AFRİKA BOYNUZU'NDA TÜRKİYE AĞIRLIĞI
Türkiye ile Somali arasında Savunma ve Ekonomik İş birliği Çerçeve Anlaşması imzalandı. Bu imza ile birlikte Türkiye 10 yıl boyunca Somali'nin denizlerini koruyacak, liman ve gemi inşaat yapım işlerini üstlenecek, herhangi bir saldırı durumunda Türk Silahlı Kuvvetleri Somali'yi koruyabilecek. ABD'de Türkiye'nin Afrika Boynuzu'ndaki varlığını artırdığı yorumları yapılıyor.

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye ile ülkesi arasındaki Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması'nı imzalandığını duyurdu.
Mahmud, “Somali ile Türkiye arasında onaylanmış Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması'nı imzaladım. Bu tarihi anlaşma, ulusumuzun güvenli ve müreffeh bir geleceğe doğru yolculuğunda yeni bir sayfaya işaret ediyor” ifadesini kullandı.
Anlaşmanın, her türlü yasa dışı faaliyetle mücadele konusunda ortak bir kararlılığı bünyesinde barındırdığını ve Somali'nin deniz güvenliği için gerekli olduğunu vurgulayan Mahmud, "Kardeş Türkiye'ye, bölgedeki barış, istikrar ve refahın sağlanmasına yönelik sarsılmaz ve zamanında destek ve bağlılıklarından dolayı derin şükranlarımızı sunuyoruz." şeklindeki görüşünü paylaştı.
Bölge ülkelerine tehdit yok
Mahmud, Türkiye-Somali arasında imzalanan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması'nın Somali Meclisi tarafından onaylanmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye ile Somali arasında imzalanan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması'nın bölge ülkelerine yönelik bir tehdit oluşturmadığını belirterek, "Türk kardeşlerimiz bu anlaşma çerçevesinde sadece 10 yıl boyunca denizlerimizi koruyacak. 10 yıllık işbirliğinden sonra biz de denizlerimizi koruyacak bir donanmaya sahip olacağız" dedi.
Türkiye ile yapılan anlaşmanın Somali'de terörizm, dış tehditler, korsancılık ve yasa dışı balıkçılıkla mücadele ile kıyıların korunmasını ve deniz kaynaklarının geliştirilmesi gibi konularda işbirliklerini kapsadığını kaydeden Mahmud, anlaşmanın, Etiyopya veya başka bir ülkeye yönelik düşmanca bir amacı olmadığını söyledi.
Ortak deniz kuvvetleri oluşturulacak
İki ülke arasında ortak bir deniz kuvvetleri oluşturulacağını açıklayan Mahmud, bu kuvvetlerin, Somali sularını 10 yıl boyunca koruyacağını ve deniz kaynaklarının gelişmesine katkı sağlayacağını belirtti.
Mahmud, "Türk kardeşlerimiz bu anlaşma çerçevesinde sadece 10 yıl boyunca denizlerimizi koruyacak. 10 yıllık işbirliğinden sonra biz de denizlerimizi koruyacak bir donanmaya sahip olacağız" şeklinde konuştu,
Cumhurbaşkanı Mahmud, Türkiye'nin Somali'ye sağladığı desteğin diğer dünya ülkelerin verdiği destekten farklı olduğunu sözlerine ekledi.
Türkiye’ye tam yetki
Somali Bakanlar Kurulu, Türkiye ile 10 yıllık Deniz Güvenliği Anlaşmasını onaylayarak Türkiye’ye Somali karasularında tam yetki verdi. Buna göre Türkiye, deniz güvenliği operasyonlarını denetleyecek, Somali Donanması’nın yeniden inşasını desteklemek ve yasadışı balıkçılıkla mücadele etmek üzere Mavi Su Ekonomik Bölgesi kaynaklarının %30’unu alacak. Bu anlaşma, Etiyopya’nın ve Somali’nin Awdal bölgesindeki Lughaya’da bir liman ve askeri üs için Somaliland yönetimiyle yaptığı anlaşmayı da içeren son gelişmeleri takip ediyor.
Stratfor anlaşmayı mercek altına aldı
Türkiye ve Somali arasındaki güvenlik anlaşması ABD merkezli özel istihbarat-analiz şirketi Stratfor tarafından mercek altına alındı. Analizde Ankara'nın Afrika Boynuzu'ndaki varlığının güçlendiğine dikkat çekildi.
Ajans “Ankara, Somali ve Cibuti ile Savunma Anlaşmaları Yoluyla Etkisini Genişletiyor” başlığı ile bir analiz yayınladı.
Bu adım neden önemli?
