İsa ÖZGÜLLER

Schafer mutfakta fark yaratan tasarımıyla dikkat çekiyor. Yurt dışından e -ticarette yapılan alışverişlerde 150 Euro’dan 30 Euro’ya düşürülmesini değerlendiren Schafer’ın CEO’su Murat Aslan “Türkiye’deki markalar için, perakende için yapılmış bir hamle. İlk etapta kulağa devletin bir şeylere direkt olarak engellemesi olarak bakılsa da mesela oradan alacağınız x bir ürün, bir oto ürünü diyelim mesela, başka bir sektörden örnek vereyim, burada ben onu halbuki Koçtaş’tan alabilirim. Orada onlarca kişi çalışıyor. Koçtaş alışveriş merkezine bir vergi ödüyor. Alışveriş merkezinin yönetiminde onlarca kişi çalışıyor. Açıkçası bu özellikle ülkeler arasında olan E-ticaretin sınırların indirilmesine doğru buluyorum. Tüketiciye her ne kadar verilmiş bir ceza gibi gözükse de olay tüketmekten ibaret değil. Her tüketicinin kendisi, bir yakını, bir akrabası bu ekosistemin içerisinde çünkü hepimiz ekosistemdeyiz. Ben o yüzden bunun indirilmesini doğru buluyorum” dedi.

4 AYDIR ZAM YAPILMADI

“Kahramanmaraş’ta Konya’da sadece ürettiriyorsunuz. Şimdi onlar çelik tedarik ederken %12 vergi ödüyor. Hatta çıkarsak da %25. Bunu fiyatlarına yansıtabildi mi onlar üretim maliyetlerini ve bu sizin şu an tüketiciye nasıl yansıdı?” sorusuna ise şu cevabı verdi “Şimdi tabi yıllardır herkes her şeyi yansıttı. Son özellikle 4 aydır kimse bir şey yansıtamıyor. Konuyu orada ben bir toparlamış olayım, paslanmaz çeliğe gelen ek vergiyi üretici tamamen yansıtamıyor. İllaki bir kısmını bunun sübvanse etmek zorunda. Onun bana yansıttığını da ben tüketiciye tamamen yansıtamıyorum. Zaten mağazalarımızdaki mayıs ayı fiyat ortalamamız mart ayının yüzde 15 gerisinde. Yansıtmayı geçtim artı indirim yapıyor herkes, bunu yapmaya da devam edecek. Bence ağustos ayının fiyat ortalaması hazirandan da düşük olacak. Geçen sene her ay zam vardı çünkü tüketici zamlanmadan alma korkusundaydı. Ben diyordum ki zam gelecek alayım o zaman diyordu ihtiyacı olmasa bile. Şu an zam gelecek dediğimiz halde paranın değerinin yüzde 50 olduğu bir noktada ihtiyacı olmayanı ihtiyacı olan da almıyor. Faizin yüzde 15 olduğu yerde alayım zaten enflasyondan fark öderim ama şu an sizin bir şeye ihtiyacınız yoksa eğer ki o söz konusu şey de 100 bin TL ise zaten neden alasınız ki.“

CEYİZ ÖNCEDEN ALINIYOR

Çeyizden bahsettiniz ama şimdi son dönemde yüksek enflasyon, tüketimdeki düşüşler evlilik sektörüne verdiğiniz hizmeti nasıl etkiledi? Satışlarda düşüş var mı?” sorusuna ise Aslan’ın “Aslında çeyizin sezonu biraz daha kış ayları oluyor. İnsanlar çünkü çeyizi önceden alıyor. Tam düğün zamanı almıyorlar ama mevcut sezona göre de bunun adetlerde küçülmesini gördük.

Kredi kartı taksit kampanyalarına gelen sınırlamalardan dolayı büyük parçalı ürünlerde düşüş var. Sofra grubunda tabi pandemide misafirlik olayları bittiği, pandemi sonrası da toplumun sosyolojik yapısı değiştiği için bunu çokça görüyoruz. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de 5,5 milyon insan tek başına yaşıyormuş. Artık yılda 800 bin evlilik oluyor ama 80 bin civarı da boşanma oluyor. Artık boşanan insanlar tekrar ailesiyle yaşamıyor, tek yaşıyor. Kadın da erkek de ayrı evde yaşıyorlar. Türkiye’deki bu tek haneli ev sayısı hızlı bir şekilde büyüyor. Biz de tüm araştırmalarımızı yaparak buna uygun tüketim metotları, buna uygun yeni ürünler geliştiriyoruz. Bizim için de 2024 başlarken hedeflerimiz döviz bazında yüzde 10 büyümekti. İlk 6 ayı değerlendirdiğimizde satış hedeflerimizi yüzde 92 gibi oranda gerçekleştirdik. Bundan sonraki soru işareti ülkenin son çeyreğine bağlı çünkü ekim ayı “back to school dönemi” ile beraber okula geri dönüş, tost makinaları, çay makinaları vs bakıyorsunuz ki çok yoğun kampanyaların olduğu bir ekim ayı var. Kasım zaten “efsane cuma, muhteşem cuma” bir sürü cuma oluyor, artık kasım ayında sürekli kampanya ile sürüyor. Artık bakıyorsunuz 11.11 de artık çok Türkiye’de oturdu.”