17 AĞUSTOS'UN EKONOMİK YARASI
Marmara Depremi'nin Türkiye ekonomisine verdiği doğrudan ve dolaylı zarar yaklaşık 17 milyar doları buldu. Bu rakam, 1999 yılındaki Türkiye gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 7'sine denk geliyordu

Türkiye, 17 Ağustos 1999’da tarihinin en yıkıcı felaketlerinden biriyle sarsıldı. Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi, yalnızca 45 saniye sürdü ancak ardında on yıllarca kapanmayacak sosyal ve ekonomik yaralar bıraktı. Resmî verilere göre 17 binden fazla insan hayatını kaybetti, on binlerce kişi yaralandı, yüz binlerce ev ve iş yeri ağır hasar aldı.
Depremin acı bilançosunun bir diğer yüzü ise ekonomiye olan maliyeti oldu. O dönem yapılan hesaplamalara göre Marmara Depremi’nin Türkiye ekonomisine verdiği doğrudan ve dolaylı zarar yaklaşık 17 milyar doları buldu. Bu rakam, 1999 yılındaki Türkiye gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 7’sine denk geliyordu.
Sanayi ve üretim durdu
Depremin en ağır etkilediği bölge olan Marmara, Türkiye’nin sanayi üretiminin kalbini oluşturuyordu. Otomotiv, kimya, tekstil ve metal sektörlerinin yoğunlaştığı Kocaeli, Sakarya, Yalova ve İstanbul’un sanayi bölgeleri büyük ölçüde zarar gördü. Fabrikaların bir kısmı yıkıldı, bir kısmı aylarca üretime ara vermek zorunda kaldı. Yalnızca otomotiv sektöründeki kaybın yaklaşık 500 milyon doları bulduğu tahmin edildi.
Finansal etkiler ve bütçe açığı
Deprem sonrası devletin üstlendiği yeniden imar ve sosyal destek harcamaları bütçe üzerinde büyük bir yük oluşturdu. 1999 yılında Türkiye’nin bütçe açığı, deprem nedeniyle hızla yükseldi. Ekonomik krize hazırlıksız yakalanan Türkiye, uluslararası finans kuruluşlarından destek almak zorunda kaldı. Deprem sonrası oluşan mali yük, 2001 ekonomik krizine giden süreçte önemli bir kırılganlık unsuru olarak değerlendirildi.
Sigortasızlık gerçeği
Depremde zarar gören binaların büyük çoğunluğu sigortasızdı. Bu durum, hane halklarının kendi imkânlarıyla yeniden ayağa kalkmasını zorlaştırdı. Felaketin ardından 2000 yılında Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) uygulaması hayata geçirildi. DASK, Marmara Depremi’nin acı tecrübesinden çıkarılan en önemli derslerden biri oldu.
Uzun vadeli etkiler
Marmara Depremi, sadece o günün ekonomik verilerini değil, Türkiye’nin yatırım ve büyüme stratejilerini de etkiledi. İstanbul başta olmak üzere pek çok şehirde kentsel dönüşüm ihtiyacı gündeme geldi. Ancak aradan 26 yıl geçmesine rağmen riskli yapı stokunun büyük bölümünün yenilenememiş olması, ekonomik ve insani maliyetin yeniden yaşanma ihtimalini gündemde tutuyor.
Bugün hâlâ uzmanlar, 17 Ağustos’un yarattığı ekonomik kaybın yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını, üretimden istihdama, bütçeden dış borçlanmaya kadar geniş bir zinciri etkilediğini vurguluyor. Türkiye için 17 Ağustos, sadece bir doğal afet değil, aynı zamanda ekonomik kırılganlıkların ne kadar büyük felaketlere yol açabileceğini hatırlatan bir dönüm noktası olarak hafızalarda yerini koruyor.