TÜİK ve TRAMER verilerinden derlenen bilgilere göre, ülkemizde araçların ortalama yüzde 2’si her ay trafik kazası yaşıyor. Ancak kasko sahipliği bu oranla kıyaslandığında oldukça düşük kalıyor. Allianz Türkiye Elementer Bireysel Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Emrah Gökmen, kasko sigortasının araç sahiplerine sağladığı avantajlara ve ulaşılabilir çözümlere dikkat çekiyor.

RİSKLERE KARŞI KAPSAMLI GÜVENCE SUNUYOR

Gökmen “Trafikte sürüş ya da park halindeyken yaşanabilecek trafik kazalarından, çarpışma, yangın, hırsızlık gibi temel risklere kadar geniş bir teminat sağlıyor. Ayrıca dolu, sel gibi doğal afetler ve toplumsal hareketler gibi öngörülemeyen risklere karşı da koruma sunuyor. Üçüncü şahıslara karşı doğabilecek mali sorumluluklar da kasko kapsamında yer alıyor. Bu sayede araç sahipleri hem maddi hem manevi anlamda güvence altında oluyor” dedi.

Artan hasar ve bakım maliyetlerinin kasko yaptırmayı gereklilik haline getirdiğini vurgulayan Gökmen “Her bütçeye uygun, kişiselleştirilebilen ek teminatlarla zenginleştirilmiş kasko paketlerimizle, araç sahiplerinin ekonomik açıdan da avantaj elde etmesini sağlıyoruz” diye ekledi.

HER BÜTÇEYE UYGUN KASKO PAKETLERİ

Gökmen, Allianz Türkiye olarak farklı ihtiyaç ve bütçelere uygun kapsamlı kasko paketleri sunduklarını belirtti. Türkiye genelinde geniş servis ağı, 7/24 yol yardım, ücretsiz mini onarım ve orijinal cam değişimi gibi avantajlarla kasko yaptırmanın her araç sahibi için erişilebilir olduğunu vurguladı. Kasko sahipliğinin iller arasında farklılık gösterdiğine dikkat çeken Gökmen, özellikle bazı bölgelerde farkındalık yaratmanın önemine işaret etti. TRAMER verilerine göre trafik kazalarının yüksek olduğunu ve bu nedenle kasko sahipliğinin sürücüler için hayati önem taşıdığını söyledi. Ayrıca, Allianz Türkiye’nin Avrupa Birliği Taksonomi kriterlerine uygun Türkiye’nin ilk sertifikalı sürdürülebilir kasko ürününü geliştirdiğini, elektrikli araçlar için özel paketler sunduklarını ve siber saldırılara karşı da koruma sağladıklarını ifade etti.