Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimi alanında yatırım yapma, enerji üretim
santralleri kurma, işletme ve elektrik üretme misyonuyla yola çıkan 49 yıl lisanslı GES (Güneş Enerji
Santrali) yatırımları bulunan Birleşim Yeşil Enerji, 2020 yılında ilk GES yatırımı ile yenilenebilir enerji
sektörüne adım attı. Türkiye’yi enerji alanında dışa bağımlılıktan kurtarma misyonuna sahip olan
şirket, yeni projeleri ve yatırımlarıyla büyüme ivmesini sürdürerek 2025 yılında 110 bin hanenin
elektrik tüketimine tekabül eden 250 milyon kWh elektrik üretmeyi hedefliyor.
2023 Yılında 164 milyon kWh elektrik üreterek 72 bin hanenin elektrik tüketimini karşıladık
Birleşim Yeşil Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Altan: “Şirketimizde ilk aşamada güneş ve rüzgâr
enerjisinden elektrik üretmeye odaklandık. Halihazırda faaliyette olan 55 MWp’ı lisanslı, 48 MWp’ı
lisanssız toplam 103 MWp GES ve kurulmakta olan 24 MWm RES tesisimizle kısa süre içinde yılda
yaklaşık 110 bin hanenin elektrik tüketimini karşılayacak olan 250 MWh elektrik üretim hacmine
ulaşmayı hedefliyoruz. Bitlis, Burdur, Eskişehir, Isparta, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Kütahya, Niğde ve
Uşak olmak üzere 9 farklı şehirde GES santrallerimiz mevcut. 2023 yılında elektrik üretimimiz
toplamda 164 milyon kWh’te ulaşarak toplam 72 bin adet konutun enerji ihtiyacını karşıladık ve
toplam 106 bin ton karbon emisyonunu önledik. Tek bir grup çatısı altında, Türkiye’de en fazla lisanslı
GES kapasitesine sahip şirketlerden biriyiz. Bu hızlı büyümemizi önümüzdeki yıllarda sürdürme
hedefiyle, ilk aşamada 2024 yılı içinde Yozgat’taki RES tesisimizi faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Bu
süreçte, öncelikle mevcut santrallerimizin üretim kapasitelerini artırmayı ve inorganik büyüme ile
portföyümüze yeni santraller ekleyerek önümüzdeki 2-3 yıl içinde üretim kapasitemizi daha da
arttırmayı planlıyoruz. Öncelikli hedefimiz Türkiye’de büyümeye devam etmek” şeklinde konuştu.
Üretim lisansına sahip faaliyete geçmiş ya da geçmemiş güneş ve rüzgâr enerjisi santralleri satın
almayı hedefleyen şirketin gelecek dönem projeleri arasında depolama sistemleri kurma hedefi de yer
alıyor.
162 bin ton karbon salınımı engelleniyor
Birleşim Yeşil Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Altan: “Sektörümüz için en önemli konu
sürdürülebilirlik. Çünkü bizim yatırımlarımız 25-30 yıl ömürlü olup sağlıklı bakım ve işletme şartlarında
sorunsuz çalışabilmekte, üretim yapabilmektedir. 1 MWh elektrik enerjisi üretirken fosil yakıt
kullanıldığında 648 kg karbon salınımı olduğunu göz önünde bulunduracak olursak Birleşim Yeşil Enerji
olarak mevcut GES santrallerimizin yanı sıra rüzgâr enerjisi santralimizin de devreye girmesiyle güneş
ve rüzgâr gibi doğal kaynaklardan üreteceğimiz yaklaşık 250 MWh elektrik enerjisi karşılığı
162 ton karbon salınımını engellemiş, diğer bir deyişle 24.18 adet ağacın bir yılda emebileceği
kadar karbonun atmosfere salınmasını önlemiş olacağız. Karbon emisyonunu engelleyerek yeşili
korumaya inanan bir düşünce çerçevesinde çocuklarımıza bırakabileceğimiz en güzel miras temiz bir
doğadır. Biz de bu çerçevede yenilenebilir enerji kaynaklarından sıfır emisyonla enerji üreterek kendi
üzerimize düşen sosyal sorumluluk görevini yerine getirme gayretindeyiz” dedi ve ekledi: “Bugün
ülkemizdeki santrallerin %46’sı doğalgaz olmak üzere %60’ına yakını ithal hammadde tüketmekte ve
ülkemiz de bunun bedeli olarak her yıl 55 – 60 milyar USD dövizi kaybetmekte. Yenilenebilir enerji
santrallerinin yaygınlaşmasıyla ithal hammadde oranı azalacak ve arz güvenliği riskimiz de minimize
edilmiş olacaktır”.
Birleşim Yeşil Enerji, enerji sektörünün büyümesine paralel olarak büyümesini sürdürecek
Türkiye enerji sektörünün büyümeye devam etmesiyle Birleşim Yeşil Enerji’nin de bu büyüme içinde
yer alacağını belirten Birleşim Yeşil Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Altan: “Türkiye’de enerji
sektöründe teknolojinin ve ihtiyaçların gelişimi ile yeni değişiklikler de gerekiyor. Ekonomisi büyüyen
ülkemiz, teknolojinin de gelişmesiyle her yıl daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyacın istikrarlı
bir şekilde karşılanabilmesi için, yerli özel sektöre sağlanan imkânların geliştirilmesinin ülkemize daha
fazla katkı sağlaması mümkün olacaktır. Şeffaf politika ve uygulamaların yanı sıra, Türkiye’nin enerji
altyapısının geliştirilmesini sağlayacak imkânların artırılması da önümüzdeki dönemin önemli
konularından biri olacaktır. Her ne kadar dalgalı bir seyir izlese de Türkiye ekonomisi orta ve uzun
vadede büyümesini sürdürmeyi başarmıştır. Uzun vadede bakıldığında, yeni teknolojilerinin
yaratacağı talebi göz ardı etsek bile, Türkiye’de elektrik tüketim hacminin yılda yüzde 3 civarında
büyümeye devam edeceği öngörülüyor. Sadece bu ihtiyacın karşılanması bile sektör açısından her yıl
2-3 milyar dolar civarında yatırım ihtiyacı anlamına geliyor. Teknolojinin yaratacağı ek talep de göz
önüne alındığında, Türkiye enerji sektörünün büyümeye devam etmesinin kaçınılmaz olduğunu
düşünüyoruz” dedi.