yüzde asgari ücret olarak söylüyorum, asgari ücret artışı yüzde 50 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yeni asgari ücretin çalışanlarımıza, işverenlerimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası'nda belirtildiği şekilde demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun ifadesi olan bu artışla, çalışanlarımızı fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığımızı ortaya koyduğumuza inanıyorum. Ülkemizin içinden geçtiği şu zor dönemde elbette çalışanlarımız çok daha fazlasını hak ediyor."

"Çalışan olmadan, işveren de olmaz. İşveren olmadan, çalışan olmaz. Hepsi birbirinin adeta mütemmimi. Dolayısıyla bu mütemmim cüzler, bu ülkenin kalkınması, devletin güçlü olması noktasında taraflar olarak bizim sırtımızı dayadığımız iki önemli unsurdur. " diyen Erdoğan, Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, imkanları arttıkça bundan çalışanların da hak ettikleri payı alacağının altını çizdi.

"Kimsenin endişesi olmasın"

Kimsenin, işveren ve çalışan işçi üzerinden herhangi bir spekülasyona girmemesi, istismarını yapmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yani, 'yok geçmişte dolar şuydu ve doların o olduğu dönemden, hesabı dolar üzerinden yaparak şu anda da asgari ücreti tespit etmek gerekir' gibi yaklaşımlar bir defa bu ülkenin şu andaki çalışan-işveren, bu noktadaki istismarından başka bir şey değildir. Bunlara sormak lazım, sizin geçmişinizde acaba siz, Türk lirasının olduğu bu ülkede dolarla mı çalıştırıyordunuz bu insanları? Veya avro ile mi çalıştırıyordunuz bu insanları? Bu tür spekülatörlüğe gerek yok. Bizim paramız bellidir, o da Türk lirasıdır. Ve biz, Türk liramızı yedirmeyeceğiz. Ve şu anda bazı sıkıntılar var, bu sıkıntıları da evelallah en kısa zamanda aşacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Yeni ekonomi programımızda önceliğimizi istihdamın korunmasına ve geliştirilmesine verdiğimizi her fırsatta altını çizerek tekrar söylüyoruz. Salgın sürecinde hayata geçirdiğimiz istihdam merkezli destek politikaları sayesinde hamdolsun bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Son dönemde döviz kurundaki dalgalanma ve buna bağlı fahiş fiyat artışlarıyla ortaya çıkan belirsizliğe de en kısa sürede son vermekte kararlıyız."

Türkiye'nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat odaklı büyümesini hızlandırmak için gereken adımları atmayı sürdüreceklerini anlatan Erdoğan, "Önümüzdeki günlerde hayata geçireceğimiz yeni tedbirlerle inşallah istikrar ve güven ikliminin güçlendirilmesi yolunda çok önemli mesafe kat edeceğimize inanıyorum." diye konuştu.

"Hedeflerimize yakınız demektir"

Asgari ücrette tarihi bir artışı gerçekleştirirken, bunun işveren üzerindeki yükünü azaltacak adımları da ihmal etmediklerinin altını çizen Erdoğan, Türkiye'de onlarca yıldır asgari ücretin vergiden muaf tutulması tartışmalarının yaşandığını hatırlattı.

Yeni asgari ücret düzenlemesiyle, on yıllardır konuşulan işte bu özlemi de hayata geçirdiklerine işaret eden Erdoğan, "Önümüzdeki yılbaşından itibaren asgari ücretten alınan gelir vergisi ile damga vergisini kaldırıyoruz. Bu iki verginin kalkmasıyla işveren kesimini 450 liralık ilave bir yükten de kurtarmış oluyoruz. Bir başka ifadeyle, asgari ücrette tarihi bir artış yaparken, bunun işveren üzerindeki ilave maliyetini 450 lira aşağıya çekmiş bulunuyoruz." dedi.

Hükümet olarak, asgari ücreti fevkalade yüksek bir oranda artırarak çalışanların, asgari ücretten alınan vergiyi kaldırarak da işverenlerin yanında olduklarını gösterdiklerini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Böylece istihdamda asgari ücretin artışının yol açtığı maddi külfetten kaynaklanabilecek muhtemel azalışların da önüne geçtiğimize inanıyoruz. Daha çok çalışmak daha çok üretmek daha çok iş ve aş kapısı açmak, daha çok ihracat yapmak için hiçbir engel hiçbir mazeret bırakmama azmiyle yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizin ve milletimizin geleceğini ne faiz ve kur spekülatörleri ne yeminli iç ve dıştaki Türkiye düşmanları ne de bir avuç aç gözlü muhteris belirleyebilir. Bu ülkenin geleceğini 84 milyon hep birlikte biz belirleyeceğiz. Bu milletin geleceğini erkeğiyle kadınıyla, genciyle yaşlısıyla, işçisiyle işvereniyle hep birlikte biz belirleyeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında yakaladığımız tarihi fırsatı değerlendirmek için hep birlikte mücadele edecek, hep birlikte ter dökecek, hep birlikte fedakarlık yapacak ve nihayet hep birlikte hedeflerimize ulaşacağız. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleriyle dünya bocalarken, biz büyümeye devam ediyorsak, hedeflerimize yakınız demektir. Aynı şekilde tüm bu ülkeler ne yapacağını bilemez şekilde yalpalarken, biz, hedeflerimize kilitlenmiş olarak ilerliyorsak zafere yakınız demektir. Asgari ücreti işte bu anlayışla belirledik. Asgari ücretin işveren üzerindeki yükünü işte bu anlayışla düşürdük."

