ALMANYA EKONOMİSİ ALARM VERİYOR: KRİZ DERİNLEŞİYOR
Almanya, giderek artan ekonomik darboğazla çalışan kesimin hayatının zorlaşmasına neden olan ülkelerin arasında öne çıkıyor. Almanya'da yaşayan Türk toplumu da zorlukların giderek arttığını belirtiyor

Mustafa DENİZ
Almanya, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en zorlu ekonomik dönemlerinden birini yaşıyor. Son yıllarda üst üste yaşanan daralmalar, hem piyasaları hem de halkın alım gücünü ağır biçimde etkiliyor. Market raflarında temel gıda ürünlerinin fiyatı katlanırken, özellikle sebze, meyve ve et ürünlerindeki artış milyonlarca insanın bütçesini sarsıyor. Bir kilo meyvenin birkaç ay içinde 2 eurodan 12 euroya kadar yükselmesi, krizin toplumun tüm kesimlerinde hissedilmesine yol açıyor.
Almanya’da yaşayan Türk toplumu da zorlukların giderek arttığını belirtiyor. Özellikle et ve şarküteri ürünlerinde görülen zamlar dikkat çekici boyutlara ulaştı. Dana fileteden tavuk salamına kadar pek çok üründe yüzde 20’lere varan fiyat artışları gözleniyor. Büyük market zincirlerinde schnitzel, salam ve sosis gibi ürünlerdeki etiket değişiklikleri de tüketicinin bütçesini daha da zorluyor.
Aldi Süd’de tavuk schnitzelin fiyatı 400 gram için 4,59 eurodan 4,99 euroya çıkarken, Lidl’de 300 gramlık bratwurst 3,39 eurodan 3,69 euroya yükseldi.
Artışın nedenleri
Sektör temsilcileri, fiyatlardaki yükselişi küresel ölçekte artan yem maliyetleriyle açıklıyor. Tahıl ve soya fiyatlarının tırmanması, kuraklık ve kötü hasatlar üreticilerin yükünü artırıyor. Bu durum doğrudan tüketici fiyatlarına yansıyor. Dana eti ve yavru hayvan üretimindeki azalma da arzı daraltarak maliyetleri yükseltiyor.
Yıl sonuna doğru kıyma, köfte ve fileto gibi ürünlerde yeni zamların kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. Nitekim üretici fiyatlarında sığır ve genç boğa etinde yüzde 35-40 arasında artış yaşandı.
Ekonomide durgunluk beklentisi
Almanya ekonomisi 2022’den bu yana zayıf bir seyir izliyor. 2025’te de büyümenin sınırlı kalacağı, yatırımların ise belirsizlik ve finansman sıkıntıları nedeniyle durgunlaşacağı öngörülüyor. 2026 itibarıyla kısmi toparlanma beklenirken, büyümenin ancak yüzde 1,1 seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor.
Kamu maliyesi de zor bir dönemden geçiyor. Borç oranının 2026’da GSYH’nin yüzde 64,7’sine yükselmesi beklenirken, sosyal harcamaların demografik yaşlanma nedeniyle yüksek seviyelerde kalacağı ifade ediliyor.
Resesyon kapıda
Son iki yıldır küçülme kaydeden Almanya ekonomisi, 2025’in ilk çeyreğinde de daralırsa teknik resesyona girmiş olacak. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, Almanya birleşmeden bu yana ilk kez üç yıl üst üste büyüme kaydedememiş olacak.
Uzmanlar, yüksek enerji maliyetleri, artan küresel rekabet ve faiz oranlarının ekonomiyi baskıladığını belirtiyor. Ayrıca, Kasım 2024’te üçlü koalisyon hükümetinin dağılmasıyla oluşan siyasi belirsizlik de riskleri artırıyor. 23 Şubat’ta yapılacak erken seçimlerin ardından ekonomide nasıl bir yol izleneceği merak konusu.
Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın AB ülkelerine yönelik gümrük vergilerini artırma planı da Almanya için büyük bir tehdit oluşturuyor. ABD, Alman ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu oluşturuyor ve olası kısıtlamaların ekonomiyi daha da zorlaması bekleniyor.
Çalışan kesim, emekli olmayı düşünmüyor
Çalışanlar emekli olmayı düşünmüyor. Bunun nedeni, emekli aylıklarının 700 eurodan başlaması. Bu maaşlarla ülkede geçinmenin imkansız olduğunu belirten gurbetçiler, sosyal devletin de çöküşte olduğunu, hastanelerde saatlerce sıra beklediklerini, buna karşın yeterince tedavi imkanı bulamadıklarından dert yanıyor. Aile sağlığı merkezleri gibi bir uygulamanın bulunmadığı Almanya’da vatandaşlar, hastanelerde yeterli tedavi hizmetinin verilmediğini belirtiyor.
Okullarda da temizlik ürünlerinin öğretmenler tarafından karşılandığını, örneğin tuvalet kağıdının bile öğretmenler tarafından temin edildiği ifade ediliyor. Ayrıca öğrencilerin oturmak için sıra bulamadıkları, yerlerde minder üstünde eğitim gördükleri de vurgulanıyor. Almanya’da yaşayan Türk toplumu, Türkiye’de yaşayanların gerçekten şanslı olduğunu, Türkiye’de sunulan imkanların Almanya’da bulunmadığını ifade ediyor.