Anadolu Robotik ve Sekiz Altmış Teknoloji, deniz güvenliğine yönelik yeni bir adım atarak, Arida-M adlı insansız deniz aracı konseptini geliştirdi. Bu sistem, denizlerdeki kritik altyapıları koruyacak ve asimetrik tehditlere karşı savunma sağlamak amacıyla tasarlandı. Ahmet Musab Yıldız, Ar-Ge çalışmaları süren Arida-M’nin önümüzdeki üç ay içinde suya indirileceğini belirtti. Bu yeni nesil insansız deniz aracı, özellikle kamikaze insansız deniz araçları gibi tehditlere karşı donanmalara karşı zaaflarını ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

Arida-M, ana gemiye entegre edilmiş bir tespit sistemi ve suda bulunan bir önleme sistemi ile donatılmıştır. Sistemin görev tanımında, hem limanda demirli durumdaki görev gruplarının hem de düşman kara sularındaki grupların korunması bulunmaktadır. 10 kilometrelik menzile sahip olan bu sistem, su altı ve su üstü intikal araçları ya da insansız deniz araçları gibi unsurları tespit ettikten sonra, 6 kilometre menzilde tanımlama yaparak angajman uygulanmasını hedeflemektedir.

Sekiz Altmış Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Ensar Çalışkan, Arida-M'nin tamamlanmasının ardından, insansız deniz araçları ve liman güvenliğini kapsayan MUHAFIZ İDA projesinin de Ar-Ge sürecinin tamamlanıp seri üretime geçmesinin planlandığını duyurdu. Bu projede, 50 knot hıza ulaşabilen, 4.5 metre genişliğinde ve 1 ton ağırlığındaki İDA platformu kullanılacak.

Yıldız, Arida-M’nin geliştirilmesinde, Sekiz Altmış Teknoloji'nin güçlü haberleşme altyapısının kullanılacağını belirterek, gemi üzerindeki tespit sistemlerinin sisli havalarda ve zor deniz koşullarında etkin çalışabileceğini vurguladı. Arida-M ve İDA, Türkiye'nin deniz güvenliği stratejileri için büyük bir adım olarak öne çıkıyor ve bölgedeki güvenlik tehditlerine karşı etkili bir çözüm sunuyor.

Arida-M, yalnızca su üstü ve su altı unsurları tespit etmekle kalmayacak, aynı zamanda bu unsurları etkisiz hale getirmek için operasyonel olarak angajman gerçekleştirebilecektir. Sistem, hedeflerin tespit edilmesinden sonra otomatik olarak bir müdahale süreci başlatarak, düşman unsurlarını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bu yaklaşım, özellikle asimetrik tehditlerin arttığı günümüzde, geleneksel deniz savunma yöntemlerine kıyasla çok daha hızlı ve etkili bir çözüm sunmaktadır.

Sistemin bir diğer önemli özelliği, farklı hava ve deniz koşullarında çalışma kapasitesidir. Yıldız, Arida-M’nin yüksek hız ve düşük radar kesiti özellikleriyle, düşman sistemlerine yakalanmadan görevini yerine getirebilmesi için tasarlandığını açıkladı. Özellikle deniz durumu 4’e kadar çalışabilme yeteneği, bu aracın zorlu deniz koşullarında dahi etkili bir şekilde kullanılabileceğini ortaya koymaktadır.

İDA platformunun, 1 tonluk ağırlığı ve 50 kg faydalı yük kapasitesi, ona operasyonel esneklik kazandırmaktadır. Sürü şeklinde çalışabilme özelliği, İDA’nın çoklu platformlar arasında koordineli bir şekilde hareket etmesini sağlayarak daha geniş bir alanda güvenlik sağlamasına olanak tanır. Bu, Mavi Vatan’da gerçekleştirilecek büyük deniz operasyonları ve tatbikatlar için büyük bir avantaj sağlamaktadır.

Projenin Ar-Ge sürecinin tamamlanmasının ardından, Arida-M ve İDA’nın sahada kullanılmasıyla Türkiye’nin deniz güvenliği daha da güçlenecek. Bu sistemlerin denizlerdeki tehditlere karşı proaktif bir yaklaşım sergileyerek, ulusal savunma kapasitesini arttırması bekleniyor.

Arida-M ve İDA projeleri, sadece Türkiye’nin savunma sanayisinde değil, aynı zamanda küresel savunma sektörü üzerinde de önemli bir etki yaratabilir. Bu projeler, insansız deniz araçları konusunda Türkiye’nin dünya çapındaki konumunu güçlendirecek ve denizlerdeki güvenlik tehditlerine karşı devrim niteliğinde çözümler sunacaktır.