ANAGOLD MADENCİLİK YENİDEN FAALİYETE GEÇTİ
Erzincan'ın İliç ilçesinde, Anagold Madencilik şirketi tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni'nde; 21 Haziran'da meydana gelen siyanür sızıntısı ardından, faaliyeti durdurulduktan sonra gerekli iyileştirmeleri yapılarak yeniden çalışmaya başlayan firma kapılarını basın mensuplarına açtı.
İliç ilçesinde, Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni’nde 21 Haziran’da siyanür sızıntısı meydana geldi. Olaydan sonra bölgede temizlik çalışması yapılırken Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ilgili firmaya para cezası uygulayarak faaliyetini durdurdu. Ulusal ve uluslararası mevzuatlar ile standartlar çerçevesinde gerekli iyileştirmelerini tamamlayan firma, 22 Eylül 2022 tarihi itibariyle yeniden faaliyetine başladı. Maden işleme ve olası sızıntılara karşı alınan tedbirlerle ilgili basın mensuplarına sunum yapan Cevher İşleme Tesisi Müdürü Koray Şimşek, “21 Haziran gecesi yığın liç tesisimizde yaşanan bir boru kaçağı nedeniyle bir döküntü meydana geldi. Bu döküntünün ardından yaklaşık 20 metreküp, 8 kilogram siyanür içeren bir solüsyon yığın liç tesisinin mebran ile kaplanmış alanının dışarısına çıktı. Bu alanda bizim yol olarak kullandığımız bir maden içi erişim yoluna bir döküntü yaşandı. Bu döküntünün ardından ekiplerimiz hemen devreye girerek döküntü yaşanan alanda ki malzemeyi sıyırdı ve yığın liç yine mebranla kaplanmış alan içine götürüp orada depoladık bu malzemeyi. Ardında da oluşabilecek siyanür kirlenmelerinin önüne alana sodium hypochlorite ile müdahale ettik. Bu müdahalenin ardından hemen çevre bakanlığına bilgi verdik olayın yaşandığına dair. Ardından çevre bakanlığı gelip yerinde incelemeler ve tetkikler yaptı ve olası bir kirlenmenin boyutunu inceledi” diye konuştu.
'TEKNOLOJİK GELİŞTİRMELERDE BULUNDUK'
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kendilerine tebliğ ettiği iyileştirme listesini kısa sürede tamamladıklarını ifade eden Şimşek, şunları söyledi:
“Bu kapsamda da yığın liçin etrafında ki seddelerin kontrolü yapıldı. Yığın içine solüsyon ileten boru hatlarının flanş kontrolleri, boru kontrolleri hepsi tamamlandı. Ardından kaçak sistemi için hali hazırda ki sisteme çok teknolojik geliştirmelerde bulunduk. Gerek sensörler olsun gerekse basınç ölçerler olsun. Ardında da olası büyük bir yağışı karşılamak üzere ilgili rampanın havzasına 2 bin 100 metreküplük bir havuz yaptık ve bu havuzda da oluşabilecek herhangi bir yağmur suyu için gerekli aksiyonları yaptık. Bu yaşanan döküntü sonrası çevre bakanlığının yetkilileri ve bizler tarafından da yapılan tespitlerde ilgili derenin yani iddiaların gerçekleştiği Sabırlı deresinin kuru olduğu hem bizler hem de bakanlık yetkilileri tarafından tespit edildi. Her ihtimale karşı yine dere üzerinden ilgili numuneler alındı. Bu numunelerde herhangi bir karışma olmadığı tespit edildi. Dolayısıyla iddiaların tersine Fırat Nehrine herhangi bir siyanür karışması söz konusu olmadığı hem bakanlık hem bizim tarafımızdan teyit edilmiş oldu. İlgili çalışmaları yaptıktan 88 gün sonra tekrardan güvenli bir şekilde üretim faaliyetlerimize kaldığımız yerden başladık.”