SON DAKİKA
ANALİZ Pazar 26 Ekim 2025 10:13

ARTAN BELİRSİZLİKLER VE TÜRKİYE'NİN İVME ARAYIŞI

Bu hafta küresel ekonomik sahnede dikkatleri çeken başlık, büyümenin hâlâ "çökmediği" ancak kırılganlıkların da arttığı olabilirdi. Türkiye Merkez Bankası Perşembe günü yaptığı toplantıda politika faizini beklendiği gibi 100 baz puan indirdi. Küresel tarafta , ekonominin karmaşık bir denklemle karşı karşıya olduğunu bir kez daha gösterdi

Artan belirsizlikler ve Türkiye'nin ivme arayışı

Hakan DİKMEN

Gelişmiş ekonomilerde merkez bankalarının temkinli adımları, jeopolitik gerilimlerin gölgesi ve Çin'deki yavaşlama beklentileri, dünya ekonomisi üzerindeki belirsizlikleri koruyor. ABD Başkanı Trump’ın Çin Devlet Başkanı Xi ile 30 Ekim’de yapacağı kritik görüşme öncesinde ticaret politikaları üzerindeki belirsizlikler devam ederken, Trump’ın Rusya Başkanı Putin ile gerçekleştirmeyi planladığı görüşmeyi iptal etmesi ve AB ülkelerinin Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar üzerinde anlaşmaya varması geçtiğimiz hafta gündemde öne çıktı. 

Hükümet kapalı kalmaya devam ettiği ABD’de bugün açıklanan beklentilerin altında TÜFE verisi gelecek haftaki toplantı öncesinde Fed’in faiz indirimlerine devam edeceği yönündeki beklentiyi destekledi. Euro Alanı’nda Ekim ayı öncü PMI verileri özellikle hizmetler sektöründe olumlu bir görünüme işaret etti. 

İki büyük risk

OECD ve Kuveyt Türk gibi kurumların 2025 yılı projeksiyonları, ABD'de büyümenin bir miktar yavaşlayacağını (%2,4), Euro Bölgesi'nde ise toparlanma emareleri görülebileceğini (%1,3) işaret ediyor. Ancak bu nispeten ılımlı tablo, iki büyük riskle çevrelenmiş durumda.

 Küresel ekonominin kırılgan bir zeminde ilerlediğini teyit ederken, Türkiye ekonomisinin ise yüksek enflasyon mücadelesine rağmen büyüme ivmesini koruma çabasını sürdürdüğünü görüyoruz. Ankara'nın önümüzdeki dönemde enflasyonu tek haneye indirme ve ihracat pazarlarında rekabet gücünü artırma stratejileri, küresel dalgalanmalara karşı ülkenin direncini belirleyecek anahtar faktörler olacak.

IMF raporunun etkisi

Geçen hafta, International Monetary Fund (IMF) son “World Economic Outlook” raporunda 2025 için küresel büyüme tahminini %3,2’ye yükseltmesi piyasaları daha temkinli olmaya itti. 

Avrupa cephesinde, Eurozone’un Ekim ayı öncü verisi (flash PMI) sürpriz şekilde iyileşti. Burada da  bileşik PMI 52,2’ye yükseldi; özellikle hizmet sektörü gücünü gösterdi. Almanya’da hizmet tarafındaki artış daha dikkat çekici olurken, imalat hâlâ zayıf kalıyor. 

ABD ekonomisi açısından da karışık sinyaller var: hizmet sektörü aktivitesi yükselirken, işletmelerin güveni düşük kalıyor; ticaret baskıları ve tarifeler nedeniyle ihracata dair tedirginlikler artıyor. Öte yandan, küresel tedarik zinciri ve teknoloji rekabeti ekseni yeniden öne çıktı. Özellikle China’nın beş yıllık planı, yüksek teknolojiye ve iç tüketime odaklanıyor; bu, küresel ticaret ve tedarik zinciri açısından önemli bir politik sinyal. 

Küresel ekonomi, “yavaş ilerleyen ama çökme göstermeyen” bir evrede. Önümüzdeki dönemde büyümenin hızını sürdürebilmesi için politika belirsizliklerinin, ticaret gerilimlerinin ve finansal kırılganlıkların yönetilmesi gerekiyor.

Türkiye ekonomisi

Dünya böyle dönerken Enflasyon baskısı, politika dönüşü ve yatırımcılarda tedirginlik yaşayan ülkemizde bu hafta öne çıkan temalar; para politikası dönüşü, enflasyonun ılımlı geri dönüşü, siyasi ve kurumsal belirsizlikler. Türkiye ekonomisi kısa vadede “yüksek enflasyon + yavaşlama riski” sarmalında. Para politikasındaki dönüş önemli bir adım; ancak kurumsal güven, dış finansman koşulları ve ihracat rekabeti gibi alanlarda iyileşme gerekliliği sürüyor. 

Ülkemizde Sanayi sektörü açısından ise bir alarm var. Özellikle tekstil gibi ihracata dayalı sektörlerde ücret, döviz ve rekabet baskıları artıyor. Ülkeyi terk eden firmalar artıyor. Geçtiğimiz hafta bu konu da ziyadesiyle konuşuldu.

Faiz indirimi yönünde hareket ederken, enflasyon ve kur riski hâlâ yüksek. Kurumsal güvenin artırılması önemli.

Bu hafta borsa ve dolar kazandırdı

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 7,18 değer kazanarak 10.941,79 puandan tamamladı. Endeks, hafta içinde en düşük 10.109,02 puanı, en yüksek 11.158,05 puanı gördü.

Aynı dönemde Borsa İstanbul mali endeks yüzde 9,80 artışla 15.282,58 puan, sanayi endeksi yüzde 5,85 artışla 14.135,28 puan, hizmetler endeksi yüzde 4,84 kazançla 11.063,64 puan ve teknoloji endeksi yüzde 4,25 yükselişle 26.567,21 puan oldu.

Türkiye Sigorta en çok prim yapan hisse

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksine dahil hisse senetleri arasında bu hafta en çok yükselen yüzde 26,83 ile Türkiye Sigorta oldu.

Türkiye Sigorta'yı yüzde 16,95 ile Trabzonspor Sportif Yatırım ve Futbol İşletmeciliği, yüzde 16,84 ile Türkiye İş Bankası (C) izledi.

Söz konusu hisseler arasında en çok değer kaybedenler yüzde 22,95 ile Grainturk Holding AŞ, yüzde 9,7 ile Eczacıbaşı İlaç ve yüzde 7,14 ile Gen İlaç ve Sağlık Ürünleri Sanayi ve Ticaret AŞ olarak sıralandı.

Borsa İstanbul'da hisseleri işlem gören en değerli şirketler, 929 milyar 784 milyon lirayla ASELSAN, 552 milyar 720 milyon lirayla Garanti BBVA ve 453 milyar lirayla Enka İnşaat ve Sanayi AŞ oldu.

Dolar yükseldi

24 ayar külçe altının gram fiyatı yüzde 3,82 düşüşle 5 bin 540 liraya, cumhuriyet altınının fiyatı yüzde 3,79 azalışla 37 bin 368 liraya indi.

Doların satış fiyatı ise yüzde 0,04 artarak 41,9680 lira olurken, avronun satış fiyatı yüzde 0,32 azalarak 48,8480 lira oldu.

Geçen hafta 56,2850 lira olan İngiliz sterlininin satış fiyatı, bu hafta yüzde 0,45 düşüşle 56,0330 liraya geriledi.

İsviçre frangı da önceki haftaya kıyasla yüzde 0,42 kayıpla 52,8380 liradan alıcı buldu.


ABONE OL