5G'DE GÜVENLİK SORUNU YOK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan: "Bu sistemi (5G teknolojisi) farklı altyapı uygulayıcılarıyla yaparız, bu Huawei'ye bağlı bir şey değil. Bu manada 5G dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de Huawei'ye bağlı değil. Onun için güvenlik endişemiz yok. Yeni yapacağımız YHT ve hatlarındaki sistemlerin bir kısmını, Almanlarla yapmayı planlıyoruz. Finans temin çalışmaları devam ediyor"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, 5G teknolojisi konusunda, “Bu sistemi farklı altyapı uygulayıcılarıyla yaparız, bu Huawei’ye bağlı bir şey değil. Bu manada 5G dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de Huawei’ye bağlı değil. Onun için güvenlik endişemiz yok.” dedi.
Almanya'nın Leipzig kentinde Uluslararası Ulaştırma Forumu’na (ITF) katılan Turhan, AA muhabirinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Turhan, Türkiye’nin demir yolları altyapısının geliştirilmesi için Alman teknolojisinden faydalanmak amacıyla hem projelerin finansmanı, hem de ortak proje imkanları oluşturmak için daha önceden başlayan görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Bakan Turhan, Gebze-Halkalı demir yolu sistemi ile Ankara-İstanbul hatlarındaki hızlı tren sisteminde çalışacak 10 set demiryolu aracının Almanya'dan tedarik edileceğini belirtti.
Mevcut hatların iyileştirilmesinin ve elektrikli hale getirilmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Turhan, "Demir yollarında şu an yakıt olarak mazot kullanılıyor. Bu hatları elektrikli hale getiriyoruz. Almanlarla yapacağımız çalışmaların bir kısmı bu. Kendi bütçe imkanlarımızla şu anda yüzde 50'sini yaptık ama kalan kısımlarda ortak çalışma fırsatlarını araştırıyoruz. Yeni yapacağımız YHT ve hatlarındaki sistemlerin bir kısmını, Almanlarla beraber yapmayı planlıyoruz. Finans temin çalışmaları görüşmeleri şu an devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
“5G'de güvenlik endişemiz yok”
Türkiye'nin 5G teknolojisine geçiş hazırlıklarını sürdürdüğü hatırlatılarak, "Türkiye'de 5G altyapısının tedarikçisi Huawei mi olacak? 5G'ye geçiş ulusal güvenliği ne yönde etkileyecek?" şeklindeki soru üzerine Turhan şunları kaydetti:
“5G, Huawei'ye bağlı bir teknoloji değil. 5G sistemine geçiş için en önemli aşamalardan birisi altyapının oluşturulması. Ondan sonra 5G'ye uygun kullanıcıların kullanacağı cihazların pazarlanması ve imalatı. En önemli altyapı çalışmalarından birisi fiber optik geniş bant siteminin yurt sathına yaygınlaştırılması. Diğer sistemlerden en önemli farkı sadece kişiler arasında bilgi, ses, görüntü aktarımı değil, araçlar ve nesneler arasında da iletişimin sağlanması. Bunun sağlanması için altyapının oluşması lazım. Fiber altyapısının yaygın ulaştırılması lazım. Vericilerin ülke genelinin kapsama alanının genişlemesi, büyümesi lazım. Bu sistemi farklı altyapı uygulayıcılarıyla yaparız, bu Huawei’ye bağlı bir şey değil. Sistemi kullanacak olan araçların imalatını yapan farklı imalatçılardan da alabiliriz ama bu hizmeti operatörler verecek. Ülkemizde yüzde 90'ını 3 firma yapıyor. Kalan yüzde 10'unu ise aracılar ya da dar alanda hizmet verenler, özel amaçlı firmalar yapıyor. Bu manada 5G dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de Huawei’ye bağlı değil. Onun için güvenlik endişemiz yok.”
"THY'nin yönetim kurulu başkanı değilim"
Türk Hava Yolları’nın Almanya-Türkiye karşılıklı uçuk biletlerinde indirim sağlanması yönünde vatandaşların talebi olduğunun hatırlatılması üzerine Turhan, THY'nin halka açık bir şirket olduğunu ve kuralları bulunduğunu söyledi. “THY'nin yönetim kurulu başkanı değilim. Vatandaşlarımızın THY bilet fiyatlarından şikayetçi olduğunu duyuyorum. Ben yönetimine iletiyorum." diyen Turhan, petrol fiyatlarındaki artışın tüm havayolları şirketleri gibi Türkiye'nin en kıymetli markası haline gelen THY'yi de etkilediğini anlatttı.