Yeni anlaşmayı “Somali Kabinesi ve parlamentosu Türkiye ile 10 yıllık bir savunma ve ekonomik işbirliği anlaşmasını onayladı. Bu, Türkiye'nin 19 Şubat'ta Cibuti ile bir savunma anlaşması imzalamasının ardından geldi” şeklinde özetleyen STRATFOR “Bu adım neden önemli?” sorusuna yanıt aradı.
“Somali ile yapılan anlaşma, Türkiye'nin Somali sularında daha sık deniz konuşlandırması yapmasının önünü açıyor” denilen analizde bunun yasadışı, rapor edilmeyen ve düzenlenmemiş (IUU) balıkçılık faaliyetlerinin yanı sıra ülkenin kıyılarında yeniden canlanan korsanlığın engellenmesine yardımcı olabileceğine dikkat çekildi.
Ankara'nın varlığı güçleniyor
Ankara'nın Afrika Boynuzu'ndaki varlığını güçlendirdiği ifade edilen analizde şu ifadeler yer aldı:
“Bu Türkiye'nin orta vadede Somali veya Cibuti'de bir deniz üssü kurmasıyla sonuçlanabilir. Uzun vadede, Türkiye-Somali anlaşması muhtemelen Somali'nin donanmasını ve sahil güvenliğini güçlendirecek ve IUU balıkçılığını ve korsanlığını daha da caydıracaktır. Türkiye'nin Afrika Boynuzu'ndaki nüfuzunu güçlendirme çabası, Asya'ya giden deniz ticaret yollarını güvence altına alma girişimidir; ancak bu, özellikle Abu Dabi ile Ankara arasındaki ikili ilişkilerin kötüleşmesi halinde, muhtemelen Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki bölgesel rekabeti artıracaktır.”
ABD Medyasının istihbarat kaynağı
Bazılarına göre “Gölge CIA” diye tanımlanan, bazılarına göre ise haftalık ekonomi-finans dergisi “The Economist'in 1 hafta geriden geleni, 4-5 yüz katı daha pahalısı” denilen Stratfor’un skandal paylaşımlarının Amerikan medyasında alıcısı oldukça fazla.
CNN, Bloomberg, AP, Reuters, The New York Times gibi büyük kuruluşların istihbarat konularında “güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre” aktardığı haberleri Stratfor’dan edindiği biliniyor.
Ancak Stratfor’un istihbaratlarının ne kadar güvenilir olduğu, bu bilgileri hangi amaçla kamuoyuyla paylaştığı üzerine soru işaretleri bulunuyor.
CIA'in gölge kuruluşu
Stratfor, ABD’nin Teksas eyaletinin başkenti Austin’den yönetiliyor.
Stratfor, 1996 yılında ünlü strateji uzmanı ve siyaset bilimci George Friedman tarafından kuruldu.
Kendisini ekonomi, enerji, dış politika ve güvenlik konularında küresel alanda faaliyette bulunan bir kuruluş olarak tanımlayan Stratfor, dünya genelindeki 175’ten fazla ülkeye dair analizler sunuyor.
Online abonelik ve danışmanlık hizmeti sunan Stratfor’un analizlerini abonelerine para karşılığı satması, kendisini, finansmanını genellikle sponsorlardan sağlayan bir düşünce kuruluşu olmaktan çıkarıyor.
Stratfor, kamuya açık kaynaklara dayandırarak hazırladığını iddia ettiği analizlerini, dünyanın değişik bölgelerindeki farklı dilleri bilen İngilizcesi iyi "casuslara" yazdırdığı Wikileaks belgeleri tarafından ortaya çıkarılmıştı.
Bu nedenle medyada ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) "gölge kuruluşu" olarak tanımlanan Stratfor’un, ABD’nin dış politikası açısından büyük önem arz eden bölgelere ilişkin jeopolitik analizlerinin ciddi takipçisi bulunuyor.
Anlaşmanın güvenlik ve ekonomi boyutları
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) internet sitesinde Tunç Demirtaş tarafından kaleme alınan analizde, “Ankara ve Mogadişu yönetimleri arasında imzalanan anlaşma sadece Somali’nin güvenliği açısından değil aynı zamanda bölgesel barışa yönelik de önem arz ediyor. Türkiye’nin imzaladığı anlaşma gibi Somali ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD, Mısır, Uganda ve Etiyopya gibi ülkeler de ayrı ayrı “mutabakat zaptları” (memorandum of understanding, MoU) imzalandı. Ancak bu MoU’lar Somali’de Meclise getirilememiştir. Hatta BAE örneğine bakıldığında Somali’nin bazı kesimlerinin BAE’yi işgalci olarak görmesi bu ülke ile imzalanan MoU’nun Meclise getirilmesini engellemektedir. Bu bağlamda Türkiye’nin sahada halk nezdinde kabul görmesi ve istenen olması dosyanın rahatlıkla Meclise getirilmesini ve onaylanmasını mümkün kılmıştır. Aynı zamanda bu anlaşma karşılıklı olarak ekonomik avantaj da sağlayacaktır. Türkiye’nin Afrika politikasında yer alan kazan-kazan(dır) prensibiyle uyumlu şekilde olan ve onaylanan anlaşmanın güvenlik ve ekonomik boyutları da bulunuyor” denildi.