Yeni asgari ücretin çalışanlara ve işverenlere hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Sayın Cumhurbaşkanımıza, ben komisyon kararını takdim ettim. Sayın Cumhurbaşkanımızın da Türkiye Cumhuriyeti devletinin başkanı olarak, bu sürece başından itibaren emeği ve sosyal barışı koruyan, iş yerinde üretimin devamlılığını sağlayan bir yaklaşımla manevi desteğini hissettik." dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dördüncü ve son toplantısını Bakan Bilgin başkanlığında gerçekleştirdi.

İşçi kesimini Türk-İş, işveren kesimini ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil etti.

Yeni asgari ücreti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı toplantıda Bakan Bilgin, uzun zamandır asgari ücretle ilgili merak edilen çalışmaları tamamladıklarını belirterek, bugün Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun dördüncü toplantısını da yaparak nihai olarak kararını verdiğini bildirdi.

Bilgin, bu süreç içerisinde özellikle komisyonda katkıları nedeniyle TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol ve Genel Sekreter Akansel Koç'a, Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak ve Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat'a, yapıcı tavırlarından dolayı teşekkür etti.

Asgari ücretin ülke açısından çok önemli olduğunu dile getiren Bilgin, şöyle konuştu:

"Şu anda 6 milyon 90 bin kişiyi, çalışanı ilgilendiren bir konu ve sadece onlarla sınırlı değil, bütün ücret düzeylerini de belli bir sıralamayla etkileyen temel ücret durumuna gelmiştir. Özellikle ekonomik ve sosyal değişim süreçlerinde ekonomik kalkınmanın meydana getirdiği sarsıntılar, onun meydana getirdiği sorunların, her ekonomik kalkınma bu tür sorunlar meydana getirebilir, ortaya çıkarabilir, değişiklikler sorun yaratır ama bunları sosyal politikalarla inşa etmek, toplumu korumak, sosyal barışı korumak, dayanışmayı güçlendirmek çok önemlidir. Sosyal politikaların esas amacı budur. Sosyal devletin anlayışı içerisinde bu tip yaklaşımları benimsemek önemlidir. Asgari ücret de bu işlevlerden birini yerine getiren bir kurumdur."

Bilgin, sürece katkısı olan bütün kurulu, asgari ücret komisyon üyelerini ve sendikaları tebrik ederek, "Sayın Cumhurbaşkanımıza, ben komisyon kararını takdim ettim. Sayın Cumhurbaşkanımızın da Türkiye Cumhuriyeti devletinin başkanı olarak, bu sürece başından itibaren emeği ve sosyal barışı koruyan, iş yerinde üretimin devamlılığını sağlayan bir yaklaşımla manevi desteğini hissettik. Ben bu vesile ile kendilerine saygı sunuyorum, katılan bütün sosyal paydaşlarımıza teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

Bakan Bilgin, daha sonra sözü işçi ve işveren temsilcilerine verdi.

"Yaptığımız çalışmanın emekçileri tatmin edeceğini düşünüyorum"

Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, zorlu bir sürecin sonuna geldiklerini belirterek, çalışmaların Bakan Bilgin tarafından, Cumhurbaşkanına takdim edildiğini anlattı.

Kavlak, "Takdir Sayın Cumhurbaşkanımızın. İyi bir çalışma yaptığımızı düşünüyorum. Yaptığımız çalışmanın emekçileri tatmin edeceğini düşünüyorum. Asgari ücretin dışında, asgari ücretle çalışanların dışında tüm emekçileri de yakinen ilgilendiren birtakım kazanımlarımız olduğunu da kısaca ifade edeyim." diye konuştu.

TİSK Genel Başkanı Özgür Burak Akkol da uzun süren bir görüşme süreci olduğunu, devletin liderliğinde hem işçi hem işveren kesiminin en iyisini yapabilmek, çalışanları, işletmeleri koruyabilmek için görüştüklerini aktararak, "Bu bir toplu sözleşme gibi bir pazarlık değil, hakikaten 'ortak olarak nereye varabiliriz' gayesiyle icra ettiğimiz bir süreç. Bu sene daha zorlu, daha meşakkatliydi, daha uzundu. Ümit ediyoruz karar hepimiz için hayırlısı olur." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Bilgin'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a komisyonun geldiği noktayı arz ettiğine dikkati çeken Akkol, şunları kaydetti:

"Bizim TİSK olarak bakış açımız çok net. Biz diyoruz ki çalışan olmadan esasında işveren olmaz, işveren olmadan da çalışan olmaz, devlet olmadan her ikisi beraber olmaz. Dolayısıyla bu üçlü sacayağının çok güzel pozitif ortamda, bazen basına tersi yansıdı ama oldukça pozitif ortamda giden, gelen farklı görüşler vardı. Devletimizin hem işverenlerin maliyetini azaltabilmek hem çalışanlara doğrudan katkı sağlamak adına Pevrul Başkanın da ifade ettiği gibi Cumhuriyet tarihinde olmayan bazı adımlar attığını da memnuniyetle görüyoruz. Hem çalışan arkadaşlarımıza, çalışan camiasına, işçi kardeşlerimize, emekçilere hem işverenlerimize hem de devletimize hayırlı uğurlu olsun."

Bakan Bilgin, konuşmaların ardından, "Sayın Cumhurbaşkanım, neticeyi size arz ettim. Sizin değerlendirmelerinizle beraber, bütün milletimize, öncelikle emekçi kardeşlerimize ve çalışma hayatımıza hayırlı olmasını diliyorum." dedi.