Turhan, "Hizmet kalitesini de düşürmek istemiyor. Rekabet edebilmesi ve bu hizmetin sürdürülebilmesi için kendisinin hayatiyetini devam ettirebilmesi lazım. Şimdi bir ucuzluk yaptı, yarın zarar ettiğinde şirketin hizmetleri aksayacak. Olmayan hizmet en pahalı hizmettir. Bu durumda yabancı şirketlerin eline kalma durumuyla da karşılaşabiliriz. Onun için THY'den aldığım bilgiye göre yurt dışı uçuşlarda da karlılık oranı çok yüksek değil. THY, kargodan ya da uzun menzilli uçuşlardan kazanıyor. İş dünyasına kaliteli hizmet vererek kazandığı paralarla sıkça kullanılan hatları sübvanse ediyorlar.” diye konuştu.
"Ulaştırmada çok önemli projeler hayata geçirdik"
Turhan, Türkiye'nin, ulaştırma alanında faaliyet gösteren ITF kurulduğundan bu yana bunun üyesi olduğunu ve toplantılarına büyük önem verdiğini belirtti. Forumun bu yılki konusunun ulaştırma yollarının tesisi olduğunu hatırlatan Turhan, forum kapsamında önemli temaslar gerçekleştirdiğini, ulaştırmada dijitalleşme ve enerji dönüşümü konularını içeren konuşma yaptığını söyledi.
Turhan, şöyle devam etti:
"Ülkemizde son 15 yılda ulaştırma alanında çok önemli projeler hayata geçirdik. Bunları anlattık, herkes tarafından ilgiyle takip edildi. Kuşak ve Yol etkinliğine de anahtar konuşmacı olarak katıldım. Ülkemizdeki ulaştırma yatırımlarından bahsettim. Çevremizdeki ülkelerde Kuşak ve Yol projesi kapsamında ulaştırma altyapısını en ileri seviyeye getiren ülkelerden birisiyiz. Karadeniz Çevre Yolunda en ileri seviyelerde olan ülkelerden birisiyiz. İlgili ülkelerin temsilcilerine bu yolun tamamlanmasını tüm ülkelere ve üçüncü ülkelere büyük katkıları olacağını vurguladık. Akıllı ulaşım istemleriyle ilgili ülkemizde yaptığımız çalışmalar kayda değerdir, önemlidir. Bu çalışmaları diğer ülkelerle paylaştık.”
"Çin ile görüşmeler devam ediyor"
Kuşak ve Yol projesi ile dünya ticaretinin Avrupa ile Asya arasında giderek büyümesinin, Türkiye’nin ulaşım altyapısının önemini ortaya koyduğunu belirten Turhan, “Çin ile G20 Antalya toplantısında Kuşak ve Yol projesinin demiryolu altyapısının bir an önce tamamlanması ve geliştirilmesiyle ilgili mutabakat zaptı imzaladık. Bizim sınırlarımız içinde bin 380 kilometre var. 500 kilometrelik kısmını tamamlamış durumdayız. Yaklaşık 600 kilometrede çalışmalarımız devam ediyor. Ülke içinde yapmayı planladığımız 2 bin kilometre civarında demiryolu hattı var. Bunların hayata geçirilmesine ilişkin Çin ile finansman sağlanması ve karşılıklı yapılması konusunda girişim yapıldı ve süreç devam ediyor.“ değerlendirmesinde bulundu.
"Nakliyecilerimize karşı haksız uygulamaları gündeme getirdik"
Turhan, ITF toplantılarına katılmalarının bir sebebinin de Türk nakliyecisinin yaşadığı sorunlar olduğunu vurguladı. Türkiye'nin, Avrupa'nın en büyük nakliye filosuna sahip olduğunu ifade eden Turhan, şöyle konuştu:
"Bazı ülkeler sürücülerimize kotalar ve vizeler koyuyor. Konan kota ve vizeler bu ülkeler arasındaki yapılan ticareti, ulaşım maliyetini artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Sonuçta bu maliyeti, malzemeleri kullanan vatandaş ödüyor. Ulaşımda rekabetin şeffaflaşmasının, serbestleşmenin tarafında olduğumuzu her zaman vurguladım. Herkes bunun doğru olduğunu ifade ediyor fakat işin içine siyaset ve ince ekonomik konular girince korumacılık başlıyor. Herkes kendi nakliyecisini korumaya çalışıyor. Biz de bunları hem gündeme getiriyoruz hem de nakliyecilerimizin hakkını, hukukunu ve onların iş yapma ortamlarını iyileştirmeyi, geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu sadece nakliye alanında değil diğer tüm sektörlerde rekabet alanında Türkiye'nin uluslararası alanda yaşadığı haksızlıkların önüne geçmek için her türlü yöntemi kullanarak bunun mücadelesini veriyoruz.Türkiye'ye karşı haksız engellerin kaldırılmasını devamlı gündeme getiriyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz.”