Gorgor Tugayları eğitildi
Tunç Demirtaş analizinde şu ifadelere yer verdi: “Somali ile kardeşlik bağına sahip olan Türkiye’nin uzun yıllara dayanan ilişkisi önceki savunma, güvenlik ve ekonomik iş birliği anlaşmalarıyla sürdürülmüştür. Bu noktada Türkiye, Somali’de devletin yeniden yapılandırılmasına ilişkin özellikle güvenlik sektöründe önemli iş birlikleri gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda Somali’de asayiş ve güvenliğin sağlanması konusunda Gorgor Tugaylarını eğiten Türkiye, yeni anlaşmayla on yıllığına sahil güvenlik ve deniz güvenliğini sağlayacaktır. Ayrıca hatırlamak gerekirse Kasım 2022’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararıyla Türkiye, Somali’ye uygulanan silah ambargosundan muaf tutulan ülkeler kategorisine alınmıştır. Bu kapsamda Türkiye, Somali’nin Şebab terör örgütüyle mücadelesinde savunma sanayii ürünleriyle önemli bir aktör olarak yer alıyor. Kısacası Somali’nin kilit güvenlik ortağı konumunda yer alan Türkiye’nin en büyük deniz aşırı askeri eğitim üssü de Mogadişu’da bulunuyor.”
Donanma dünya standartlarına getirilecek
Tunç Demirtaş, “Aynı zamanda Türkiye, Somali Deniz Kuvvetleri için eğit-donat faaliyetlerine de başlayacaktır. Dünyanın sekizinci ve NATO’nun ikinci en büyük askeri gücü olan Türkiye’nin Somali’ye desteği Somali Deniz Kuvvetlerinin kapasite inşasını gerçekleştirmesi açısından önemlidir. Nitekim uzun yıllardır Somali’nin kalkınmasının yanı sıra bölgesel ve küresel güvenliğin tesisine yönelik Türkiye’nin çabaları ve desteği Somali’de bir başarı öyküsü ve model olarak bulunuyor. Türkiye’nin önümüzdeki on yıl içinde Somali Donanmasını dünya standartlarına getirmesi Somali’de yeni bir başarı öyküsünün yazılmasına katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte her şeyin ötesinde Türkiye’nin bu desteği ile bölgede savaşsızlık durumuna katkı sağlayarak Somali’ye kalkınması ve devlet kurumlarını güçlendirmesi için gereken zamanı kazandırdığı da görülüyor. Bu kapsamda Türkiye’nin belki de paradan daha değerli unsur olan zamanı Somali’ye kazandırması söz konusudur” ifadelerini kullandı.
Enerjideki iş birliklerinin altyapısı hazırlandı
Tunç Demirtaş, “Öte yandan anlaşma Somali’nin deniz kaynaklarına yönelik hukuksuz olarak gerçekleştirilen yabancı müdahalelere karşı da destek sağlamaktadır. Örneğin Çin gemilerinin Somali sularında hukuksuz olarak avlanmaları karşısında Türkiye’nin varlığı hukuka uygun bir durumun ortaya çıkmasına fırsat tanıyacaktır. Ayrıca Türkiye yasa dışı balıkçılık faaliyetleri, korsanlık ve terörizmden de koruyarak ülkenin ekonomik gelişime destek sağlayacaktır. Bununla birlikte balıkçılıktan turizme ve enerji kaynaklarına kadar potansiyel ekonominin verimli kullanılmasının önünü de açacaktır. Kısacası anlaşmanın hem Kızıldeniz hem de Hint Okyanusu’nda mavi ekonomi alanında ortak savunma ve ekonomik iş birliklerini gerçekleştirmesi muhtemeldir. Bu kapsamda balıkçılık ve denizcilik gibi çeşitli alanlarda ortaklaşa faaliyetlerin yapılması beklentiler arasındadır. Ayrıca, Anlaşma ile su altında yer alan doğal kaynaklarından elde edilecek gelirlerden Türkiye’ye pay verilmesi kuvvetle muhtemel. Bu bağlamda bölgede yapılan araştırmalar ve verilerde görüldüğü üzere söz konusu alanlarda petrol başta olmak üzere birçok enerji kaynağı bulunuyor. Dolayısıyla bu anlaşma ile geleceğe yönelik enerji konusundaki iş birliklerinin altyapısı da hazırlanmış olmaktadır” değerlendirmesi yaptı.